KONU ÖTESİ « ÖTEKİ KONULAR METAFİZİK ARAŞTIRMALAR KUR’AN-I KERİM’E GÖRE ŞEYTAN:

KUR’AN-I KERİM’E GÖRE ŞEYTAN:

KUR’AN-I KERİM’E GÖRE ŞEYTAN:

 
  • 0 Oy - 0 Ortalama
 
138
21-04-2020:05:50
#1
KUR’AN-I KERİM’E GÖRE ŞEYTAN:  
Şeytan: Bu kelimenin sözlük anlamı aslı hakkında dilbilimciler iki kök göstermektedirler.  Birincisi “şeta-ne” köküdür. Şeytan kelimesi bu kökten ele alındığı zaman “fey’al” vezninde, uzaklaşmak,  uzak olmak,  birbirine muhalefet etmek,  toprağa girmek ve ipe bağlanmak  gibi manalara gelir. Buna göre şeytan hayırdan uzaklaştı anlamına gelir. 

İkinci  kök ise “şe-ye-ta” dır. Kelime bu kökten ele alındığında ise “fe’lan” vezninde helak olmak, öfkeden yanıp tutuşmak,  işe yaramaz hale gelmek  gibi anlamları ihtiva eder.  Her iki kök de şeytan için uygundur. Birinci köke göre şeytan, uzaklaşan, uzak düşen anlamına gelir. Bu, Allah’ın rahmetinden uzak düşen bir varlık için uygun bir isimdir. İkinci köke göre ise, öfkeden yanıp tutuşan anlamına gelmektedir ki buda ateşten yaratılan ve Hz. Âdem (as)’a öfkesinden yanıp tutuşan bir varlık için uygundur. 

Şeytan kelimesi için iki kök gösterilmesi, bu kelimede bulunan “nun” harfinin zaid olup olmaması ile ilgilidir. Dilbilimciler, eğer şeytan kelimesindeki nun harfi asıl kabul edilirse, kelimenin “fey‘âl” vezninde olacağını ve bu takdirde kelimenin çekiminin yapılabileceğini; nun harfinin zaid kabul edilmesi halinde ise “fe‘lân” vezninde bir kelime olacağını; bu kelimenin ise çekiminin yapılamayacağını belirtmişlerdir. İbn-Manzur  Zencânî  ve Ezherî  şeytan kelimesinin “nun” unun kelimenin aslından olduğunun ve “şe-ta-ne” kökünden türetilmiş olduğunu savunmuşlardır. Kelimenin çoğulunun “şeyâtîn” şeklinde Kur’an- ı Kerim’de geçmesi  bu görüşü desteklemektedir: Bkz.
- Bakara, 2/14,102;
- En‘âm, 6/71,112,121;
- A‘râf, 7/27,30; 
- İsrâ, 17/27;
- Meryem, 19/68,83;
- Enbiyâ, /82;
- Mü’minûn, 23/97;
- Şuarâ, 26/210,221;
- Sâffât, 37/65;
- Sâd, 38/37;
- Mülk, 67/5 

Terim olarak şeytan, gözle görülmeyen fakat varlığı kesin olan, azgınlık ve kötülükte çok ileri giden, kibirli, asi, insanları saptırmaya çalışan cinlerin genel adıdır.  Bununla birlikte şeytan kelimesi; insan, cin ve hayvan türü varlıkların dik kafalı,  azgın, inatla karşı koyan, direnen ve yola gelmeyenlerin ortak adı olmuştur.  Kısaca şeytan, azgınlıkta, şer ve kötülükte fevkalade bir yükselişle kendi sınıf ve benzerlerinin dışına çıkmış, kötü, inatçı manasında bir cins isimdir ki görünen görünmeyen tüm varlıklardan bu özellikleri taşıyanlara bu isim verilir. 

Bu anlamda şeytan, kötü ruhun, kötü birinin, kötülüğe teşvik edenin, kötülüğün temsilcisinin, karanlık ve dalâletin önderinin, Allah’ı seven ve O’na kullukta bulunan herkesin büyük dü şmanının mü şahhaslaştırılmış şeklidir ve kötülü ğün sembolü haline gelmiş bir varlıktır. 

Kur’an’da şeytan kelimesi tekil olarak 70, çoğulu şeyâtîn olarak 18 yerde olmak üzere toplam 88 yerde geçmektedir.  Bu kavram çeşitli vesilelerle değişik yerlerde değişik anlamlarda kullanılmıştır.
“İşte böylece biz her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık. Bunlar aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler fısıldarlar. Rabbin dileseydi bunu yapamazlardı. O halde onları iftiralarıyla baş başa bırak.
Bir de ( şeytanlar), ahirete inanmayanlar ın gönülleri bu yald ızlı sözlere meyletsin, onlardan ho şlansınlar ve i şleyecekleri günahlar ı i şlesinler diye (bu fısıldamayı yaparlar).”  - En‘âm, 6/12-13 –

Bu ayette şeytan kelimesi, cin ya da insan ilahi çağrıdan uzaklaştıranlar anlamında kullanılmıştır. Bakara suresinin 14. ayetinde de bu anlam vardır. Bunun yanı sıra cinlerin büyük işler başaranları ve gökten haber çalıp onları insanlara haber veren cinler için de Kur’an’ın bu kavramı kullandığını görmekteyiz. Bkz.:
- Enbiyâ, 21/82;
- Sâd, 38/35-37 –
- Hicr, 15/16-18;
-Sâffât, 37/6-10;
- Şuarâ, 26/210-212, 221-227;
- Mülk, 67/5 -

Ancak bunlar İblis ve onun zürriyetinden farklı cinlerdir. 72. Cin Suresi’nin ayetleri de bu görüşü desteklemektedir. Bu istisnaların haricinde Kur’an’da şeytan kelimesi genelde İblis’i ve onun askerleri ile zürriyetini ifade için kullanılmıştır.
DoğaötesiAraştırman
21-04-2020:05:50 #1

KUR’AN-I KERİM’E GÖRE ŞEYTAN:  
Şeytan: Bu kelimenin sözlük anlamı aslı hakkında dilbilimciler iki kök göstermektedirler.  Birincisi “şeta-ne” köküdür. Şeytan kelimesi bu kökten ele alındığı zaman “fey’al” vezninde, uzaklaşmak,  uzak olmak,  birbirine muhalefet etmek,  toprağa girmek ve ipe bağlanmak  gibi manalara gelir. Buna göre şeytan hayırdan uzaklaştı anlamına gelir. 

İkinci  kök ise “şe-ye-ta” dır. Kelime bu kökten ele alındığında ise “fe’lan” vezninde helak olmak, öfkeden yanıp tutuşmak,  işe yaramaz hale gelmek  gibi anlamları ihtiva eder.  Her iki kök de şeytan için uygundur. Birinci köke göre şeytan, uzaklaşan, uzak düşen anlamına gelir. Bu, Allah’ın rahmetinden uzak düşen bir varlık için uygun bir isimdir. İkinci köke göre ise, öfkeden yanıp tutuşan anlamına gelmektedir ki buda ateşten yaratılan ve Hz. Âdem (as)’a öfkesinden yanıp tutuşan bir varlık için uygundur. 

Şeytan kelimesi için iki kök gösterilmesi, bu kelimede bulunan “nun” harfinin zaid olup olmaması ile ilgilidir. Dilbilimciler, eğer şeytan kelimesindeki nun harfi asıl kabul edilirse, kelimenin “fey‘âl” vezninde olacağını ve bu takdirde kelimenin çekiminin yapılabileceğini; nun harfinin zaid kabul edilmesi halinde ise “fe‘lân” vezninde bir kelime olacağını; bu kelimenin ise çekiminin yapılamayacağını belirtmişlerdir. İbn-Manzur  Zencânî  ve Ezherî  şeytan kelimesinin “nun” unun kelimenin aslından olduğunun ve “şe-ta-ne” kökünden türetilmiş olduğunu savunmuşlardır. Kelimenin çoğulunun “şeyâtîn” şeklinde Kur’an- ı Kerim’de geçmesi  bu görüşü desteklemektedir: Bkz.
- Bakara, 2/14,102;
- En‘âm, 6/71,112,121;
- A‘râf, 7/27,30; 
- İsrâ, 17/27;
- Meryem, 19/68,83;
- Enbiyâ, /82;
- Mü’minûn, 23/97;
- Şuarâ, 26/210,221;
- Sâffât, 37/65;
- Sâd, 38/37;
- Mülk, 67/5 

Terim olarak şeytan, gözle görülmeyen fakat varlığı kesin olan, azgınlık ve kötülükte çok ileri giden, kibirli, asi, insanları saptırmaya çalışan cinlerin genel adıdır.  Bununla birlikte şeytan kelimesi; insan, cin ve hayvan türü varlıkların dik kafalı,  azgın, inatla karşı koyan, direnen ve yola gelmeyenlerin ortak adı olmuştur.  Kısaca şeytan, azgınlıkta, şer ve kötülükte fevkalade bir yükselişle kendi sınıf ve benzerlerinin dışına çıkmış, kötü, inatçı manasında bir cins isimdir ki görünen görünmeyen tüm varlıklardan bu özellikleri taşıyanlara bu isim verilir. 

Bu anlamda şeytan, kötü ruhun, kötü birinin, kötülüğe teşvik edenin, kötülüğün temsilcisinin, karanlık ve dalâletin önderinin, Allah’ı seven ve O’na kullukta bulunan herkesin büyük dü şmanının mü şahhaslaştırılmış şeklidir ve kötülü ğün sembolü haline gelmiş bir varlıktır. 

Kur’an’da şeytan kelimesi tekil olarak 70, çoğulu şeyâtîn olarak 18 yerde olmak üzere toplam 88 yerde geçmektedir.  Bu kavram çeşitli vesilelerle değişik yerlerde değişik anlamlarda kullanılmıştır.
“İşte böylece biz her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık. Bunlar aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler fısıldarlar. Rabbin dileseydi bunu yapamazlardı. O halde onları iftiralarıyla baş başa bırak.
Bir de ( şeytanlar), ahirete inanmayanlar ın gönülleri bu yald ızlı sözlere meyletsin, onlardan ho şlansınlar ve i şleyecekleri günahlar ı i şlesinler diye (bu fısıldamayı yaparlar).”  - En‘âm, 6/12-13 –

Bu ayette şeytan kelimesi, cin ya da insan ilahi çağrıdan uzaklaştıranlar anlamında kullanılmıştır. Bakara suresinin 14. ayetinde de bu anlam vardır. Bunun yanı sıra cinlerin büyük işler başaranları ve gökten haber çalıp onları insanlara haber veren cinler için de Kur’an’ın bu kavramı kullandığını görmekteyiz. Bkz.:
- Enbiyâ, 21/82;
- Sâd, 38/35-37 –
- Hicr, 15/16-18;
-Sâffât, 37/6-10;
- Şuarâ, 26/210-212, 221-227;
- Mülk, 67/5 -

Ancak bunlar İblis ve onun zürriyetinden farklı cinlerdir. 72. Cin Suresi’nin ayetleri de bu görüşü desteklemektedir. Bu istisnaların haricinde Kur’an’da şeytan kelimesi genelde İblis’i ve onun askerleri ile zürriyetini ifade için kullanılmıştır.

 
  • 0 Oy - 0 Ortalama
Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar):
 1 Ziyaretçi
Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar):
 1 Ziyaretçi