KONU ÖTESİ « ÖTEKİ KONULAR METAFİZİK ARAŞTIRMALAR KOVULMUŞ ŞEYTAN İBLİS TEKRAR CENNETE NASIL GİRDİ?

KOVULMUŞ ŞEYTAN İBLİS TEKRAR CENNETE NASIL GİRDİ?

KOVULMUŞ ŞEYTAN İBLİS TEKRAR CENNETE NASIL GİRDİ?

 
  • 0 Oy - 0 Ortalama
 
138
21-04-2020:05:32
#1
KOVULMUŞ ŞEYTAN İBLİS TEKRAR CENNETE NASIL GİRDİ?
Şeytan İblis’in cennete girdi mi yada nasıl girdiğine dair birçok görüş zikredilmiştir. Bu görüşler şu şekilde özetlenebilir: Kur’an-ı Kerim’de bildirilen cennetin yeryüzünde olduğunu savunanlar için İblis’in cennete nasıl girdiği konusu bir problem değildir. Ancak cennetin Huld Cenneti olduğunu savunanlar çeşitli görüşler ileri sürmüşlerdir. Buna göre İblis, yılan şekline girerek cennete girebilmiştir. Ancak bu rivayetin kıssacıların görüşü olduğu ve değer verilmemesi gerektiği söylenmiştir.  Bu görüşün Tevrat’taki bilgilerle örtüştüğü gözlenmektedir. Tevrat’a göre yasak ağaçtan yemesi için Havva’yı kandıran yılandır. İncil’de ise yılanla ilgili şu bilgiye rastlamaktayız:

“Ve gökten inmekte olan bir melek gördüm; elinde cehennemin anahtarı ve büyük bir zincir vardı. Ve İblis ve şeytan olan ejderi, eski yılanı tuttu ve onu bin yıl müddetle bağladı ve bin yıl tamam oluncaya kadar artık milletleri saptırmasın diye, kendisini cehenneme atıp onu kapadı ve onun üzerine mühürledi; bundan sonra kısa bir müddet çözülmesi gerektir.”
- İncil, Yuhanna’nın Vahyi, 20/1-3- 

İncil’deki bu bilgiye göre Havva’yı kandıran yılanın şeytan İblis olduğu açığa çıkmaktadır.

Bu konuyla ilgili İblis’in yılan şekline girerek cennete girdiği görüşünün Tevrat’tan alındığı ve İsrailî bir bilgi olduğu ortaya çıkmaktadır. İblis’in cennet bekçilerinin tanımadığı bir hayvan şeklinde cennete girdiği rivayeti de aktarılmıştır. Hz. Âdem ve Havva’nın bazen cennetin kapısına yakın bir yere geldikleri,  İblis’in de bu sırada onları kandırdığı rivayeti de tefsir kitaplarımızda mevcuttur.  İblis’in, kendisine tabi olanlar vasıtasıyla onları kandırdığıda bu konudaki rivayetler arasındadır. 

Ancak Kur’an-ı Kerim’de ayette geçen A‘râf, 7/20-21 ayetlerindeki ifadelerden Hz. Âdem ve Havva’ya şahsen bizzati İblis’in vesvese verdiği anlaşılmaktadır:
“  و... س و سلَ ھ مَا الش ی طَ انُ ف Şeytan o Şüphesiz ben size öğüt وَ قَ…اسَ مَ ھُ مََاإِ ِنِّ  ليَ كُ م لَا مِ نالْنَّ  اصِ حِ ینَ ikisine vesvese verdi” ve “verenlerdenim” diye onlara yemin etti.”
﴾20﴿ Derken şeytan, kapalı olan avret yerlerini birbirine göstermek için onlara fısıldayıp kafalarını karıştırdı ve "Rabbiniz size bu ağacı sırf melek olursunuz veya ebedî yaşayanlardan olursunuz diye yasakladı" dedi.
﴾21﴿ Onlara, "Ben gerçekten sizin iyiliğinizi isteyenlerdenim" diye de yemin etti.
- A‘râf, 7/20-21 –

Bu ifadelerden de İblis’in bizzat kendisinin Hz. Âdem ve Havva ile konuştuğu anlaşılmakta ve dolayısıyla kandırma işini başkası vasıtasıyla gerçekleştirmediği ortaya çıkmaktadır.

İsrailî bu söylenti ve rivayetleri tefsirinde kısaca zikrettikten sonra Ebû Mansur’un, İblis’in cennete nasıl girdiğine dair kesin bir delil olmaksızın bir hükme varılmasının ve bu konuda konuşulmasının doğru olmadığı sözünü aktarmakta ve bu sözü “doğru ve yerinde söylenmiş bir söz” olarak nitelemektedir. 
Gerçekten de bu tür konularda İslâm kaynaklarında o kadar çok söylenti rivayetler vardır ki; Hz. Âdem’in yaratılışından, meleklerin yakılmasına; yasak ağacın cinsinden, Hz. Âdem’e bu ağacın meyvesinden kimin yedirdiğine; Hz. Âdem ve eşinin cennetten indirildiklerinde Hz. Âdem’in beraberinde getirdiği şeylere… kadar çok geniş israilî söylenti ve rivayetlerle karşılaşılmaktadır. Bu söylenti yani rivayetlerin genişliği ve çokluğu yanında gereksizliği ve faydasız hal oluşu, incelendiklerinde hemen fark edilecek durumdadır. 

İblis’in cennete nasıl girdiği hususunda da bu kabilden sayılabilecek birçok görüş serdedilmiştir. O halde bu hadise de ilahi takdirin bir neticesi olarak kabul edilmesi gereken hadiseler grubunda değerlendirilmelidir. Zira Yüce Allah, İblis’in Hz. Âdem’e vesvese verebileceğini elbette bilmekteydi. Bunun vukuuna izin vermeyebilir ve böylece Hz. Âdem de ilk safiyetini korumuş olurdu. Ancak Allah Teâlâ, hadisenin bu şekilde cereyan etmesini yalnızca kendisinin bildiği bir hikmete binaen dilemiştir. Bu yüzden “bütün olaylar Âdem’in cenneti gördükten sonra, dünyaya indirilmesi için gerekli olan maddî şartların gelişmesi şeklinde değerlendirilmelidir.
DoğaötesiAraştırman
21-04-2020:05:32 #1

KOVULMUŞ ŞEYTAN İBLİS TEKRAR CENNETE NASIL GİRDİ?
Şeytan İblis’in cennete girdi mi yada nasıl girdiğine dair birçok görüş zikredilmiştir. Bu görüşler şu şekilde özetlenebilir: Kur’an-ı Kerim’de bildirilen cennetin yeryüzünde olduğunu savunanlar için İblis’in cennete nasıl girdiği konusu bir problem değildir. Ancak cennetin Huld Cenneti olduğunu savunanlar çeşitli görüşler ileri sürmüşlerdir. Buna göre İblis, yılan şekline girerek cennete girebilmiştir. Ancak bu rivayetin kıssacıların görüşü olduğu ve değer verilmemesi gerektiği söylenmiştir.  Bu görüşün Tevrat’taki bilgilerle örtüştüğü gözlenmektedir. Tevrat’a göre yasak ağaçtan yemesi için Havva’yı kandıran yılandır. İncil’de ise yılanla ilgili şu bilgiye rastlamaktayız:

“Ve gökten inmekte olan bir melek gördüm; elinde cehennemin anahtarı ve büyük bir zincir vardı. Ve İblis ve şeytan olan ejderi, eski yılanı tuttu ve onu bin yıl müddetle bağladı ve bin yıl tamam oluncaya kadar artık milletleri saptırmasın diye, kendisini cehenneme atıp onu kapadı ve onun üzerine mühürledi; bundan sonra kısa bir müddet çözülmesi gerektir.”
- İncil, Yuhanna’nın Vahyi, 20/1-3- 

İncil’deki bu bilgiye göre Havva’yı kandıran yılanın şeytan İblis olduğu açığa çıkmaktadır.

Bu konuyla ilgili İblis’in yılan şekline girerek cennete girdiği görüşünün Tevrat’tan alındığı ve İsrailî bir bilgi olduğu ortaya çıkmaktadır. İblis’in cennet bekçilerinin tanımadığı bir hayvan şeklinde cennete girdiği rivayeti de aktarılmıştır. Hz. Âdem ve Havva’nın bazen cennetin kapısına yakın bir yere geldikleri,  İblis’in de bu sırada onları kandırdığı rivayeti de tefsir kitaplarımızda mevcuttur.  İblis’in, kendisine tabi olanlar vasıtasıyla onları kandırdığıda bu konudaki rivayetler arasındadır. 

Ancak Kur’an-ı Kerim’de ayette geçen A‘râf, 7/20-21 ayetlerindeki ifadelerden Hz. Âdem ve Havva’ya şahsen bizzati İblis’in vesvese verdiği anlaşılmaktadır:
“  و... س و سلَ ھ مَا الش ی طَ انُ ف Şeytan o Şüphesiz ben size öğüt وَ قَ…اسَ مَ ھُ مََاإِ ِنِّ  ليَ كُ م لَا مِ نالْنَّ  اصِ حِ ینَ ikisine vesvese verdi” ve “verenlerdenim” diye onlara yemin etti.”
﴾20﴿ Derken şeytan, kapalı olan avret yerlerini birbirine göstermek için onlara fısıldayıp kafalarını karıştırdı ve "Rabbiniz size bu ağacı sırf melek olursunuz veya ebedî yaşayanlardan olursunuz diye yasakladı" dedi.
﴾21﴿ Onlara, "Ben gerçekten sizin iyiliğinizi isteyenlerdenim" diye de yemin etti.
- A‘râf, 7/20-21 –

Bu ifadelerden de İblis’in bizzat kendisinin Hz. Âdem ve Havva ile konuştuğu anlaşılmakta ve dolayısıyla kandırma işini başkası vasıtasıyla gerçekleştirmediği ortaya çıkmaktadır.

İsrailî bu söylenti ve rivayetleri tefsirinde kısaca zikrettikten sonra Ebû Mansur’un, İblis’in cennete nasıl girdiğine dair kesin bir delil olmaksızın bir hükme varılmasının ve bu konuda konuşulmasının doğru olmadığı sözünü aktarmakta ve bu sözü “doğru ve yerinde söylenmiş bir söz” olarak nitelemektedir. 
Gerçekten de bu tür konularda İslâm kaynaklarında o kadar çok söylenti rivayetler vardır ki; Hz. Âdem’in yaratılışından, meleklerin yakılmasına; yasak ağacın cinsinden, Hz. Âdem’e bu ağacın meyvesinden kimin yedirdiğine; Hz. Âdem ve eşinin cennetten indirildiklerinde Hz. Âdem’in beraberinde getirdiği şeylere… kadar çok geniş israilî söylenti ve rivayetlerle karşılaşılmaktadır. Bu söylenti yani rivayetlerin genişliği ve çokluğu yanında gereksizliği ve faydasız hal oluşu, incelendiklerinde hemen fark edilecek durumdadır. 

İblis’in cennete nasıl girdiği hususunda da bu kabilden sayılabilecek birçok görüş serdedilmiştir. O halde bu hadise de ilahi takdirin bir neticesi olarak kabul edilmesi gereken hadiseler grubunda değerlendirilmelidir. Zira Yüce Allah, İblis’in Hz. Âdem’e vesvese verebileceğini elbette bilmekteydi. Bunun vukuuna izin vermeyebilir ve böylece Hz. Âdem de ilk safiyetini korumuş olurdu. Ancak Allah Teâlâ, hadisenin bu şekilde cereyan etmesini yalnızca kendisinin bildiği bir hikmete binaen dilemiştir. Bu yüzden “bütün olaylar Âdem’in cenneti gördükten sonra, dünyaya indirilmesi için gerekli olan maddî şartların gelişmesi şeklinde değerlendirilmelidir.

 
  • 0 Oy - 0 Ortalama
Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar):
 1 Ziyaretçi
Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar):
 1 Ziyaretçi