KONU ÖTESİ « ÖTEKİ KONULAR METAFİZİK ARAŞTIRMALAR CENNET’TEN ve MELE-İ A'LÂ DAN KOVULAN İBLİS’İN ŞEYTAN VE KAFİR OLMASININ NEDENİ:

CENNET’TEN ve MELE-İ A'LÂ DAN KOVULAN İBLİS’İN ŞEYTAN VE KAFİR OLMASININ NEDENİ:

CENNET’TEN ve MELE-İ A'LÂ DAN KOVULAN İBLİS’İN ŞEYTAN VE KAFİR OLMASININ NEDENİ:

 
  • 0 Oy - 0 Ortalama
 
138
19-10-2020:04:01
#1
[Resim: -reNh1eoSlJJwawXo_VngLupmlXuBzNpebxix6GD...g=s1024-nd]

--> --> CENNET’TEN ve MELE-İ A'LÂ DAN MELEKLER ARASINDAN KOVULAN CİN İBLİS’İN, ŞEYTAN VE KAFİR OLMASINA NEDEN OLAN NEDİR?:

Kur’an’da muhtelif ayetlerde söz  edilen, Mele-i A'lâ’da melekler arasındaki cin İblis’in, Şeytan’laşma kovulma  ve kafir olma sürecin özeti şöyledir. İblis’in trajik hikayesinde Allah’ın, “Âdem’e secde edin” (Bakara 34)  emrine karşı çıkışla kibr ve isyanla başlamaktadır. Kur’an’da Allah cc. Ve İblis diyaloğu muhtelif surelerde yedi kez tekrarlanan İblis’in trajik hikayesi, Allah’ın Mele-i A'lâ’da meleklere “Âdem’e secde edin” hitabıyla başlar.
 
MELE-İ A'LÂ: En yüksek topluluk, meleklerden veya onların büyüklerinden meydana gelen cemâat, topluluk. Melekler âlemidir.  Büyük ve ileri gelen  meleklerin toplandığı yer merkez. Kerrubiyyun ve melekler cemâati. En yüksek hey’et. Yüksek melekler heyeti. Mele-i a'ladaki varlıklar, Allah ile kulları arasında elçilik vazifelerini görürler, insanların kalblerine hayır, iyi şeyleri ilham ederler, onlar da herhangi bir sebeble hayır düşüncelerinin uyanmasına vesile olurlar. Meleklerin tümü ilâhî emrlere itirazsız kayıtsız ve şartsız itaat ederler, o güne kadar İblis’te itaatte kusur etmemiş ve Mele-i A'lâ’da melekler arasında olabilmiştr. Fakat melekler arasındaki benzer görünmez varlıklardan cinlerden olan İblis, “Âdem’e secde edin” emrine kibir ile böbürlenip isyan ederek rabbinin emrine karşı çıkmış ve bu noktada kafirlerden olmuştur!:
 
Hani meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik de İblis hariç bütün melekler hemen saygı ile eğilmişler, İblis (bundan) kaçınmış, büyüklük taslamış ve kâfirlerden olmuştu.  (Bakara Suresi 34. Ayet)
 
Bakara 34. ayet ve konuyla ilgili diğer ayetlerde geçen “secde” kelimesinin sözlükteki aslî anlamı, “eğilmek” ve “baş eğmek”tir. Nitekim Araplar, fazla meyveden dolayı eğilen hurma ağacını, nahle sâcide diye nitelendirmişler; yine onlar, üzerine binilecek hayvanın yere çökmesi için de secede veya secede fiillerini kullanmışlardır.
 
Secde, aynı zamanda “selam vermek” ve “alnı yere koymak” gibi manalar da içermektedir.  Bakara suresi 34. Ayette de geçen, “Âdem’e secde edin!” ifadesindeki secde hakkında, “tüm Müslüman alimler bu secdenin ibadet olmadığında hemfikirdirler. Çünkü ibadet maksadıyla Allah’tan başkasına secde etmek küfürdür.” diyen Fahreddîn er-Râzî (ö. 606/1209) buradaki secdenin Âdem’e saygı göstermek ve onu selamlamak anlamına geldiğini de belirtir. Kısaca, Âdem-İblis bağlamında zikredilen secde kelimesi, namaz esnasındaki secde delil, değer verme ve saygı gösterme anlamına delalet ettiğini idda ederler. (Ebû Abdillâh Fahreddîn Râzî, Mefâtîhu’l-Ğayb, Beyrut 1993, II. 231-232).
 
“Allah’ın yarattığı şeyleri görmüyorlar mı? Onların gölgeleri Allah’a secde ederek ve tevazu ile boyun eğerek sağa ve sola dönmektedir”.
“Göklerde ve yerde bulunan canlılar ve melekler büyüklük taslamadan Allah’a secde ederler (boyun eğerler)”.  (Nahl Suresi 48-49. Ayetler)
 
Secde kelimesinin sözlükteki bir diğer aslî manası da “itaat etmek” ve “saygı göstermek”tir:
“Otlar ve ağaçlar (Allah’a) boyun eğerler”.  (Rahmân Suresi 6. Ayet)
«Bitkiler» diye tercüme edilen «necm» kelimesi «yıldız» anlamına da gelir.
 
İblis’in  “Ben ondan daha üstünüm. Çünkü sen beni ateşten, onu çamurdan yarattın.” diye cevap verir. Bunun üzerine Allah cc şöyle buyurur:
“Defol git oradan (cennetten). Senin orada büyüklük taslaman söz konusu olamaz.
Çık git! Artık sen aşağılanmış bir varlıksın.” buyurur. İblis bu ilâhî azarın ardından, “Bana insanların tekrar diriltilecekleri ahiret zamana kadar mühlet ver.” diye müsaade ister. Allah, “Peki sana mühlet verildi” diyerek İblis’in isteğine meydan okumasına icabet eder. Ayrıca İblis, “Beni sen azdırdın” diye isyan ile sitem de eder ve bu azdırmaya mukabil kendisinin de insanları yoldan çıkarmak için elinden geleni yapacağına dair yemin eder:
 
“Beni azdırmana karşılık ben de onları saptırmak için senin dosdoğru yolunun üzerinde konuşlanacağıma and içerim. Onların önlerinden, ardlarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen onların pek çoğunun şükreden kullar olmadığını göreceksin.”  (A‘râf 11-17.)
 
İblis’in bu isyan ve serzenişine karşılık Allah, “Şimdi yerilmiş ve kovulmuş olarak oradan/cennetten çık git! Andolsun ki insanlardan her kim sana tâbi olursa tümünüzü cehenneme dolduracağım” buyurur ve çok ciddi bir tehdit içeren bu hitabın ardından Âdem ve eşine dönerek cennette diledikleri gibi yiyip içmelerini, sadece bir tek ağaca yaklaşmamalarını, aksi halde kendilerine yazık etmiş olacaklarını söyler. Derken, şeytan ilk icraatını gerçekleştirir. Âdem ve eşinin edep yerlerini birbirlerine göstermek için vesvese verir ve “Rabbiniz size bu ağacı birer melek olursunuz veya ebedî kalırsınız diye yasakladı” der. Bu sözlerini, “Ben gerçekten size öğüt vermekteyim” diye teyit eder.  (A‘râf 18-21.)
 
 20/Tâ-hâ 120. ayete göre, “Ey Âdem! Sana ebedîlik ağacı ile sonu gelmez bir saltanatı göstereyim mi?” diyen İblis, sonunda Âdem ve eşini ayartarak kendisiyle birlikte onların da cennetten kovulmalarına vesile olur.  (Tâ-hâ 121-123.)
 
Kıssanın Hicr suresindeki varyantında, “Ben kuru bir çamurdan, kokuşmuş kara balçıktan yaratılmış insana saygı göstermem” diyen İblis’in kıyamet gününe kadar lanetlendiği belirtilir. Ayrıca İblis, kendisini bizzat Allah’ın azdırdığı suçlamasını ve iddiasını burada da tekrarlar.  (Hicr 28-40.)
 
İblis’in hikayesi, İsrâ 61-65. Ayetlerde de anlatılır ve hikayenin bu versiyonunda İblis, “Ben çamurdan yaratmış olduğun bir varlığın karşısında saygıyla eğileceğim öyle mi?!” dedikten sonra daha da kibirle böbürlenip küstahlaşarak Allah’a şöyle cevap verir:
 
“Benden üstün kıldığın şu varlığa bak! Şayet bana kıyamete kadar mühlet tanırsan, and içerim, onun zürriyetini pek azı hariç kendime râm edeceğim” iddiasında bulunur. Allah, “Defol git! İnsanlardan her kim sana uyarsa, tümünüzün cezası kesinlikle cehennem olacaktır” der ve ekler: “Onlardan gücünün yettiği kimseleri davetinle yoldan çıkar. Süvarilerinle ve yayalarınla onları istila et. Mallarına ve çocuklarına ortak ol. Onlara vaatlerde bulun. Ne ki, şeytan, insanlara ancak boş vaatlerde bulunur. Hem sonra şu muhakkak ki samimi kullarım üzerinde senin hiçbir nüfuzun olmayacaktır. Vekil (koruyucu) olarak rabbin yeter.”  (İsrâ 63-65.)
 
Kıssanın 38/Sâd 71-85. ayetlerdeki varyantı da diğerleriyle hemen hemen aynıdır. Zira burada da Allah İblis’e, “Ey İblis! İki elimle yarattığım bu varlığa secde etmekten seni alıkoyan nedir? Kibre mi kapıldın, yoksa çok mu yüceldin?” diye sorar. Daha önce görünmeyen gizli varlıklar olan imanlı İblis ise, “Ben ondan daha hayırlıyım. Çünkü sen beni ateşten, onu çamurdan yarattın” diye cevap verir.
 
Bu diyalog ve isyanların ardından Allah cc, İblis’i Mele-i A'lâ’dan ve Cennet’ten kovar ve kıyamete kadar bu nedenle İblis artık Şeytan olur. Bu isyanlar ile Mele-i A'lâ’dan ve cennetten kovulur, lanetlenmiş kafirlerden olur!
 
“Doğrusunu ALLAH Daha iyi bilir”.
Es Selam ve Dua ile,
METAFİZİK YAŞAMKOÇU.
İLMİ KUR'AN-İ METAFİZİK
DoğaötesiAraştırman
19-10-2020:04:01 #1

[Resim: -reNh1eoSlJJwawXo_VngLupmlXuBzNpebxix6GD...g=s1024-nd]

--> --> CENNET’TEN ve MELE-İ A'LÂ DAN MELEKLER ARASINDAN KOVULAN CİN İBLİS’İN, ŞEYTAN VE KAFİR OLMASINA NEDEN OLAN NEDİR?:

Kur’an’da muhtelif ayetlerde söz  edilen, Mele-i A'lâ’da melekler arasındaki cin İblis’in, Şeytan’laşma kovulma  ve kafir olma sürecin özeti şöyledir. İblis’in trajik hikayesinde Allah’ın, “Âdem’e secde edin” (Bakara 34)  emrine karşı çıkışla kibr ve isyanla başlamaktadır. Kur’an’da Allah cc. Ve İblis diyaloğu muhtelif surelerde yedi kez tekrarlanan İblis’in trajik hikayesi, Allah’ın Mele-i A'lâ’da meleklere “Âdem’e secde edin” hitabıyla başlar.
 
MELE-İ A'LÂ: En yüksek topluluk, meleklerden veya onların büyüklerinden meydana gelen cemâat, topluluk. Melekler âlemidir.  Büyük ve ileri gelen  meleklerin toplandığı yer merkez. Kerrubiyyun ve melekler cemâati. En yüksek hey’et. Yüksek melekler heyeti. Mele-i a'ladaki varlıklar, Allah ile kulları arasında elçilik vazifelerini görürler, insanların kalblerine hayır, iyi şeyleri ilham ederler, onlar da herhangi bir sebeble hayır düşüncelerinin uyanmasına vesile olurlar. Meleklerin tümü ilâhî emrlere itirazsız kayıtsız ve şartsız itaat ederler, o güne kadar İblis’te itaatte kusur etmemiş ve Mele-i A'lâ’da melekler arasında olabilmiştr. Fakat melekler arasındaki benzer görünmez varlıklardan cinlerden olan İblis, “Âdem’e secde edin” emrine kibir ile böbürlenip isyan ederek rabbinin emrine karşı çıkmış ve bu noktada kafirlerden olmuştur!:
 
Hani meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik de İblis hariç bütün melekler hemen saygı ile eğilmişler, İblis (bundan) kaçınmış, büyüklük taslamış ve kâfirlerden olmuştu.  (Bakara Suresi 34. Ayet)
 
Bakara 34. ayet ve konuyla ilgili diğer ayetlerde geçen “secde” kelimesinin sözlükteki aslî anlamı, “eğilmek” ve “baş eğmek”tir. Nitekim Araplar, fazla meyveden dolayı eğilen hurma ağacını, nahle sâcide diye nitelendirmişler; yine onlar, üzerine binilecek hayvanın yere çökmesi için de secede veya secede fiillerini kullanmışlardır.
 
Secde, aynı zamanda “selam vermek” ve “alnı yere koymak” gibi manalar da içermektedir.  Bakara suresi 34. Ayette de geçen, “Âdem’e secde edin!” ifadesindeki secde hakkında, “tüm Müslüman alimler bu secdenin ibadet olmadığında hemfikirdirler. Çünkü ibadet maksadıyla Allah’tan başkasına secde etmek küfürdür.” diyen Fahreddîn er-Râzî (ö. 606/1209) buradaki secdenin Âdem’e saygı göstermek ve onu selamlamak anlamına geldiğini de belirtir. Kısaca, Âdem-İblis bağlamında zikredilen secde kelimesi, namaz esnasındaki secde delil, değer verme ve saygı gösterme anlamına delalet ettiğini idda ederler. (Ebû Abdillâh Fahreddîn Râzî, Mefâtîhu’l-Ğayb, Beyrut 1993, II. 231-232).
 
“Allah’ın yarattığı şeyleri görmüyorlar mı? Onların gölgeleri Allah’a secde ederek ve tevazu ile boyun eğerek sağa ve sola dönmektedir”.
“Göklerde ve yerde bulunan canlılar ve melekler büyüklük taslamadan Allah’a secde ederler (boyun eğerler)”.  (Nahl Suresi 48-49. Ayetler)
 
Secde kelimesinin sözlükteki bir diğer aslî manası da “itaat etmek” ve “saygı göstermek”tir:
“Otlar ve ağaçlar (Allah’a) boyun eğerler”.  (Rahmân Suresi 6. Ayet)
«Bitkiler» diye tercüme edilen «necm» kelimesi «yıldız» anlamına da gelir.
 
İblis’in  “Ben ondan daha üstünüm. Çünkü sen beni ateşten, onu çamurdan yarattın.” diye cevap verir. Bunun üzerine Allah cc şöyle buyurur:
“Defol git oradan (cennetten). Senin orada büyüklük taslaman söz konusu olamaz.
Çık git! Artık sen aşağılanmış bir varlıksın.” buyurur. İblis bu ilâhî azarın ardından, “Bana insanların tekrar diriltilecekleri ahiret zamana kadar mühlet ver.” diye müsaade ister. Allah, “Peki sana mühlet verildi” diyerek İblis’in isteğine meydan okumasına icabet eder. Ayrıca İblis, “Beni sen azdırdın” diye isyan ile sitem de eder ve bu azdırmaya mukabil kendisinin de insanları yoldan çıkarmak için elinden geleni yapacağına dair yemin eder:
 
“Beni azdırmana karşılık ben de onları saptırmak için senin dosdoğru yolunun üzerinde konuşlanacağıma and içerim. Onların önlerinden, ardlarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen onların pek çoğunun şükreden kullar olmadığını göreceksin.”  (A‘râf 11-17.)
 
İblis’in bu isyan ve serzenişine karşılık Allah, “Şimdi yerilmiş ve kovulmuş olarak oradan/cennetten çık git! Andolsun ki insanlardan her kim sana tâbi olursa tümünüzü cehenneme dolduracağım” buyurur ve çok ciddi bir tehdit içeren bu hitabın ardından Âdem ve eşine dönerek cennette diledikleri gibi yiyip içmelerini, sadece bir tek ağaca yaklaşmamalarını, aksi halde kendilerine yazık etmiş olacaklarını söyler. Derken, şeytan ilk icraatını gerçekleştirir. Âdem ve eşinin edep yerlerini birbirlerine göstermek için vesvese verir ve “Rabbiniz size bu ağacı birer melek olursunuz veya ebedî kalırsınız diye yasakladı” der. Bu sözlerini, “Ben gerçekten size öğüt vermekteyim” diye teyit eder.  (A‘râf 18-21.)
 
 20/Tâ-hâ 120. ayete göre, “Ey Âdem! Sana ebedîlik ağacı ile sonu gelmez bir saltanatı göstereyim mi?” diyen İblis, sonunda Âdem ve eşini ayartarak kendisiyle birlikte onların da cennetten kovulmalarına vesile olur.  (Tâ-hâ 121-123.)
 
Kıssanın Hicr suresindeki varyantında, “Ben kuru bir çamurdan, kokuşmuş kara balçıktan yaratılmış insana saygı göstermem” diyen İblis’in kıyamet gününe kadar lanetlendiği belirtilir. Ayrıca İblis, kendisini bizzat Allah’ın azdırdığı suçlamasını ve iddiasını burada da tekrarlar.  (Hicr 28-40.)
 
İblis’in hikayesi, İsrâ 61-65. Ayetlerde de anlatılır ve hikayenin bu versiyonunda İblis, “Ben çamurdan yaratmış olduğun bir varlığın karşısında saygıyla eğileceğim öyle mi?!” dedikten sonra daha da kibirle böbürlenip küstahlaşarak Allah’a şöyle cevap verir:
 
“Benden üstün kıldığın şu varlığa bak! Şayet bana kıyamete kadar mühlet tanırsan, and içerim, onun zürriyetini pek azı hariç kendime râm edeceğim” iddiasında bulunur. Allah, “Defol git! İnsanlardan her kim sana uyarsa, tümünüzün cezası kesinlikle cehennem olacaktır” der ve ekler: “Onlardan gücünün yettiği kimseleri davetinle yoldan çıkar. Süvarilerinle ve yayalarınla onları istila et. Mallarına ve çocuklarına ortak ol. Onlara vaatlerde bulun. Ne ki, şeytan, insanlara ancak boş vaatlerde bulunur. Hem sonra şu muhakkak ki samimi kullarım üzerinde senin hiçbir nüfuzun olmayacaktır. Vekil (koruyucu) olarak rabbin yeter.”  (İsrâ 63-65.)
 
Kıssanın 38/Sâd 71-85. ayetlerdeki varyantı da diğerleriyle hemen hemen aynıdır. Zira burada da Allah İblis’e, “Ey İblis! İki elimle yarattığım bu varlığa secde etmekten seni alıkoyan nedir? Kibre mi kapıldın, yoksa çok mu yüceldin?” diye sorar. Daha önce görünmeyen gizli varlıklar olan imanlı İblis ise, “Ben ondan daha hayırlıyım. Çünkü sen beni ateşten, onu çamurdan yarattın” diye cevap verir.
 
Bu diyalog ve isyanların ardından Allah cc, İblis’i Mele-i A'lâ’dan ve Cennet’ten kovar ve kıyamete kadar bu nedenle İblis artık Şeytan olur. Bu isyanlar ile Mele-i A'lâ’dan ve cennetten kovulur, lanetlenmiş kafirlerden olur!
 
“Doğrusunu ALLAH Daha iyi bilir”.
Es Selam ve Dua ile,
METAFİZİK YAŞAMKOÇU.
İLMİ KUR'AN-İ METAFİZİK

 
  • 0 Oy - 0 Ortalama
Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar):
 1 Ziyaretçi
Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar):
 1 Ziyaretçi