KONU ÖTESİ « ÖTEKİ KONULAR GÜNCEL KONULAR Besle Hollanda'yý oysun gözünü

Besle Hollanda'yý oysun gözünü

Besle Hollanda'yý oysun gözünü

 
  • 0 Oy - 0 Ortalama
 
xturk
Aktif Üye
38
25-12-2012:14:40
#1
16. yüzyýlýn ikinci yarýsýnda Ýspanya Krallýðý'na isyan eden Hollanda'yý Avrupa'da hiçbir devlet tanýmamýþ ve Hollanda, Ýspanya Krallýðý karþýsýnda Osmanlý'ya sýðýnmaktan baþka bir çare bulamamýþtý. Hollanda'yý ilk tanýyan da Osmanlý Ýmparatorluðu olmuþtu


Hollanda, ülkesinde yaþayan üç Türk kökenli milletvekili adayýný sözde Ermeni soykýrýmýný tanýmadýklarý için seçim listelerinden çýkarttý. Nereden nereye. 16. yüzyýlýn ikinci yarýsýnda Ýspanya'ya isyan eden Hollanda'yý ilk tanýyan ve kollayan devlet bizdik. 17. yüzyýlýn baþlarýnda padiþaha kulluðunu sunan Hollanda'nýn þimdi yaptýðýna bak. Hollanda'nýn bir devlet olarak tarih sahnesine çýkmasý oldukça geç bir tarihtedir.

Hollandalýlar, 16. yüzyýlýn sonlarýnda Habsburglar'ýn Batý kolu olan Ýspanya Krallýðý'na karþý isyan ettiler. Ýsyanýn baþýný çeken Oranje Prensi William, ilk çarpýþmalarda Ýspanyol ordusunun komutaný Alva Dükü'nün üstünlüðü karþýsýnda kuvvetlerini Flandr topraklarýndan çekip, Almanya'ya kaçtý. Ýspanyollar'a karþý mücadele planlarý yaparken, dýþardan desteðin gerekli olduðunun farkýndaydý. Fransýz Protestanlarý olan Huguenotlar'ýn ileri gelenleriyle ve Alman prenslerle temaslarýný sýklaþtýrdý. Ancak temasa geçtiði prensliklerin hiçbirisi o dönemin en büyük iki imparatorluðundan biri olan Habsburglar'ý durdurmaya yeterli deðildi. Bu yüzden farklý bir dinden olmasýna raðmen daha önce Habsburglar'a karþý Fransa ve Ýngiltere'ye yardým eden Osmanlý Ýmparatorluðu'na müracaat etti. Genç Osmanlý tarihçilerinden Doç. Dr. Bülent Arý'nýn yaptýðý araþtýrmalar, Osmanlý- Hollanda iliþkileri tarihini aydýnlattý.

OSMANLI'DAN YARDIM ÝSTENÝYOR Osmanlýlar, William'a hemen yardým edemedi. Osmanlý yönetimi, 1570'te Kýbrýs'ýn fethi gerçekleþtikten sonra Ýspanya meselesini ele almayý planlýyordu. Veziriazam Sokullu Mehmed Paþa 1574 yýlý baþlarýnda yazdýðý mektupta, araya 1570 Kýbrýs'ýn fethi ve 1571 Ýnebahtý felaketi girdiðinden kendilerine yardým edilemediðini söylüyordu. Ancak o sene, yani 1574'te Tunus'a sefer düzenleneceðini ve bu mesele de halledildikten sonra ne zaman hazýrlýklar tamam olup Ýspanya'ya karþý isyan edeceklerse, Osmanlý ordusunun da Cezayirliler ile birlikte karadan ve denizden yardým edeceðini müjdelemiþti. Lutheran taifesi ile, yani Almanya'daki Protestanlar'la gizlice haberleþip, onlarla ayný zamanda harekete geçilmesi de ayrýca tembihlenmiþti. Fakat 1574'te Hollandalýlar'a Osmanlý yardýmý gerçekleþmedi. Buna raðmen Ýspanya'ya karþý bu ortak harekât projesi uzun süre gündemde kaldý.

Ýspanya Kralý Ýkinci Felibe, Osmanlýlar'a karþý kazanýlan 1571 Ýnebahtý Deniz Muharebesi'nden sonra, Flandr'a olan saldýrýlarýný sýklaþtýrdý. Flandr'daki asi þehirler birer birer düþüyordu. Hollandalý isyancýlar, 1574'te Leiden'de Ýspanyol askerlerini durdurdular. 1579'da da "Utrecht Birliði" adýyla yedi vilayetten oluþan Protestan Hollanda Cumhuriyeti'ni kurdular. Güney, yani bugünkü Belçika, Katolik olarak Ýspanya idaresinde kaldý. Fakat Ýspanya'nýn saldýrýlarýnýn ardý arkasý kesilmiyordu. William'ý öldürene büyük ödüller vaat edilmiþti. Baltazar adlý biri 1584'te William'ý tabancayla Delft þehrinde öldürdü. Ýspanyollar kuzeyde tekrar ilerlemeye baþlamýþlardý. William'ýn yerine geçen oðlu Maurice Ýspanyollar'la mücadeleye devam etti.

YENÝ BÝR GEMÝ HOLLANDA'NIN KADERÝNÝ DEÐÝÞTÝRDÝ Hollandalýlar, 1590'dan itibaren yeni geliþtirdikleri "fleuten" adlý gemileriyle Hindistan ve Atlantik'te ticarete önem verdiler. Seri olarak üretilen ve okyanuslarda hýzla hareket eden yeni tip bu gemiler Hollandalýlar'a büyük üstünlük saðlýyordu. Ýspanyollar'ýn ise 1588'de Ýngiltere'yi istilaya giderken "Yenilmez Armada" diye adlandýrýlan donanmalarý yok olmuþ ve deniz üstünlüðünü kaybetmiþlerdi. Bundan sonraki mücadele dünya ticaretini ele geçirmek üzerine olacaktý. Bu büyük ticaret potansiyeline raðmen Hollanda henüz baðýmsýz bir devlet olarak tanýnmýyordu. Dünyanýn en büyük ticaret potansiyeline sahip Akdeniz'e, kendi bayraklarýyla giremiyorlardý.

Hollandalýlar, Akdeniz'de Fransýz ve Ýngiliz bayraklarý altýnda ticaret yapýyorlardý. 1609'da Ýspanya ile ateþkes imzalamalarýnýn hemen ardýndan Osmanlý Sultaný tarafýndan tanýnmak ve Akdeniz'de ticaret yapabilme izni alabilmek için temaslara baþladýlar. 1612'de elçi sýfatýyla gönderilen genç bir avukat olan Cornelis Haga, Ýstanbul'a geldi. Fakat ticaret imtiyazlarýný kaptýrmak istemeyen Ýngiltere, Fransa ve Venedik, Haga'ya karþý her türlü entrikayý denediler. Hollanda Elçisi'nin padiþahla görüþmemesi için büyük rüþvetler teklif ettiler. Elçiyi himayesine alan Vezir Halil Paþa, Haga'yý kayýða bindirip Üsküdar'a geçirdi ve Osmanlý sarayýnda büyük itibarý olan Þeyh Aziz Mahmud Hüdayi'nin elini öptürdü. Haga'nýn saygýsýný beðenen þeyhin tavsiyesi üzerine Haga, 1 Mayýs 1612'de Topkapý Sarayý'nda Birinci Ahmed'in huzuruna kabul edildi. Haga, Sultan Ahmed'in huzurunda, "kralýmýzý kulluða kabul buyurup, gemilerimizi baþka bayrakla yürütmek minnetinden bizi kurtarýrsanýz memnun kalacaðýz" dedi. Katolik Ýspanya'ya karþý eskiden beri Avrupa'daki mücadeleleri destekleyen Osmanlý yönetimi, Hollanda'ya istedikleri ticaret imtiyazlarý verdi.

HOLLANDA'YI ÝLK BÝZ TANIDIK Daimi elçi olarak uzun yýllar Ýstanbul'da kalan Haga iki devlet arasýndaki iliþkileri hýzla geliþtirdi. Hollanda baðýmsýz bir ülke olarak ilk defa Osmanlý Ýmparatorluðu tarafýndan tanýndý. Bu durumu engellemek isteyen Venedik Elçisi, veziriazama verdiði notta, Hollanda'nýn bir devlet deðil, krallarýna isyan eden isyankârlar topluluðundan oluþtuðunu söylemiþti. Buna raðmen Hollanda'ya kapitülasyon verilerek ticaret imtiyazlarý saðlanmýþtý. Bu sayede daha önce Fransa ve Ýngiltere bayraklarý altýnda seyreden Hollanda gemileri serbestçe Akdeniz'de ticaret yaptýlar. Kapitülasyonlarý almalarýnýn hemen ardýndan da Akdeniz'de konsolosluk aðý kurdular.

Osmanlý topraklarýnda Halep, Ýskenderun, Kýbrýs, Mora, Ýnebahtý ve Eðriboz ile Venedik, Cenova, Livorno ve Sicilya'da konsolosluklar açtýlar. Hollanda bir isyancý topluluðundan tanýnan bir devlet haline geldi. Hollanda'nýn Katolik krallar ve Habsburglar tarafýndan tanýnmalarý çok daha sonra, 30 yýl Savaþlarý'nýn sonunda imzalanan 1648 Westfalya Antlaþmasý'ndan sonra gerçekleþti. Hiçbir devlet tarafýndan tanýnmayan Hollanda, bu antlaþmadan 36 sene önce Osmanlý Devleti tarafýndan tanýnmýþ ve büyükelçi statüsünde ülkemizde temsil edilmiþti. Hollandalýlar'ýn Osmanlýlar'dan aldýklarý siyasi ve ticari destek de bu devletin Habsburg Ýmparatorluðu karþýsýnda var olmasýný saðlamýþtý.

Hollanda'nýn doðuþu

Burgonya Dükü Ýkinci Felibe, 1384'te evlilik yoluyla Fransa hakimiyeti altýndaki, bugünkü Hollanda, Belçika ve Fransa'nýn kuzey topraklarýndan oluþan Flandr bölgesini ele geçirdi. Burgondiya Dükalýðý, 1467-1477 yýllarý arasýnda merkezi idarenin kuvvetlendiði Cesur Charles döneminde Fransa'ya direkt olarak baðlandý ve mahalli prensliklerin yetkileri azaldý. Charles'ýn kýzý Marrie ile sonradan Roma Cermen Ýmparatoru olacak Avusturya Arþidükü Birinci Maksimilan'ýn evliliðinden doðan çocuklarý Birinci Felipe Flandr bölgesinin hakimi oldu.

Birinci Felipe, daha sonra evlilik yoluyla Ýspanya Kralý olunca Flandr topraklarý Ýspanya Habsburg hanedanýnýn yönetimine girdi. Felipe'nin oðlu Þarlken 1519'da Kutsal Roma Cermen Ýmparatoru seçildikten sonra 17 vilayetten oluþan Flandr bölgesi imparatorun tayin ettiði genel valiler tarafýndan yönetildi. Þarlken, 1555'te tahttan feragat edip, ülkesini ikiye böldü. Avusturya Ferdinand'ýn, Ýspanya, Milano, Napoli ve Flandr ise Ýkinci Felibe'nin payýna düþtü. Avusturya Habsburglarý'nýn baþý olan Ferdinand tekrar Kutsal Roma Cermen Ýmparatoru seçilirken Ýkinci Felibe Ýspanya Kralý olarak kaldý.

16. yüzyýlda Protestanlýk ortaya çýktýðý zaman Habsburg Ýmparatorluðu Katolikliðin yýlmaz bekçisiydi. Ancak Hollanda'da da Protestanlýk hýzla yayýlmýþtý. Ýkinci Felibe, 1567'de Engizisyon yargýlamalarýný Flandr'a kadar uzatýp, merkezin aðýrlýðýný hissettirecek bir vali tayin etmek istedi. Vilayet meclisleri yeni valiyi kabullenmediler. 1559'dan 1567'ye kadar kralý temsilen Flandr Valisi olan William, Ýkinci Felibe'nin isteklerine boyun eðmediðinden makamýný kaybedip, asi durumuna düþmüþtü. Katolik Ýspanyollar'ýn yaptýklarý siyasi ve dini baskýlar karþýsýnda Oranje Prensi William, 1568'de baþlayan mücadelenin baþýna geçti. Ýkinci Felibe, Brüksel'den Flandr'ý yönetmek üzere Alva Dükü'nü vali olarak gönderdi. Alva Dükü, 1573'e kadar Flandr'da baskýcý bir yönetim kurdu. Flandr bölgesinin kuzeyindeki eyaletler 1579'da Utrecht Birliði'ni oluþturarak baðýmsýz bir devlet olarak tarih sahnesine adým attýlar, ancak Ýspanya ile mücadele 1648'e kadar sürdü.

Hollandalýlar bayraklarý altýnda ticaret yapabilirler

Osmanlý yönetiminin Hollanda'ya verdiði kapitülasyonlar þöyle baþlýyordu: Nederland vilayetlerine baðlý olan Gelderland, Holland, Zeeland, Utrecht, Friesland, Overijsel, Groningen, Groningerland ve bunun yanýnda Doðu Hindistan'ýn vilayetlerine tâbi birçok memleketin generalleri ve hakimleri -akibetleri hayýrlý olsuntarafýndan sadakatle mühürlenen mektuplarýyla birlikte Hristiyan milletinin ileri gelenlerinden olan muteber elçileri Cornelis Haga - itaati artsýn- huzurumuza geldi. Mektuplarý incelendiðinde nihai gayelerinin ihlas ve samimiyetlerini arzetmek olduðu anlaþýldý.

Yine mektuplarýndan anlaþýlmaktadýr ki düþman vilayetlerin gemilerinde olan Müslüman esirleri aileleriyle birlikte kurtararak vilayetlerine göndermiþler ve memleketimize ait gemilere ve insanlara uzun bir zamandan beri tecavüzde bulunmamýþlardýr. Bu dostane davranýþlarýnýn neticesi olarak, yüksek eþiðimizle Fransa ve Ýngiltere arasýndaki dostlukta olduðu gibi kendi tüccarlarýnýn, adamlarýnýn ve tercümanlarýnýn memleketimize emniyet içerisinde mallarý ile birlikte gelip ticaret etmelerine izin verilmesini ve zikredilen ülkelere verilen anlaþmanýn bir benzerinin de kendilerine verilmesini istedikleri bilgimize sunulduðunda istekleri tarafýmýzdan uygun görüldü.

Elçileri Cornelis Haga ise makamýmýza yüz sürerek diðer elçiler gibi eþiðimizde elçilik hizmetine tayin edilmiþ ve ülkemizdeki iskelelere konsoloslar tayin etmeye yetkili kýlýnmýþtýr. ... Hollandalýlar antlaþmadaki þartlara sadýk kaldýklarý müddetçe, yeri ve göðü yaratan Allah'ýn hakký, ecdadým ve babamýn ruhu için biz de bu anlaþmaya uygun olarak hareket edeceðiz ve ona aykýrý bir davranýþta bulunmayacaðýz. Ýstanbul-30 Haziran 1612 (Yayýnlayan: Kadýzade Abdullah, Akademi Dergisi, sayý: 4)
Erhan Afyoncu.
xturk
25-12-2012:14:40 #1

16. yüzyýlýn ikinci yarýsýnda Ýspanya Krallýðý'na isyan eden Hollanda'yý Avrupa'da hiçbir devlet tanýmamýþ ve Hollanda, Ýspanya Krallýðý karþýsýnda Osmanlý'ya sýðýnmaktan baþka bir çare bulamamýþtý. Hollanda'yý ilk tanýyan da Osmanlý Ýmparatorluðu olmuþtu


Hollanda, ülkesinde yaþayan üç Türk kökenli milletvekili adayýný sözde Ermeni soykýrýmýný tanýmadýklarý için seçim listelerinden çýkarttý. Nereden nereye. 16. yüzyýlýn ikinci yarýsýnda Ýspanya'ya isyan eden Hollanda'yý ilk tanýyan ve kollayan devlet bizdik. 17. yüzyýlýn baþlarýnda padiþaha kulluðunu sunan Hollanda'nýn þimdi yaptýðýna bak. Hollanda'nýn bir devlet olarak tarih sahnesine çýkmasý oldukça geç bir tarihtedir.

Hollandalýlar, 16. yüzyýlýn sonlarýnda Habsburglar'ýn Batý kolu olan Ýspanya Krallýðý'na karþý isyan ettiler. Ýsyanýn baþýný çeken Oranje Prensi William, ilk çarpýþmalarda Ýspanyol ordusunun komutaný Alva Dükü'nün üstünlüðü karþýsýnda kuvvetlerini Flandr topraklarýndan çekip, Almanya'ya kaçtý. Ýspanyollar'a karþý mücadele planlarý yaparken, dýþardan desteðin gerekli olduðunun farkýndaydý. Fransýz Protestanlarý olan Huguenotlar'ýn ileri gelenleriyle ve Alman prenslerle temaslarýný sýklaþtýrdý. Ancak temasa geçtiði prensliklerin hiçbirisi o dönemin en büyük iki imparatorluðundan biri olan Habsburglar'ý durdurmaya yeterli deðildi. Bu yüzden farklý bir dinden olmasýna raðmen daha önce Habsburglar'a karþý Fransa ve Ýngiltere'ye yardým eden Osmanlý Ýmparatorluðu'na müracaat etti. Genç Osmanlý tarihçilerinden Doç. Dr. Bülent Arý'nýn yaptýðý araþtýrmalar, Osmanlý- Hollanda iliþkileri tarihini aydýnlattý.

OSMANLI'DAN YARDIM ÝSTENÝYOR Osmanlýlar, William'a hemen yardým edemedi. Osmanlý yönetimi, 1570'te Kýbrýs'ýn fethi gerçekleþtikten sonra Ýspanya meselesini ele almayý planlýyordu. Veziriazam Sokullu Mehmed Paþa 1574 yýlý baþlarýnda yazdýðý mektupta, araya 1570 Kýbrýs'ýn fethi ve 1571 Ýnebahtý felaketi girdiðinden kendilerine yardým edilemediðini söylüyordu. Ancak o sene, yani 1574'te Tunus'a sefer düzenleneceðini ve bu mesele de halledildikten sonra ne zaman hazýrlýklar tamam olup Ýspanya'ya karþý isyan edeceklerse, Osmanlý ordusunun da Cezayirliler ile birlikte karadan ve denizden yardým edeceðini müjdelemiþti. Lutheran taifesi ile, yani Almanya'daki Protestanlar'la gizlice haberleþip, onlarla ayný zamanda harekete geçilmesi de ayrýca tembihlenmiþti. Fakat 1574'te Hollandalýlar'a Osmanlý yardýmý gerçekleþmedi. Buna raðmen Ýspanya'ya karþý bu ortak harekât projesi uzun süre gündemde kaldý.

Ýspanya Kralý Ýkinci Felibe, Osmanlýlar'a karþý kazanýlan 1571 Ýnebahtý Deniz Muharebesi'nden sonra, Flandr'a olan saldýrýlarýný sýklaþtýrdý. Flandr'daki asi þehirler birer birer düþüyordu. Hollandalý isyancýlar, 1574'te Leiden'de Ýspanyol askerlerini durdurdular. 1579'da da "Utrecht Birliði" adýyla yedi vilayetten oluþan Protestan Hollanda Cumhuriyeti'ni kurdular. Güney, yani bugünkü Belçika, Katolik olarak Ýspanya idaresinde kaldý. Fakat Ýspanya'nýn saldýrýlarýnýn ardý arkasý kesilmiyordu. William'ý öldürene büyük ödüller vaat edilmiþti. Baltazar adlý biri 1584'te William'ý tabancayla Delft þehrinde öldürdü. Ýspanyollar kuzeyde tekrar ilerlemeye baþlamýþlardý. William'ýn yerine geçen oðlu Maurice Ýspanyollar'la mücadeleye devam etti.

YENÝ BÝR GEMÝ HOLLANDA'NIN KADERÝNÝ DEÐÝÞTÝRDÝ Hollandalýlar, 1590'dan itibaren yeni geliþtirdikleri "fleuten" adlý gemileriyle Hindistan ve Atlantik'te ticarete önem verdiler. Seri olarak üretilen ve okyanuslarda hýzla hareket eden yeni tip bu gemiler Hollandalýlar'a büyük üstünlük saðlýyordu. Ýspanyollar'ýn ise 1588'de Ýngiltere'yi istilaya giderken "Yenilmez Armada" diye adlandýrýlan donanmalarý yok olmuþ ve deniz üstünlüðünü kaybetmiþlerdi. Bundan sonraki mücadele dünya ticaretini ele geçirmek üzerine olacaktý. Bu büyük ticaret potansiyeline raðmen Hollanda henüz baðýmsýz bir devlet olarak tanýnmýyordu. Dünyanýn en büyük ticaret potansiyeline sahip Akdeniz'e, kendi bayraklarýyla giremiyorlardý.

Hollandalýlar, Akdeniz'de Fransýz ve Ýngiliz bayraklarý altýnda ticaret yapýyorlardý. 1609'da Ýspanya ile ateþkes imzalamalarýnýn hemen ardýndan Osmanlý Sultaný tarafýndan tanýnmak ve Akdeniz'de ticaret yapabilme izni alabilmek için temaslara baþladýlar. 1612'de elçi sýfatýyla gönderilen genç bir avukat olan Cornelis Haga, Ýstanbul'a geldi. Fakat ticaret imtiyazlarýný kaptýrmak istemeyen Ýngiltere, Fransa ve Venedik, Haga'ya karþý her türlü entrikayý denediler. Hollanda Elçisi'nin padiþahla görüþmemesi için büyük rüþvetler teklif ettiler. Elçiyi himayesine alan Vezir Halil Paþa, Haga'yý kayýða bindirip Üsküdar'a geçirdi ve Osmanlý sarayýnda büyük itibarý olan Þeyh Aziz Mahmud Hüdayi'nin elini öptürdü. Haga'nýn saygýsýný beðenen þeyhin tavsiyesi üzerine Haga, 1 Mayýs 1612'de Topkapý Sarayý'nda Birinci Ahmed'in huzuruna kabul edildi. Haga, Sultan Ahmed'in huzurunda, "kralýmýzý kulluða kabul buyurup, gemilerimizi baþka bayrakla yürütmek minnetinden bizi kurtarýrsanýz memnun kalacaðýz" dedi. Katolik Ýspanya'ya karþý eskiden beri Avrupa'daki mücadeleleri destekleyen Osmanlý yönetimi, Hollanda'ya istedikleri ticaret imtiyazlarý verdi.

HOLLANDA'YI ÝLK BÝZ TANIDIK Daimi elçi olarak uzun yýllar Ýstanbul'da kalan Haga iki devlet arasýndaki iliþkileri hýzla geliþtirdi. Hollanda baðýmsýz bir ülke olarak ilk defa Osmanlý Ýmparatorluðu tarafýndan tanýndý. Bu durumu engellemek isteyen Venedik Elçisi, veziriazama verdiði notta, Hollanda'nýn bir devlet deðil, krallarýna isyan eden isyankârlar topluluðundan oluþtuðunu söylemiþti. Buna raðmen Hollanda'ya kapitülasyon verilerek ticaret imtiyazlarý saðlanmýþtý. Bu sayede daha önce Fransa ve Ýngiltere bayraklarý altýnda seyreden Hollanda gemileri serbestçe Akdeniz'de ticaret yaptýlar. Kapitülasyonlarý almalarýnýn hemen ardýndan da Akdeniz'de konsolosluk aðý kurdular.

Osmanlý topraklarýnda Halep, Ýskenderun, Kýbrýs, Mora, Ýnebahtý ve Eðriboz ile Venedik, Cenova, Livorno ve Sicilya'da konsolosluklar açtýlar. Hollanda bir isyancý topluluðundan tanýnan bir devlet haline geldi. Hollanda'nýn Katolik krallar ve Habsburglar tarafýndan tanýnmalarý çok daha sonra, 30 yýl Savaþlarý'nýn sonunda imzalanan 1648 Westfalya Antlaþmasý'ndan sonra gerçekleþti. Hiçbir devlet tarafýndan tanýnmayan Hollanda, bu antlaþmadan 36 sene önce Osmanlý Devleti tarafýndan tanýnmýþ ve büyükelçi statüsünde ülkemizde temsil edilmiþti. Hollandalýlar'ýn Osmanlýlar'dan aldýklarý siyasi ve ticari destek de bu devletin Habsburg Ýmparatorluðu karþýsýnda var olmasýný saðlamýþtý.

Hollanda'nýn doðuþu

Burgonya Dükü Ýkinci Felibe, 1384'te evlilik yoluyla Fransa hakimiyeti altýndaki, bugünkü Hollanda, Belçika ve Fransa'nýn kuzey topraklarýndan oluþan Flandr bölgesini ele geçirdi. Burgondiya Dükalýðý, 1467-1477 yýllarý arasýnda merkezi idarenin kuvvetlendiði Cesur Charles döneminde Fransa'ya direkt olarak baðlandý ve mahalli prensliklerin yetkileri azaldý. Charles'ýn kýzý Marrie ile sonradan Roma Cermen Ýmparatoru olacak Avusturya Arþidükü Birinci Maksimilan'ýn evliliðinden doðan çocuklarý Birinci Felipe Flandr bölgesinin hakimi oldu.

Birinci Felipe, daha sonra evlilik yoluyla Ýspanya Kralý olunca Flandr topraklarý Ýspanya Habsburg hanedanýnýn yönetimine girdi. Felipe'nin oðlu Þarlken 1519'da Kutsal Roma Cermen Ýmparatoru seçildikten sonra 17 vilayetten oluþan Flandr bölgesi imparatorun tayin ettiði genel valiler tarafýndan yönetildi. Þarlken, 1555'te tahttan feragat edip, ülkesini ikiye böldü. Avusturya Ferdinand'ýn, Ýspanya, Milano, Napoli ve Flandr ise Ýkinci Felibe'nin payýna düþtü. Avusturya Habsburglarý'nýn baþý olan Ferdinand tekrar Kutsal Roma Cermen Ýmparatoru seçilirken Ýkinci Felibe Ýspanya Kralý olarak kaldý.

16. yüzyýlda Protestanlýk ortaya çýktýðý zaman Habsburg Ýmparatorluðu Katolikliðin yýlmaz bekçisiydi. Ancak Hollanda'da da Protestanlýk hýzla yayýlmýþtý. Ýkinci Felibe, 1567'de Engizisyon yargýlamalarýný Flandr'a kadar uzatýp, merkezin aðýrlýðýný hissettirecek bir vali tayin etmek istedi. Vilayet meclisleri yeni valiyi kabullenmediler. 1559'dan 1567'ye kadar kralý temsilen Flandr Valisi olan William, Ýkinci Felibe'nin isteklerine boyun eðmediðinden makamýný kaybedip, asi durumuna düþmüþtü. Katolik Ýspanyollar'ýn yaptýklarý siyasi ve dini baskýlar karþýsýnda Oranje Prensi William, 1568'de baþlayan mücadelenin baþýna geçti. Ýkinci Felibe, Brüksel'den Flandr'ý yönetmek üzere Alva Dükü'nü vali olarak gönderdi. Alva Dükü, 1573'e kadar Flandr'da baskýcý bir yönetim kurdu. Flandr bölgesinin kuzeyindeki eyaletler 1579'da Utrecht Birliði'ni oluþturarak baðýmsýz bir devlet olarak tarih sahnesine adým attýlar, ancak Ýspanya ile mücadele 1648'e kadar sürdü.

Hollandalýlar bayraklarý altýnda ticaret yapabilirler

Osmanlý yönetiminin Hollanda'ya verdiði kapitülasyonlar þöyle baþlýyordu: Nederland vilayetlerine baðlý olan Gelderland, Holland, Zeeland, Utrecht, Friesland, Overijsel, Groningen, Groningerland ve bunun yanýnda Doðu Hindistan'ýn vilayetlerine tâbi birçok memleketin generalleri ve hakimleri -akibetleri hayýrlý olsuntarafýndan sadakatle mühürlenen mektuplarýyla birlikte Hristiyan milletinin ileri gelenlerinden olan muteber elçileri Cornelis Haga - itaati artsýn- huzurumuza geldi. Mektuplarý incelendiðinde nihai gayelerinin ihlas ve samimiyetlerini arzetmek olduðu anlaþýldý.

Yine mektuplarýndan anlaþýlmaktadýr ki düþman vilayetlerin gemilerinde olan Müslüman esirleri aileleriyle birlikte kurtararak vilayetlerine göndermiþler ve memleketimize ait gemilere ve insanlara uzun bir zamandan beri tecavüzde bulunmamýþlardýr. Bu dostane davranýþlarýnýn neticesi olarak, yüksek eþiðimizle Fransa ve Ýngiltere arasýndaki dostlukta olduðu gibi kendi tüccarlarýnýn, adamlarýnýn ve tercümanlarýnýn memleketimize emniyet içerisinde mallarý ile birlikte gelip ticaret etmelerine izin verilmesini ve zikredilen ülkelere verilen anlaþmanýn bir benzerinin de kendilerine verilmesini istedikleri bilgimize sunulduðunda istekleri tarafýmýzdan uygun görüldü.

Elçileri Cornelis Haga ise makamýmýza yüz sürerek diðer elçiler gibi eþiðimizde elçilik hizmetine tayin edilmiþ ve ülkemizdeki iskelelere konsoloslar tayin etmeye yetkili kýlýnmýþtýr. ... Hollandalýlar antlaþmadaki þartlara sadýk kaldýklarý müddetçe, yeri ve göðü yaratan Allah'ýn hakký, ecdadým ve babamýn ruhu için biz de bu anlaþmaya uygun olarak hareket edeceðiz ve ona aykýrý bir davranýþta bulunmayacaðýz. Ýstanbul-30 Haziran 1612 (Yayýnlayan: Kadýzade Abdullah, Akademi Dergisi, sayý: 4)
Erhan Afyoncu.

 
  • 0 Oy - 0 Ortalama
Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar):
 1 Ziyaretçi
Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar):
 1 Ziyaretçi