HOLLANDALI GURBETÇİLER / HOLLANDALI TÜRKLER NL « EVLENME & BOŞANMA Türk Medeni Kanununda Mal Paylasımı

Türk Medeni Kanununda Mal Paylasımı

Türk Medeni Kanununda Mal Paylasımı

 
  • 0 Oy - 0 Ortalama
 
muptela
Çalışkan Üye
53
27-08-2013:11:43
#1
[Resim: Couple7.jpg]

Yeni Türk Medeni Kanununda yer alan malrejimleri şöyle sıralanıyor:


- Edinilmiş Mallara Katılma

- Mal Ayrılığı

- Paylaşmalı Mal Ayrılığı

- Mal Ortaklığı


Yeni Türk Medeni Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 1 Ocak 2002 tarihinden önce evlenmiş olan eşler, bu tarihe kadar hangi mal rejimine tabi iseler, o rejim devam edecek. Ancak bu durum, 1 Ocak 2003 tarihine kadar söz konusudur.

Eşler, Kanunun yürürlüğe girdiği 1 Ocak 2002 tarihinden başlayarak bir yıl içinde, başka bir malrejimi seçmedikleri takdirde, Kanunun yürürlük tarihinden itibaren yasal mal rejimini, yani “edinilmiş mallara katılma rejimini” seçmiş sayılacaklar.

Mal Rejimlerine Uygulanacak Genel Hükümler ise şöyle:

Yasal Mal Rejimi, Edinilmiş Mallara Katılma rejimidir.

Yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılmada, her eşin iki tür malvarlığı vardır:

1. Edinilmiş Mallar:

Her eşin edinilmiş malları şunlardır:

- Çalışmanın karşılığı olan maaş, ücret v.s.
- Sosyal güvenlik kuruluşlarının yaptığı her türlü ödemeler,
- Çalışma gücünün kaybı dolayısıyla ödenen tazminat,
- Kişisel malların geliri (kira, faiz gelirleri gibi)

Mal rejimi tasfiye edildiğinde sadece yukarıda sayılan ‘’edinilmiş mallar’’ eşler arasında yarı yarıya eşit olarak paylaştırılır.

2. Kişisel Mallar:

Her eşin kişisel malları şunlardır:

- Eşlerden birinin kişisel kullanımına yarayan eşya,
- Evlenmeden önce sahip oldukları mallar,
- Evlendikten sonra miras veya bağış yoluyla geçen mallar,
- Manevi tazminat alacakları,

Kanunda sayılan bu kişisel mallar, tasfiye halinde paylaştırmaya tabi olmayıp, ait olduğu eşin mülkiyetinde kalacak mallardır.

Eşler mal rejimi sözleşmesiyle Kanunda belirtilen diğer rejimlerden birini seçebilirler.

Ancak, taraflar istedikleri mal rejimini ancak Kanunda yazılı sınırlar içinde seçebilir, kaldırabilir veya değiştirebilirler.

Mal rejimi sözleşmesi evlenmeden önce veya sonra yapılabilir. Taraflar nişanlıyken mal rejimine ilişkin sözleşme yapabilirler.

Temyiz gücüne sahip olanlar tarafından yapılabilir.

Mal rejimi sözleşmesi, noterde düzenleme veya onaylama şeklinde yapılır.

Haklı bir sebebin varlığı halinde, hakim kararıyla malrejimi değişebilir.

Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle edinilmiş mallara katılma rejimini kabul edebilirler.

Eşlerden her biri açık veya örtülü olarak mallarının yönetimini diğer eşe bırakabilir.

Eşlerden her biri, diğerinden her zaman mallarının envanterinin resmi senetle yapılmasını isteyebilir. Bu işlem noterce yapılmalıdır.

Aklın güzelliği dil ile, dilin güzelliği söz ile, kişinin güzelliği yüz ile, yüzün güzelliği göz ile belli olur.
muptela
27-08-2013:11:43 #1

[Resim: Couple7.jpg]

Yeni Türk Medeni Kanununda yer alan malrejimleri şöyle sıralanıyor:


- Edinilmiş Mallara Katılma

- Mal Ayrılığı

- Paylaşmalı Mal Ayrılığı

- Mal Ortaklığı


Yeni Türk Medeni Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 1 Ocak 2002 tarihinden önce evlenmiş olan eşler, bu tarihe kadar hangi mal rejimine tabi iseler, o rejim devam edecek. Ancak bu durum, 1 Ocak 2003 tarihine kadar söz konusudur.

Eşler, Kanunun yürürlüğe girdiği 1 Ocak 2002 tarihinden başlayarak bir yıl içinde, başka bir malrejimi seçmedikleri takdirde, Kanunun yürürlük tarihinden itibaren yasal mal rejimini, yani “edinilmiş mallara katılma rejimini” seçmiş sayılacaklar.

Mal Rejimlerine Uygulanacak Genel Hükümler ise şöyle:

Yasal Mal Rejimi, Edinilmiş Mallara Katılma rejimidir.

Yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılmada, her eşin iki tür malvarlığı vardır:

1. Edinilmiş Mallar:

Her eşin edinilmiş malları şunlardır:

- Çalışmanın karşılığı olan maaş, ücret v.s.
- Sosyal güvenlik kuruluşlarının yaptığı her türlü ödemeler,
- Çalışma gücünün kaybı dolayısıyla ödenen tazminat,
- Kişisel malların geliri (kira, faiz gelirleri gibi)

Mal rejimi tasfiye edildiğinde sadece yukarıda sayılan ‘’edinilmiş mallar’’ eşler arasında yarı yarıya eşit olarak paylaştırılır.

2. Kişisel Mallar:

Her eşin kişisel malları şunlardır:

- Eşlerden birinin kişisel kullanımına yarayan eşya,
- Evlenmeden önce sahip oldukları mallar,
- Evlendikten sonra miras veya bağış yoluyla geçen mallar,
- Manevi tazminat alacakları,

Kanunda sayılan bu kişisel mallar, tasfiye halinde paylaştırmaya tabi olmayıp, ait olduğu eşin mülkiyetinde kalacak mallardır.

Eşler mal rejimi sözleşmesiyle Kanunda belirtilen diğer rejimlerden birini seçebilirler.

Ancak, taraflar istedikleri mal rejimini ancak Kanunda yazılı sınırlar içinde seçebilir, kaldırabilir veya değiştirebilirler.

Mal rejimi sözleşmesi evlenmeden önce veya sonra yapılabilir. Taraflar nişanlıyken mal rejimine ilişkin sözleşme yapabilirler.

Temyiz gücüne sahip olanlar tarafından yapılabilir.

Mal rejimi sözleşmesi, noterde düzenleme veya onaylama şeklinde yapılır.

Haklı bir sebebin varlığı halinde, hakim kararıyla malrejimi değişebilir.

Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle edinilmiş mallara katılma rejimini kabul edebilirler.

Eşlerden her biri açık veya örtülü olarak mallarının yönetimini diğer eşe bırakabilir.

Eşlerden her biri, diğerinden her zaman mallarının envanterinin resmi senetle yapılmasını isteyebilir. Bu işlem noterce yapılmalıdır.


Aklın güzelliği dil ile, dilin güzelliği söz ile, kişinin güzelliği yüz ile, yüzün güzelliği göz ile belli olur.

conslayer
Üye
3
20-01-2014:10:01
#2
BOŞANMA VE EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ
Aralık 23, 2013 / Yorumlar Kapalı
Title: BOŞANMA VE EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Dec 23
Rating: 5.0
Globalleşen dünya ile birlikte artık evli kadınlar da iş dünyasında pek önemli mevkiler üstlenmekte ve ev hayatlarında kendilerine yüklenen sorumlulukları yerine getirmenin dışında gün be gün daha da büyüyen iş çevresinin de yapı taşlarını oluşturmaktadırlar. Ülkemizde de giderek artan çalışan kadın nüfus oranıyla doğru orantılı olarak, kadın ve kadın haklarına verilen önem artmakta, özellikle de çalışmayan kadınların mağdur edilmemeleri ve kendi ayakları üzerinde durabilmeleri için gerek sivil toplum kuruluşları gerekse birtakım resmi merciler üzerlerine düşen görevleri yerine getirmektedirler.
Hukuk bağlamında bunun en somut örneklerinden biri 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe girmiş 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 202.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Türk toplumunun geleneksel yapısıyla beraber ekonomik açıdan genellikle güçlü taraf olan erkekler karşısında, ekonomik gücü daha zayıf olan kadınlar, eski düzenleme olan mal ayrılığı rejimi ile durumları ağırlaştırılan ve evde gördüğü hizmetlerin karşılığını alamayan taraf konumundayken, yeni düzenlemeyle birlikte artık mağduriyetleri minimum seviyeye indirilmiş bireyler olarak toplumda yerlerini almaktadırlar.
Bu yeni düzenlemeye göre 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlük tarihinden sonra, aksine bir sözleşme yapılmadıkça 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinde eski yasal mal rejimi olan Mal Ayrılığı Rejiminin yerine, yeni yasal mal rejimi Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi olarak kabul edilmiştir. 1 Ocak 2002 tarihinden önce evliliklerini gerçekleştirmiş olan eşler eski yasal mal rejiminin sonuçlarına tabi olmakta, bu tarihten sonra yapılmış veya devam etmekte olan evlilikler ise yeni mal rejimine göre değerlendirilmektedir.
Peki edinilmiş mallara katılma rejimi hangi ayrımlara tabi tutulmakta ve ne şekilde karşımıza çıkmaktadır?
Türk Medeni Kanununun 218. maddesi ve devamı uyarınca edinilmiş mallara katılma rejimi, edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin kişisel mallarını kapsar. Bu rejime göre edinilmiş mallar ile kişisel malların ayrımını yapabilmek büyük önem taşır. Çünkü malların tasfiyesi aşamasında söz konusu olan mallar, edinilmiş mal çerçevesi içinde değerlendirilen malvarlığı değerleridir. Kişisel mallar tasfiyeye katılmazlar.
Edinilmiş mallar, her eşin bu mal rejimi süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir.
Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır:
1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler,
2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
4. Kişisel mallarının gelirleri,
5. Edinilmiş malların yerine geçen değerler.
Örneğin eşlerin mesleklerini icra ederek aldıkları maaşlar, çalışarak kazandıkları ücretler, prim, aylık gibi emek karşılığı kazanımları edinilmiş mal olarak kabul edilirler. Türk Medeni Kanununun 219. maddesinin 2.fıkrasında belirtildiği üzere yine sosyal güvenlik veya buna benzer kurum ve kuruluşların yaptığı ödemeler edinilmiş mal sayılırlar. Buna en belirgin örnekleri ise emekli ikramiyeleri, işsizlik parası,emekli aylığı ve tazminatlar oluşturur.
Türk Borçlar Kanununda düzenlenmiş olan haksız fiile dayalı tazminatlar, eğer bedensel bütünlüğe bir zarar gelmeseydi bu kişinin çalışma kaybı olmayıp olağan hayat şartları içerisinde sağlıklı bir birey gibi çalışması mümkün olacağı ve bunun sonucunda da emeği karşılığı olan kazanımlarını alacağı düşüncesinden yola çıkarak edinilmiş mal kabul edilirler. Söz gelişi karşı tarafın kusurlu olduğu bir trafik kazası sonucu bir kaç ay çalışamayacak bir kişinin bir kaç ay içinde eğer sağlıklı olsaydı alacağı maaş ve emek karşılığı kazançları hesaplanıp tazminat şeklinde eşe ödenir. Sonuç olarak manevi tazminat dışında kalan bu tazminat çeşidi de edinilmiş mal sayılır. Eğer kaza sonucu bir manevi tazminata hükmedilmişse, bu kazanım edinilmiş mal değil kişisel mal olarak değerlendirilir.
Kişisel malların gelirleri konusunda ise örneğin yakınınızdan miras yoluyla size kalan mülk kişisel bir mal kabul edilirken o mülkten elde edeceğiniz kira geliri, faiz gibi semereleri edinilmiş malların kapsamına girer.
Edinilmiş mal ile kişisel mal ayrımında önemli bir ilke olan ikame ilkesi, iki ayrı kategoride de düzenlenmiştir. Bu ilke ile eşlerden birinin malvarlığından çıkan değer yerine geçen malvarlığı değerleri aynı sınıf içinde değerlendirilip edinilmiş mallarda da kişisel mallarda da uygulama alanı bulurlar. Yani bir nevi ikame ile birlikte malvarlığı değerinde şekil değişikliği olur. Misal olarak eşlerden birinin maaşının bir kısmını biriktirmesiyle satın aldığı bir araba edinilmiş mal kabul edilir.
Kişisel mallar ise kanunda sayıldığı üzere şunlardır:
1. Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,
2. Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,
3. Manevî tazminat alacakları,
4. Kişisel mallar yerine geçen değerler.
Evlilik birliği içerisinde eşlerin spesifik olarak kullandıkları eşyalar kişisel mal çerçevesinde değerlendirilir. Kadınların makyaj malzemeleri, erkeklerin kol düğmeleri, eşlerin özel uğraşları için kullandıkları eşyalar, giysileri bu alanda örnek oluştururlar. Yine eşlerin evlenmeden önce sahip oldukları malvarlığı değerleri ya da miras yoluyla yahut bağış gibi karşılıksız kazanma yoluyla kazandıkları çeşitli para, daire, arazi gibi malvarlıkları kişisel maldır.
Kanun, bir mesleğin icrası veya işletmenin faaliyeti sebebiyle doğan edinilmiş mallara dahil olması gereken malvarlığı değerlerinin kişisel mal sayılıp sayılmayacağı hususunu belirlemede eşleri mal rejimi sözleşmesiyle birlikte serbest bırakmıştır. Eşler eğer isterlerse, mal rejimi sözleşmesiyle kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara dahil olmayacağını da kararlaştırabilirler.
Yazarlar:
Av.Tuğsan YILMAZ
Av.Halil İbrahim ÇELİK
Huk.Fak.Öğ. Didem TALGIR
conslayer
20-01-2014:10:01 #2

BOŞANMA VE EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ
Aralık 23, 2013 / Yorumlar Kapalı
Title: BOŞANMA VE EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Dec 23
Rating: 5.0
Globalleşen dünya ile birlikte artık evli kadınlar da iş dünyasında pek önemli mevkiler üstlenmekte ve ev hayatlarında kendilerine yüklenen sorumlulukları yerine getirmenin dışında gün be gün daha da büyüyen iş çevresinin de yapı taşlarını oluşturmaktadırlar. Ülkemizde de giderek artan çalışan kadın nüfus oranıyla doğru orantılı olarak, kadın ve kadın haklarına verilen önem artmakta, özellikle de çalışmayan kadınların mağdur edilmemeleri ve kendi ayakları üzerinde durabilmeleri için gerek sivil toplum kuruluşları gerekse birtakım resmi merciler üzerlerine düşen görevleri yerine getirmektedirler.
Hukuk bağlamında bunun en somut örneklerinden biri 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe girmiş 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 202.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Türk toplumunun geleneksel yapısıyla beraber ekonomik açıdan genellikle güçlü taraf olan erkekler karşısında, ekonomik gücü daha zayıf olan kadınlar, eski düzenleme olan mal ayrılığı rejimi ile durumları ağırlaştırılan ve evde gördüğü hizmetlerin karşılığını alamayan taraf konumundayken, yeni düzenlemeyle birlikte artık mağduriyetleri minimum seviyeye indirilmiş bireyler olarak toplumda yerlerini almaktadırlar.
Bu yeni düzenlemeye göre 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlük tarihinden sonra, aksine bir sözleşme yapılmadıkça 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinde eski yasal mal rejimi olan Mal Ayrılığı Rejiminin yerine, yeni yasal mal rejimi Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi olarak kabul edilmiştir. 1 Ocak 2002 tarihinden önce evliliklerini gerçekleştirmiş olan eşler eski yasal mal rejiminin sonuçlarına tabi olmakta, bu tarihten sonra yapılmış veya devam etmekte olan evlilikler ise yeni mal rejimine göre değerlendirilmektedir.
Peki edinilmiş mallara katılma rejimi hangi ayrımlara tabi tutulmakta ve ne şekilde karşımıza çıkmaktadır?
Türk Medeni Kanununun 218. maddesi ve devamı uyarınca edinilmiş mallara katılma rejimi, edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin kişisel mallarını kapsar. Bu rejime göre edinilmiş mallar ile kişisel malların ayrımını yapabilmek büyük önem taşır. Çünkü malların tasfiyesi aşamasında söz konusu olan mallar, edinilmiş mal çerçevesi içinde değerlendirilen malvarlığı değerleridir. Kişisel mallar tasfiyeye katılmazlar.
Edinilmiş mallar, her eşin bu mal rejimi süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir.
Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır:
1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler,
2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
4. Kişisel mallarının gelirleri,
5. Edinilmiş malların yerine geçen değerler.
Örneğin eşlerin mesleklerini icra ederek aldıkları maaşlar, çalışarak kazandıkları ücretler, prim, aylık gibi emek karşılığı kazanımları edinilmiş mal olarak kabul edilirler. Türk Medeni Kanununun 219. maddesinin 2.fıkrasında belirtildiği üzere yine sosyal güvenlik veya buna benzer kurum ve kuruluşların yaptığı ödemeler edinilmiş mal sayılırlar. Buna en belirgin örnekleri ise emekli ikramiyeleri, işsizlik parası,emekli aylığı ve tazminatlar oluşturur.
Türk Borçlar Kanununda düzenlenmiş olan haksız fiile dayalı tazminatlar, eğer bedensel bütünlüğe bir zarar gelmeseydi bu kişinin çalışma kaybı olmayıp olağan hayat şartları içerisinde sağlıklı bir birey gibi çalışması mümkün olacağı ve bunun sonucunda da emeği karşılığı olan kazanımlarını alacağı düşüncesinden yola çıkarak edinilmiş mal kabul edilirler. Söz gelişi karşı tarafın kusurlu olduğu bir trafik kazası sonucu bir kaç ay çalışamayacak bir kişinin bir kaç ay içinde eğer sağlıklı olsaydı alacağı maaş ve emek karşılığı kazançları hesaplanıp tazminat şeklinde eşe ödenir. Sonuç olarak manevi tazminat dışında kalan bu tazminat çeşidi de edinilmiş mal sayılır. Eğer kaza sonucu bir manevi tazminata hükmedilmişse, bu kazanım edinilmiş mal değil kişisel mal olarak değerlendirilir.
Kişisel malların gelirleri konusunda ise örneğin yakınınızdan miras yoluyla size kalan mülk kişisel bir mal kabul edilirken o mülkten elde edeceğiniz kira geliri, faiz gibi semereleri edinilmiş malların kapsamına girer.
Edinilmiş mal ile kişisel mal ayrımında önemli bir ilke olan ikame ilkesi, iki ayrı kategoride de düzenlenmiştir. Bu ilke ile eşlerden birinin malvarlığından çıkan değer yerine geçen malvarlığı değerleri aynı sınıf içinde değerlendirilip edinilmiş mallarda da kişisel mallarda da uygulama alanı bulurlar. Yani bir nevi ikame ile birlikte malvarlığı değerinde şekil değişikliği olur. Misal olarak eşlerden birinin maaşının bir kısmını biriktirmesiyle satın aldığı bir araba edinilmiş mal kabul edilir.
Kişisel mallar ise kanunda sayıldığı üzere şunlardır:
1. Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,
2. Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,
3. Manevî tazminat alacakları,
4. Kişisel mallar yerine geçen değerler.
Evlilik birliği içerisinde eşlerin spesifik olarak kullandıkları eşyalar kişisel mal çerçevesinde değerlendirilir. Kadınların makyaj malzemeleri, erkeklerin kol düğmeleri, eşlerin özel uğraşları için kullandıkları eşyalar, giysileri bu alanda örnek oluştururlar. Yine eşlerin evlenmeden önce sahip oldukları malvarlığı değerleri ya da miras yoluyla yahut bağış gibi karşılıksız kazanma yoluyla kazandıkları çeşitli para, daire, arazi gibi malvarlıkları kişisel maldır.
Kanun, bir mesleğin icrası veya işletmenin faaliyeti sebebiyle doğan edinilmiş mallara dahil olması gereken malvarlığı değerlerinin kişisel mal sayılıp sayılmayacağı hususunu belirlemede eşleri mal rejimi sözleşmesiyle birlikte serbest bırakmıştır. Eşler eğer isterlerse, mal rejimi sözleşmesiyle kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara dahil olmayacağını da kararlaştırabilirler.
Yazarlar:
Av.Tuğsan YILMAZ
Av.Halil İbrahim ÇELİK
Huk.Fak.Öğ. Didem TALGIR

 
  • 0 Oy - 0 Ortalama
Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar):
 1 Ziyaretçi
Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar):
 1 Ziyaretçi