KÜLTÜR & TARİH & SANAT TARİH & KÜLTÜR Hollanda Tarihi ve Hollanda Hanedani Kraliçe Beatrix

Hollanda Tarihi ve Hollanda Hanedani Kraliçe Beatrix

Hollanda Tarihi ve Hollanda Hanedani Kraliçe Beatrix

 
  • 0 Oy - 0 Ortalama
 
muptela
Çalışkan Üye
53
09-01-2013:11:27
#1
Hollanda Tarihi ve Hollanda Hanedani...
Hollanda Kraliçesi Beatrix

[Resim: koninklijke+familie.jpg]

Romalılardan önce Hollandada Tubanten, Cananefaten ve Frizler gibi çeşitli Cermen kabileleri yaşamaktaydı. Romalıların gelmesinden sonra cesurluklarıyla tanınan Batavyalılar ve Toxandriërs gibi bazı Cermen kabileleri Ren nehrinin güneyine göç ederek Roma ordusuna asker verdiler. Batavyalılar Roma imparatoru Trajan'ın Daçya (Romanya) seferinde önemli bir rol oynamışlardır.
Roma imparatoru Jül Sezar Galyayı ele geçirdikten sonra M.Ö. 58 civarında Belçika ve Hollandaya yöneldi. Bu bölgeleri ele geçirdikten sonra bölgenin ilk kentlerini kurdu ve bölgeyi Germania Inferior adı altında bir Roma eyaleti haline getirdi. Roma İmparatorluğunun sınırları bundan sonra Ren nehriyle sınırlı kaldı. Romalılar Hollandanın ilk kentlerini ve kalelerini kurdular ve bölgeye ilk defa yazı yazmayı getirdiler. Bu kentlerin en önemlileri Utrecht, Nijmegen, ve Maastrichtdi. Hollandanın kuzey bölümü Roma İmparatorluğunun sınırları dışında kaldı.

Frizlerin yaşadığı bölge buna rağmen Roma kültüründen etkilendi. Roma İmparatorluğu'nun çökmesi üzerine bölge Barbar akınlarına hedef oldu. Yeni gelen kavimler yerlilerle karışarak 3 değişik halkı oluşturdular: kuzey kıyıda oturan Frizler, doğuda yaşayan Saksonlar ve güneydeki Franklar. Frankların kralı I. Chlodwig 496 yılında Hristiyanlığı kabul etti. Franklar kuzeydeki Frizyeyi ele geçirerek halkını Hristiyan yaptılar. Hollandanın güney kısmı Şarlmanın kurduğu, günümüzdeki Almanya ve Fransayı da kapsayan Karolenj İmparatorluğunun bir parçasıydı. 843 yılında Şarlman'ın torunları Verdun Antlaşmasını imzalayarak imparatorluğu 3 parçaya böldüler. Bunlardan batıdaki imparatorluk zamanla Fransa'ya dönüştü. Doğu kısımlar Almanya haline geldi. Hollanda ise orta kısımda kaldı. Daha sonra bu orta kısım ikiye ayrıldı. Hollandaca konuşan halkın çoğu Alman kısmına katıldı. Flaman Bölgesi ise Fransaya katıldı. 10. ve 11. yüzyıllarda Hollanda Alman krallar ve imparatorlar tarafından yönetildi. I. Ottonun kendisini imparator ilan etmesinden sonra Alman imparatorluğu Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu adını aldı. Hollanda'nın Nijmegen kenti bu imparatorluğun önemli kentlerinden biriydi. Burgonya dönemi: 1433 yılında günümüzdeki Belçika ve Hollandanın büyük bir bölümü Burgonya Düklüğünün eline geçti. Burgonya Düklüğü Fransanın Burgonya bölgesinde Fransa Krallığına bağlı bir feodal düklüktü. Burgonya Dükü İyi Philip aslında Hollandalı soylular tarafından davet edilmişti. Hollandalılar Burgonya Düklüğüne bağlı olan Flaman Bölgesindeki ekonomik ve yasal koşulların Hollandaya da getirilmesini istiyorlardı. Nitekim Burgonya dönemi Hollanda için çok yararlı oldu. Burgonya Dükleri Hollandanın ticaret ve nakliye haklarını savundular.

Hollanda filosu Hansa Birliği filosunu defalarca yenilgiye uğrattı. Amsterdam büyüdü ve zenginleşti. 15. yüzyılda Baltık bölgesinden gelen tahılın nakliyesi için Amsterdam en büyük liman haline geldi. 16. yüzyılda savaş ve miras yoluyla Alçak Ülkeler Kutsal Roma İmparatoru V. Karlın eline geçti. Hollandalılar bağımsızlık istiyorlardı. 1548 V. Karl Hollandanın Onyedi Vilayetlerine özerklik verdi. Ancak V. Karlın oğlu II. Felipe babasının tersine Hollandaya taviz vermeme taraflısıydı. Çok dindar bir Katolik olan II. Felipe Hollanda'da yayılmaya başlayan Protestanlıktan memnun değildi. Hollandaya zorla ağır yasalar ve vergiler getirdi, Protestanlığı yok etmeye çalıştı. Bütün bu sert yönetim koşulları Hollanda'da ayaklanmalara yol açtı. Ayaklanmalar 1568-1648 yıllar arasında devam etti. Seksen Yıl Savaşları adıyla anılan bu ayaklanmalar sırasında 1579 yılında 7 Protestan ağırlıklı Hollandalı eyalet biraraya gelerek Utrecht Birliğini kurdular. Bu eyaletlerin arasındaki Oranje Prensliğinin Prensi olan I. Willem Hollandalı isyancıların başına geçti.

Günümüzdeki Hollanda kraliyet ailesi olan Oranje-Nassau Hanedanı böylece I. Willem tarafından kurulmuş oldu. Utrecht Birliği zamanla Yedi Birleşik Alçak Ülkeler Cumhuriyetine (Republiek der Zeven Verenigde Nederlanden) dönüştü. Bu cumhuriyet ilerideki yıllarda günümüzdeki Hollanda'nın çekirdeğini oluşturacaktı. İspanya kralı II. Felipe ayaklanmaları bastırmak için 1585 yılında Hollandaya büyük bir ordu yolladı. İspanyollar Anversi ele geçirerek 10,000 kişiyi katlettiler. İspanyolların güneyde ele geçirdiği kentlerdeki Protestanlar kuzeye kaçtılar. Hollandalılar İspanyolların elindeki bazı kentleri tekrar geri aldılar ama Flaman Bölgesindeki Katoliklerin çoğunlukta olduğu topraklar İspanyanın elinde kaldı. Bu topraklar zamanla Belçika haline geldi. Kuzeydeki bölge ise Hollandayı oluşturdu. Böylece aynı dili konuşan Belçikalı Flamanlarla Hollandalıların kaderleri ayrılmış oldu. Seksen Yıl Savaşları 60 yıl daha devam etti. 30 Ocak 1648 tarihi imzalanan Vestfalya Antlaşması ile son buldu. Hollanda tarihinde 1585-1702 yılları arasındaki döneme Hollanda Altın Çağı denir. Bu dönemde Hollanda bilim, ticaret ve sanat dallarında dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri haline gelmiştir. Hollandanın Altın Çağı 1585 yılında Anversin İspanyanın eline geçmesi sonucu güneydeki zengin Kalvinci (Protestan) tüccarların ve aydınların kuzeye sığınmalarıyla başladı.

Ayrıca İspanyadaki Engizisyon'dan kaçan Sefarad Yahudiler, Fransadan kaçan Protestan Huguenotlar da Hollanda'ya sığındılar. Böylece Avrupa'nın en zengin ve aydın insanları Hollandada toplanmış oldular. 17. yüzyıl boyunca Hollandalılar dünyanın her bölgesiyle ticarete girdiler. Kuzey Amerika'da Nieuw Amsterdam gibi koloniler kurdular. 1602 yılında kurulan Hollanda Doğu Hindistan Şirketi (Vereenigde Oostindische Compagnie) Asyada koloniler kurdu. Bu koloniler zamanla Endonezya ülkesini oluşturdu. İlk olarak Osmanlı Devleti'nden ithal edilen laleler Hollandada bir tutku haline geldi. Ünlü Hollandalı ressamlar Rembrandt (1606-1669) ve Rubens (1577-1640) bu dönemde sanatlarını doruğa çıkardılar. Ayrıca Hollandalılar köle ticaretinden büyük bir kar sağladılar. 1650 yılında Hollanda Avrupa'da köle ticaretinin merkezi haline geldi. Amsterdam limanında kayıtlı köle gemilerinin sayısı 10,000i aşıyordu. Hollanda 18. yüzyıl sonlarında Avrupada esen özgürlük ve demokrasi rüzgarlarından nasibini aldı.

Fransız Devrimi ve Amerikan Bağımsızlık Savaşı Hollanda halkı arasında demokrasi isteklerine yol açtı. Hollanda halkı yurtseverler ve Oranjistler olmak üzere iki gruba ayrıldılar. Yurtseverler demokrasi yanlısıydılar. Oranjistler ise Oranje-Nassau Prensi V. Willemi destekliyorlardı. Hollandanın ABDnin bağımsızlığını tanıması üzerine Birleşik Krallık Hollanda'ya savaş açtı. 1780-1784 yılları arasındaki Dördüncü İngiltere-Hollanda Savaşı Hollanda'nın ticaretine büyük bir zarar verdi. 1794 yılında Hollandalı Yurtseverler Fransız ordusunun yardımıyla Oranje-Nassau Prensini devirerek Batavya Cumhuriyetini kurdular. Bu cumhuriyet 1806 yılına kadar yaşadı. O tarihte Napolyon Bonapart Hollanda'nın yönetimine el koydu. Hollanda Krallığını kurarak 5 Haziran 1806da kardeşi Louis Bonaparteı Hollanda kralı ilan etti. Fransız yönetimi 1813'de Napolyonun yenilmesine kadar devam etti. Nihayet 30 Kasım 1813'de Oranje-Nassau Prensi VI. Willem Lahey sahillerinde karaya çıkarak kendisini Hollanda kralı ilan etti. 1815 yılında Avusturya'nın elindeki bölgelerin katılmasıyla Birleşik Hollanda Krallığına dönüştü. 1 Kasım 1814-8 Haziran 1815 tarihleri arasında toplanan Viyana Kongresinde kuzey ve güneydeki Alçak Ülkelerin bir bayrak altında toplanmasına karar verildi. Böylece Belçika ve Hollanda ilk defa birleşmiş oluyordu. Lüksemburg da bu ülkeye bağlı bir düklük haline geldi. Ancak bu birliktelik uzun sürmedi.

1830 yılında Belçikalılar ayaklandılar ve 1839 yılında bağımsızlıklarını kazandılar. 1890 yılında da Lüksemburg bağımsız oldu. Hollanda kraliçesi Beatrix: Hollanda I. Dünya Savaşı boyunca tarafsız kaldı. Ancak II. Dünya Savaşında Nazi işgaline uğradı. 10 Mayıs 1940 tarihinde Nazi Almanyası Belçika ve Hollandayı işgal etti. Hollandada yaşayan 140,000 Yahudinin 100,000i Naziler tarafından imha edildiler. Ayrıca 1942 tarihinde Japonya Hollandanın bir sömürgesi olan Endonezyayı işgal etti. Savaş bittikten sonra Endonezya bağımsızlığını ilan etti. Hollanda Dünya savaşlarından sonra Avrupada barışın sağlanması konusunda büyük çabalar gösterdi.

Hollanda hem NATO hem de Avarupa Birliği'nin kurucu ülkeleri arasında yer almaktadır. Parlamenter monarşiyle yönetilen Hollanda'nın günümüzdeki hükümdarı Oranje-Nassau Hanedanı üyesi kraliçe Beatrixdir.

Aklın güzelliği dil ile, dilin güzelliği söz ile, kişinin güzelliği yüz ile, yüzün güzelliği göz ile belli olur.
muptela
09-01-2013:11:27 #1

Hollanda Tarihi ve Hollanda Hanedani...
Hollanda Kraliçesi Beatrix

[Resim: koninklijke+familie.jpg]

Romalılardan önce Hollandada Tubanten, Cananefaten ve Frizler gibi çeşitli Cermen kabileleri yaşamaktaydı. Romalıların gelmesinden sonra cesurluklarıyla tanınan Batavyalılar ve Toxandriërs gibi bazı Cermen kabileleri Ren nehrinin güneyine göç ederek Roma ordusuna asker verdiler. Batavyalılar Roma imparatoru Trajan'ın Daçya (Romanya) seferinde önemli bir rol oynamışlardır.
Roma imparatoru Jül Sezar Galyayı ele geçirdikten sonra M.Ö. 58 civarında Belçika ve Hollandaya yöneldi. Bu bölgeleri ele geçirdikten sonra bölgenin ilk kentlerini kurdu ve bölgeyi Germania Inferior adı altında bir Roma eyaleti haline getirdi. Roma İmparatorluğunun sınırları bundan sonra Ren nehriyle sınırlı kaldı. Romalılar Hollandanın ilk kentlerini ve kalelerini kurdular ve bölgeye ilk defa yazı yazmayı getirdiler. Bu kentlerin en önemlileri Utrecht, Nijmegen, ve Maastrichtdi. Hollandanın kuzey bölümü Roma İmparatorluğunun sınırları dışında kaldı.

Frizlerin yaşadığı bölge buna rağmen Roma kültüründen etkilendi. Roma İmparatorluğu'nun çökmesi üzerine bölge Barbar akınlarına hedef oldu. Yeni gelen kavimler yerlilerle karışarak 3 değişik halkı oluşturdular: kuzey kıyıda oturan Frizler, doğuda yaşayan Saksonlar ve güneydeki Franklar. Frankların kralı I. Chlodwig 496 yılında Hristiyanlığı kabul etti. Franklar kuzeydeki Frizyeyi ele geçirerek halkını Hristiyan yaptılar. Hollandanın güney kısmı Şarlmanın kurduğu, günümüzdeki Almanya ve Fransayı da kapsayan Karolenj İmparatorluğunun bir parçasıydı. 843 yılında Şarlman'ın torunları Verdun Antlaşmasını imzalayarak imparatorluğu 3 parçaya böldüler. Bunlardan batıdaki imparatorluk zamanla Fransa'ya dönüştü. Doğu kısımlar Almanya haline geldi. Hollanda ise orta kısımda kaldı. Daha sonra bu orta kısım ikiye ayrıldı. Hollandaca konuşan halkın çoğu Alman kısmına katıldı. Flaman Bölgesi ise Fransaya katıldı. 10. ve 11. yüzyıllarda Hollanda Alman krallar ve imparatorlar tarafından yönetildi. I. Ottonun kendisini imparator ilan etmesinden sonra Alman imparatorluğu Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu adını aldı. Hollanda'nın Nijmegen kenti bu imparatorluğun önemli kentlerinden biriydi. Burgonya dönemi: 1433 yılında günümüzdeki Belçika ve Hollandanın büyük bir bölümü Burgonya Düklüğünün eline geçti. Burgonya Düklüğü Fransanın Burgonya bölgesinde Fransa Krallığına bağlı bir feodal düklüktü. Burgonya Dükü İyi Philip aslında Hollandalı soylular tarafından davet edilmişti. Hollandalılar Burgonya Düklüğüne bağlı olan Flaman Bölgesindeki ekonomik ve yasal koşulların Hollandaya da getirilmesini istiyorlardı. Nitekim Burgonya dönemi Hollanda için çok yararlı oldu. Burgonya Dükleri Hollandanın ticaret ve nakliye haklarını savundular.

Hollanda filosu Hansa Birliği filosunu defalarca yenilgiye uğrattı. Amsterdam büyüdü ve zenginleşti. 15. yüzyılda Baltık bölgesinden gelen tahılın nakliyesi için Amsterdam en büyük liman haline geldi. 16. yüzyılda savaş ve miras yoluyla Alçak Ülkeler Kutsal Roma İmparatoru V. Karlın eline geçti. Hollandalılar bağımsızlık istiyorlardı. 1548 V. Karl Hollandanın Onyedi Vilayetlerine özerklik verdi. Ancak V. Karlın oğlu II. Felipe babasının tersine Hollandaya taviz vermeme taraflısıydı. Çok dindar bir Katolik olan II. Felipe Hollanda'da yayılmaya başlayan Protestanlıktan memnun değildi. Hollandaya zorla ağır yasalar ve vergiler getirdi, Protestanlığı yok etmeye çalıştı. Bütün bu sert yönetim koşulları Hollanda'da ayaklanmalara yol açtı. Ayaklanmalar 1568-1648 yıllar arasında devam etti. Seksen Yıl Savaşları adıyla anılan bu ayaklanmalar sırasında 1579 yılında 7 Protestan ağırlıklı Hollandalı eyalet biraraya gelerek Utrecht Birliğini kurdular. Bu eyaletlerin arasındaki Oranje Prensliğinin Prensi olan I. Willem Hollandalı isyancıların başına geçti.

Günümüzdeki Hollanda kraliyet ailesi olan Oranje-Nassau Hanedanı böylece I. Willem tarafından kurulmuş oldu. Utrecht Birliği zamanla Yedi Birleşik Alçak Ülkeler Cumhuriyetine (Republiek der Zeven Verenigde Nederlanden) dönüştü. Bu cumhuriyet ilerideki yıllarda günümüzdeki Hollanda'nın çekirdeğini oluşturacaktı. İspanya kralı II. Felipe ayaklanmaları bastırmak için 1585 yılında Hollandaya büyük bir ordu yolladı. İspanyollar Anversi ele geçirerek 10,000 kişiyi katlettiler. İspanyolların güneyde ele geçirdiği kentlerdeki Protestanlar kuzeye kaçtılar. Hollandalılar İspanyolların elindeki bazı kentleri tekrar geri aldılar ama Flaman Bölgesindeki Katoliklerin çoğunlukta olduğu topraklar İspanyanın elinde kaldı. Bu topraklar zamanla Belçika haline geldi. Kuzeydeki bölge ise Hollandayı oluşturdu. Böylece aynı dili konuşan Belçikalı Flamanlarla Hollandalıların kaderleri ayrılmış oldu. Seksen Yıl Savaşları 60 yıl daha devam etti. 30 Ocak 1648 tarihi imzalanan Vestfalya Antlaşması ile son buldu. Hollanda tarihinde 1585-1702 yılları arasındaki döneme Hollanda Altın Çağı denir. Bu dönemde Hollanda bilim, ticaret ve sanat dallarında dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri haline gelmiştir. Hollandanın Altın Çağı 1585 yılında Anversin İspanyanın eline geçmesi sonucu güneydeki zengin Kalvinci (Protestan) tüccarların ve aydınların kuzeye sığınmalarıyla başladı.

Ayrıca İspanyadaki Engizisyon'dan kaçan Sefarad Yahudiler, Fransadan kaçan Protestan Huguenotlar da Hollanda'ya sığındılar. Böylece Avrupa'nın en zengin ve aydın insanları Hollandada toplanmış oldular. 17. yüzyıl boyunca Hollandalılar dünyanın her bölgesiyle ticarete girdiler. Kuzey Amerika'da Nieuw Amsterdam gibi koloniler kurdular. 1602 yılında kurulan Hollanda Doğu Hindistan Şirketi (Vereenigde Oostindische Compagnie) Asyada koloniler kurdu. Bu koloniler zamanla Endonezya ülkesini oluşturdu. İlk olarak Osmanlı Devleti'nden ithal edilen laleler Hollandada bir tutku haline geldi. Ünlü Hollandalı ressamlar Rembrandt (1606-1669) ve Rubens (1577-1640) bu dönemde sanatlarını doruğa çıkardılar. Ayrıca Hollandalılar köle ticaretinden büyük bir kar sağladılar. 1650 yılında Hollanda Avrupa'da köle ticaretinin merkezi haline geldi. Amsterdam limanında kayıtlı köle gemilerinin sayısı 10,000i aşıyordu. Hollanda 18. yüzyıl sonlarında Avrupada esen özgürlük ve demokrasi rüzgarlarından nasibini aldı.

Fransız Devrimi ve Amerikan Bağımsızlık Savaşı Hollanda halkı arasında demokrasi isteklerine yol açtı. Hollanda halkı yurtseverler ve Oranjistler olmak üzere iki gruba ayrıldılar. Yurtseverler demokrasi yanlısıydılar. Oranjistler ise Oranje-Nassau Prensi V. Willemi destekliyorlardı. Hollandanın ABDnin bağımsızlığını tanıması üzerine Birleşik Krallık Hollanda'ya savaş açtı. 1780-1784 yılları arasındaki Dördüncü İngiltere-Hollanda Savaşı Hollanda'nın ticaretine büyük bir zarar verdi. 1794 yılında Hollandalı Yurtseverler Fransız ordusunun yardımıyla Oranje-Nassau Prensini devirerek Batavya Cumhuriyetini kurdular. Bu cumhuriyet 1806 yılına kadar yaşadı. O tarihte Napolyon Bonapart Hollanda'nın yönetimine el koydu. Hollanda Krallığını kurarak 5 Haziran 1806da kardeşi Louis Bonaparteı Hollanda kralı ilan etti. Fransız yönetimi 1813'de Napolyonun yenilmesine kadar devam etti. Nihayet 30 Kasım 1813'de Oranje-Nassau Prensi VI. Willem Lahey sahillerinde karaya çıkarak kendisini Hollanda kralı ilan etti. 1815 yılında Avusturya'nın elindeki bölgelerin katılmasıyla Birleşik Hollanda Krallığına dönüştü. 1 Kasım 1814-8 Haziran 1815 tarihleri arasında toplanan Viyana Kongresinde kuzey ve güneydeki Alçak Ülkelerin bir bayrak altında toplanmasına karar verildi. Böylece Belçika ve Hollanda ilk defa birleşmiş oluyordu. Lüksemburg da bu ülkeye bağlı bir düklük haline geldi. Ancak bu birliktelik uzun sürmedi.

1830 yılında Belçikalılar ayaklandılar ve 1839 yılında bağımsızlıklarını kazandılar. 1890 yılında da Lüksemburg bağımsız oldu. Hollanda kraliçesi Beatrix: Hollanda I. Dünya Savaşı boyunca tarafsız kaldı. Ancak II. Dünya Savaşında Nazi işgaline uğradı. 10 Mayıs 1940 tarihinde Nazi Almanyası Belçika ve Hollandayı işgal etti. Hollandada yaşayan 140,000 Yahudinin 100,000i Naziler tarafından imha edildiler. Ayrıca 1942 tarihinde Japonya Hollandanın bir sömürgesi olan Endonezyayı işgal etti. Savaş bittikten sonra Endonezya bağımsızlığını ilan etti. Hollanda Dünya savaşlarından sonra Avrupada barışın sağlanması konusunda büyük çabalar gösterdi.

Hollanda hem NATO hem de Avarupa Birliği'nin kurucu ülkeleri arasında yer almaktadır. Parlamenter monarşiyle yönetilen Hollanda'nın günümüzdeki hükümdarı Oranje-Nassau Hanedanı üyesi kraliçe Beatrixdir.


Aklın güzelliği dil ile, dilin güzelliği söz ile, kişinin güzelliği yüz ile, yüzün güzelliği göz ile belli olur.

 
  • 0 Oy - 0 Ortalama
Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar):
 1 Ziyaretçi
Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar):
 1 Ziyaretçi