--> İBLİS'İN ASKERLERİ?:
Kur'an-ı Kerim'de anlatılan yaratılış kıssasında günahlar ve kötülük İblis'le şahıslaştırılmış, insanlar ise Adem'le şahıslaştırılmıştır. İblis'in isyanından ve Adem'in yasak meyveyi yemesinden sonra İblis'in yerini şeytanlar almıştır. Şeytanlar Kur'an-ı Kerim’de İblis'in askerleri olarak tavsif edilmiştir:
"Onlar ve azgınlar tepe taklak oraya atılırlar. İblis'in bütün askerleri de" (26/Şuara, 94-95; ayrıca bkz. 17/İsra, 61).
Ademoğllarının imtihan sürecinde kötülüğü cin şeytanlar temsil etmektedir. Fakat İblis kavramı ademoğlunun imtihan sürecinin sonunu değerlendirirken de karşımıza çıkmaktadır.
“Ve arkasından hep onlar (putlar ve azgınlar) o cehennemin içine fırlatılmaktadırlar”.
“ Ve bütün o İblis orduları onun içinde birbirleriyle çekişirlerken dediler ki”:
"Vallahi biz, gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz."
"Çünkü biz sizi, âlemlerin Rabbi ile bir seviyede tutuyorduk."
"Ve bizi hep o günahkarlar saptırdı."
"Bak bizim için ne şefaatçiler var,"
"Ne de yakın bir dost."
"Ah keşke (dünyaya) bir kere daha dönebilsek de, müminlerden olabilseydik."
(Şuarâ Suresi 94-102. Ayetleri)
Kur'an-ı Kerim’ de bu ayetlerde geçen “İblîs’in orduları”ndan maksat kendi türünden olanlarla birlikte Âdem’in soyundan olup da ona uyan kimselerdir (bk. Bakara 2/34; Kehf 18/50).
"Andolsun İblis, onlar hakkındaki zannını doğru çıkardı, inanan bir bölükten (insanlar) başka hepsi ona uydular" (34/Sebe, 20).
Şeytan kelimesinin çoğul olarak, kullanıldığı birçok ayette daha çok bir şahıstan değil, İblis'in istek ve emellerini yerine getiren beşer insan ve cin dostlarından da bahsedilmektedir. Fakat kavramın şahıslaştırıldığı, mecaza hami edilemeyecek açıklıkta varlık türünden söz ettiği açık olan ayetler de mevcut.
"Böylece biz, her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman yaptık. Aldatmak için birbirine yaldızlı sözler fısıldarlar..." (6/Enam, 112).
"Rabbine andolsun ki, onları ve şeytanları mutlaka toplayacağız, sonra onları, diz çökmüş vaziyette cehennemin çevresinde bulunduracağız" (15/Meryem, 68).
"Ey Ademoğulları, şeytan, ana babanızı, çirkin yerlerini onlara göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi, sizi de şaşırtıp bir belaya düşürmesin..." (7/A'raf, 27).
Cin Şeytanlar Allah'ın değil insanların düşmanıdır. Babası İblis gibi şeytanlar da insanı saptırmak ve kebair günahlar işleterek cehenneme sürüklemek için gayret ederler. Yoksa şeytan eski kadim İran dini Zerdüştlikte olduğu gibi şeytan ve Allah iki blokun sembolü değildir. Bilindiği gibi ateşperest Zerdüştler bütün felsefelerini mutlak iyiyi ve ışığı temsil eden Ahuramazda ile kötülüğü temsil eden Ehrimen arasında bitmeyen kavgalar üzerine kurarlar.
Oysa Kur'an-ı Kerim’ de şeytan Allah'ın varlığını ve kudretini onaylar (Bkz. 14/İbrahim, 22; 59/Haşr, 16).
Bu ezelden ebede devam edecek olan kavga ademoğulları ile cin şeytanları arasındadır. İnsanın görevi şeytanın vesvese ve adımlarına uymamaktır:
"Ey insanlar, yeryüzünde meşru ve iyi ne varsa ondan nasibinizi alın ve şeytanın izinden gitmeyin, zira o sizin apaçık düşmanınızdır" (2/Bakara, 168; Ayrıca bkz. 2/bakar, 208, ö/Enam, 143; 7/A'raf, 22-24; 18/Kehf, 50; 35/Fatır, 6 vd).
Es Selam ve Dua ile,
METAFİZİK YAŞAMKOÇU.