KONU ÖTESİ « ÖTEKİ KONULAR METAFİZİK ARAŞTIRMALAR İBLİS’İN MELEKLERDEN OLDUĞUNU SAVUNAN GÖRÜŞ:

İBLİS’İN MELEKLERDEN OLDUĞUNU SAVUNAN GÖRÜŞ:

İBLİS’İN MELEKLERDEN OLDUĞUNU SAVUNAN GÖRÜŞ:

 
  • 0 Oy - 0 Ortalama
 
138
21-04-2020:05:37
#1
İBLİS’İN MELEKLERDEN OLDUĞUNU SAVUNAN GÖRÜŞ:
Kehf suresi’nin 50. ayetinde geçen istisnanın istisna-i muttasıl ve dolayısıyla İblis’in meleklerden olduğunu savunanların görüşleri ise özetle şöyledir: 
-Kur’an-ı Kerim’de Cenab-ı Hakk Hz. Âdem’e secde ile ilgili ayetlerde İblis’i meleklerden istisna etmiştir.  Buradaki istisnanın zahiri onun meleklerden olduğuna delâlet eder. Çünkü istisna edilen şey, kendisinden istisna edilen şeyle aynı cinsten olur. 
İblis’in meleklerle birlikte secde etmekle emrolunması onun meleklerden olduğuna delâlet eder. Eğer İblis meleklerden olmasaydı, Allah’ın verdiği secde emri onu içine almamış olurdu. Bu durumda onun bu emre itaat etmemesi suç olmaz, İblis de melun olmazd ı. Çünkü kendisine emrolunmamış bir şeyi terk eden mel’un olmaz.  Böyle olduğuna göre hitap onuda kapsamıştır. Böyle bir hitap ise onu ancak meleklerden olması halinde kapsar. 


-18. Kehf suresi’nin 50. ayetinde geçen “… cinlerdendi…” ifadesi hakkında; İblis’in meleklerden olduğunu savunan bazı alimler şu görüşlere yer vermişlerdir: 
Bu ayetteki “  انَ=ك idi” ifadesi “ صََا رَ= oldu” manasına gelmektedir.  Bu durumda ayetin manası şöyledir: “… Melekler secde ettiler, ancak İblis etmedi…” Sanki bu arada Allahu Teâlâ şöyle sormaktadır: “Ona ne oluyor da secde etmiyor?”


İşte ayetin devamında sanki bu soruya cevap verilmektedir: “… Cinlerden oldu…” Yani secde etmediği için cinlerden oldu.  Buradaki “cin” kelimesinin genel anlamda kullanıldığıda ifade edilmiştir. Yani bu kelime gözle görülemeyen bütün varlıkları ifade eden anlamında kullanılmıştır. Daha önce de geçtiği gibi cin kelimesi, melek, cin,  İblis(şeytan) ve hatta tanınmayan insan veya insi insan grubu hakkında da kullanılmaktadır.  İşte bu yüzden bu ayette geçen  İblis’in cinlerden olduğu ifadesi onun melek olmadığı anlamına gelmemektedir.  Sadece cinlere dönüştüğünü ifade etmektedir. Nasıl kâfir Allah’a inanmamakla insan ve beşer olmaktan çıkmıyor, ancak isyanıyla kâfirler kategorisine giriyorsa; aynı şekilde İblis de Allah’a isyanı sebebiyle meleklerden biri olmaktan çıkmamakta, sadece asi ve günahkâr olmaktadır.  Son olarak “…cinlerden idi…” ifadesi hakkında Katade ve Ma’mer’den rivayetle İblis için,“Kendilerine cin denilen meleklerden bir kabile, bir gruptur…” görüşüde savunulmuştur. 


Ayetteki istisnanın zahirinden İblis’in meleklerden olduğu kanaati hâsıl olmaktadır.  Ancak ayetin zahiri her ne kadar bu kanaati veriyorsa da bu ayette “ifadenin çoğunluğa göre düzenlenmesi” anlamına gelen “tağlib” kuralına uygun bir üslup kullanılmıştır.  Bu üsluba göre, bir toplulukta bulunan fakat onların cinsinden olmayan varlıklar için de istisna ifadesi kullanılır ki buna daha önce de geçtiği gibi istisna-i munkatı denir. Bu istisnaya şu şekilde örnek verilmiştir: “Koyun sürüsü geldi ama çoban gelmedi.”  Bu cümlede çoban, koyun sürüsünden istisna edilmiştir denilerek, onun koyun cinsinden olduğu söylenemez.

Fakat bu görüşe Fahruddin er-Râzî şöyle bir itiraz getirmiştir: İstisnada çok olanın hükmünü az olana vermek, yani bir grupta azınlığıda çoğunluğun hükmüyle değerlendirmek ancak az olan şey önemsiz ve nazar-ı dikkate alınmazsa olur. Fakat o az olan şey, olayın en büyük kısmını oluşturur da olay ancak o tek şey ile meydana gelirse o zaman çoğunluğun hükmünü az olana vermek doğru olmaz. Dolayısıyla burada İblis, çoğunluktan istisna edilemez. Zira hadisede İblis’in yaptığı isyan anlatılmaktadır.  Ve olayın baş aktörü de odur. Bu itiraza yukarıdaki örnekten yola çıkılarak şunlar söylenebilir: Örnekteki olayın birinci derecedeki kahramanı çobandır. Koyun sürüsü geldiği halde çoban gelmemiştir; aynen meleklerin hepsinin secde ettiği halde İblis’in secde etmemiş olması gibi… Bu benzerliğe dayanarak, nasıl çobanın koyun cinsinden olduğunu iddia etmek doğru olmazsa, İblis’in de meleklerden olduğunu savunmak doğru değildir, diyebiliriz. Ayrıca istisna-i munkat ı‘ın Arapça’da çok fazla kullanılmıyor olması onun hiç kullanılmadığı ve kullanılmayacağı anlamına gelemez kanaatindeyiz. Bu durumda İblis’in meleklerle birlikte secde etmekle emrolunduğundan dolayı onun meleklerden olduğu görüşü de çok doğru görünmemektedir.

Bütün bu görüşlerin en önemlisi, 18. Kehf Suresi’nin 50. ayetinde geçen, “…o, cinlerden idi…” ifadesidir ki aslında onun cinlerden olduğuna tek başına bu delil kâfidir. Bu konuda İblis’in meleklerden olduğunu savunanların yaptığı teviller, zorlama tevil sınıfında değerlendirilebilir. Ayrıca İblis’in ateşten yaratılmış olması; zürriyetinin varlığı ve belki de onu meleklerden ayıran en önemli özelliği sayılabilecek olan isyanı… bütün bunlar hep  İblis’in cinlerden olduğu görüşünü belleğimizde kuvvetlendirmektedir.
DoğaötesiAraştırman
21-04-2020:05:37 #1

İBLİS’İN MELEKLERDEN OLDUĞUNU SAVUNAN GÖRÜŞ:
Kehf suresi’nin 50. ayetinde geçen istisnanın istisna-i muttasıl ve dolayısıyla İblis’in meleklerden olduğunu savunanların görüşleri ise özetle şöyledir: 
-Kur’an-ı Kerim’de Cenab-ı Hakk Hz. Âdem’e secde ile ilgili ayetlerde İblis’i meleklerden istisna etmiştir.  Buradaki istisnanın zahiri onun meleklerden olduğuna delâlet eder. Çünkü istisna edilen şey, kendisinden istisna edilen şeyle aynı cinsten olur. 
İblis’in meleklerle birlikte secde etmekle emrolunması onun meleklerden olduğuna delâlet eder. Eğer İblis meleklerden olmasaydı, Allah’ın verdiği secde emri onu içine almamış olurdu. Bu durumda onun bu emre itaat etmemesi suç olmaz, İblis de melun olmazd ı. Çünkü kendisine emrolunmamış bir şeyi terk eden mel’un olmaz.  Böyle olduğuna göre hitap onuda kapsamıştır. Böyle bir hitap ise onu ancak meleklerden olması halinde kapsar. 


-18. Kehf suresi’nin 50. ayetinde geçen “… cinlerdendi…” ifadesi hakkında; İblis’in meleklerden olduğunu savunan bazı alimler şu görüşlere yer vermişlerdir: 
Bu ayetteki “  انَ=ك idi” ifadesi “ صََا رَ= oldu” manasına gelmektedir.  Bu durumda ayetin manası şöyledir: “… Melekler secde ettiler, ancak İblis etmedi…” Sanki bu arada Allahu Teâlâ şöyle sormaktadır: “Ona ne oluyor da secde etmiyor?”


İşte ayetin devamında sanki bu soruya cevap verilmektedir: “… Cinlerden oldu…” Yani secde etmediği için cinlerden oldu.  Buradaki “cin” kelimesinin genel anlamda kullanıldığıda ifade edilmiştir. Yani bu kelime gözle görülemeyen bütün varlıkları ifade eden anlamında kullanılmıştır. Daha önce de geçtiği gibi cin kelimesi, melek, cin,  İblis(şeytan) ve hatta tanınmayan insan veya insi insan grubu hakkında da kullanılmaktadır.  İşte bu yüzden bu ayette geçen  İblis’in cinlerden olduğu ifadesi onun melek olmadığı anlamına gelmemektedir.  Sadece cinlere dönüştüğünü ifade etmektedir. Nasıl kâfir Allah’a inanmamakla insan ve beşer olmaktan çıkmıyor, ancak isyanıyla kâfirler kategorisine giriyorsa; aynı şekilde İblis de Allah’a isyanı sebebiyle meleklerden biri olmaktan çıkmamakta, sadece asi ve günahkâr olmaktadır.  Son olarak “…cinlerden idi…” ifadesi hakkında Katade ve Ma’mer’den rivayetle İblis için,“Kendilerine cin denilen meleklerden bir kabile, bir gruptur…” görüşüde savunulmuştur. 


Ayetteki istisnanın zahirinden İblis’in meleklerden olduğu kanaati hâsıl olmaktadır.  Ancak ayetin zahiri her ne kadar bu kanaati veriyorsa da bu ayette “ifadenin çoğunluğa göre düzenlenmesi” anlamına gelen “tağlib” kuralına uygun bir üslup kullanılmıştır.  Bu üsluba göre, bir toplulukta bulunan fakat onların cinsinden olmayan varlıklar için de istisna ifadesi kullanılır ki buna daha önce de geçtiği gibi istisna-i munkatı denir. Bu istisnaya şu şekilde örnek verilmiştir: “Koyun sürüsü geldi ama çoban gelmedi.”  Bu cümlede çoban, koyun sürüsünden istisna edilmiştir denilerek, onun koyun cinsinden olduğu söylenemez.

Fakat bu görüşe Fahruddin er-Râzî şöyle bir itiraz getirmiştir: İstisnada çok olanın hükmünü az olana vermek, yani bir grupta azınlığıda çoğunluğun hükmüyle değerlendirmek ancak az olan şey önemsiz ve nazar-ı dikkate alınmazsa olur. Fakat o az olan şey, olayın en büyük kısmını oluşturur da olay ancak o tek şey ile meydana gelirse o zaman çoğunluğun hükmünü az olana vermek doğru olmaz. Dolayısıyla burada İblis, çoğunluktan istisna edilemez. Zira hadisede İblis’in yaptığı isyan anlatılmaktadır.  Ve olayın baş aktörü de odur. Bu itiraza yukarıdaki örnekten yola çıkılarak şunlar söylenebilir: Örnekteki olayın birinci derecedeki kahramanı çobandır. Koyun sürüsü geldiği halde çoban gelmemiştir; aynen meleklerin hepsinin secde ettiği halde İblis’in secde etmemiş olması gibi… Bu benzerliğe dayanarak, nasıl çobanın koyun cinsinden olduğunu iddia etmek doğru olmazsa, İblis’in de meleklerden olduğunu savunmak doğru değildir, diyebiliriz. Ayrıca istisna-i munkat ı‘ın Arapça’da çok fazla kullanılmıyor olması onun hiç kullanılmadığı ve kullanılmayacağı anlamına gelemez kanaatindeyiz. Bu durumda İblis’in meleklerle birlikte secde etmekle emrolunduğundan dolayı onun meleklerden olduğu görüşü de çok doğru görünmemektedir.

Bütün bu görüşlerin en önemlisi, 18. Kehf Suresi’nin 50. ayetinde geçen, “…o, cinlerden idi…” ifadesidir ki aslında onun cinlerden olduğuna tek başına bu delil kâfidir. Bu konuda İblis’in meleklerden olduğunu savunanların yaptığı teviller, zorlama tevil sınıfında değerlendirilebilir. Ayrıca İblis’in ateşten yaratılmış olması; zürriyetinin varlığı ve belki de onu meleklerden ayıran en önemli özelliği sayılabilecek olan isyanı… bütün bunlar hep  İblis’in cinlerden olduğu görüşünü belleğimizde kuvvetlendirmektedir.

 
  • 0 Oy - 0 Ortalama
Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar):
 1 Ziyaretçi
Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar):
 1 Ziyaretçi