BİD’AT NEDİR?
BİD’AT NEDİR?
BİD’AT NEDİR?
Bid’at, dinimiz İslâm’la bağdaşmayan, Tevhid dini İslam’ın özüne ters, sonradan uydurulan, faydasız inanç ve düşüncelere denir. Akıl almaz, mantık kabul etmez, Kur’an ve sünnette yeri olmayan inanç ve davranışlar için Cenab-ı Allah bize şöyle emrediyor:
-“ Şüphesiz ki, bu dosdoğru yoldur. Buna uyun başka yollara sapmayın. Zira (İslâm’ın ve
Kur’an’ın yolundan) başka yollar sizi Allah’ın yolundan alıkor.”- En’am:153
Tevhid dini olan İslâm’da bid’ata asla yer yoktur. İslâm’ın özü ile asla bağdaşmaz.
BİD’AT NASIL TANINIR? Herkesin bid’ati tanıması imkansızdır. Kalpazanların bastığı sahte paraları herkesin tanıyamadığı gibi bid’atıda herkes anlayıp bilip tanıyamaz. Ancak itikadı düzgün, imanı güçlü, şirk olduğunu bilen ölçüsü Kur’an ve sünnet olanlar ihlaslı müminler bilebilir.
Bid’atların çabuk kabul görüp bu kadar hızlı yayılış nedenlerinden biri de kaynaktan Kur’an dan değil ondan bundan duymak dinlemek ve üzerine eklemekle bir kartopu misali çoğalan yanlış anlama ve yanlış yorumlamadır.
Oysaki yârin mahşer gününde Rabbimizin huzurundaki sorgumuzda sadece Kur’an-i Kerim ile bizlere bildirilen emir ve yasaklarla sorgulanacağız. Yarın mahşerde hiçbir kimsenin yada söylentinin Allah c.c Kur’an’da bizlere bildirdigi emirlerinin yerini alamayacağını bilmesi ve hic bir başka söylenti yada başka bir kitabın eş ve ortak koşulmaması; yani şirke düşmemesi gerekiyor.
Yarın mahşerde bizlere neden falan filana inanmadığımız, yada neden falan filanın yazdıklarına yada söylediklerine neden inanmadığımız sorulmayacak! Yarın mahşer gününde ne Aldatıcıların nede başka beseri kitaplardan sorulanmayacak yada yargılanmayacağız! Baska soylenti ve başka beşeri kitaplardan yada falan filanin söylediklerinden degil; Sadec Rab’bimizin Kur’an-i Kerım de buyurduğu emir ve hükümlerle ile mahşerde yargılanacağız! Hic kimse bunun dışındaki beşeri sözlerden yada beşeri kitaplardan hüküm çıkaramaz. İslam'a göre yeryüzünde ve gökte hüküm ve hakimiyet sultası yalnız Allah (c.c)'a aittir…
Bu kâinatta hüküm; "Yalnız Allah'ındır" (Yûsuf, 12/40, 67);
''Hüküm O'nundur" (el-Kasas; 28/70, 88);
''Artık hüküm yüce ve büyük Allah'ındır" (el-Mü 'min, 40/12);
"Hüküm vermek Allah'a âittir" (es-Sûrâ, 47/10),
"Hüküm veren Allah'tır"(er-Ra'd, 17/41);
"Hüküm vermek yalnız Allah'a âittir'' (el-En'âm, 6/57);
"Doğrusu hüküm yalnız O'nundur" (el-En'âm, 6/62) ve daha birçok âyette de belirtildiği gibi Hüküm Yalnız Allah'ındır dır.