ALMANYA « GURBETÇİLER DE « HUKUK KANUNLAR Yurtdışındaki Türk vatandaşlarının Türkiyeden Emekli Olabilmelerinin Koşulları Nedir

Yurtdışındaki Türk vatandaşlarının Türkiyeden Emekli Olabilmelerinin Koşulları Nedir

Yurtdışındaki Türk vatandaşlarının Türkiyeden Emekli Olabilmelerinin Koşulları Nedir

 
  • 0 Oy - 0 Ortalama
 
Sahin
Forum Kurucusu
856
15-01-2015:22:09
#1
Türk vatandaşlarının, Yurtdışında ikamet eden vatandaşlarımızın en çok merak ettikleri konular arasında yer alan Türkiye’de emeklilik meselesi, önceki günlerde açıklanan bir mahkeme kararı ve yakın zamanda yasalaşması beklenen güncel sosyal güvenlik reformu ile yeniden gündeme geldi.


İki hafta “Haklarımız” köşesinde şu andaki yasalar çerçevesinde, borçlanarak Türkiye’den emekli olabilme konusunu ele alacağız. Yapılan açıklamalar doğrultusunda ek bilgiye ihtiyacı ve özel durumu olan okurlarımız, sorularını ve görüşlerini elektronik posta adresimize iletebilirler.
Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın Türkiye’den emekli olabilmelerine dönük ilk çalışma 1978 yılında yapıldı. 30.5.1978 tarih 2147 sayılı yasa ile ilk olarak yurtdışındaki vatandaşlarımıza emekli olabilme hakkı tanındı. Ancak kanundaki bazı boşluklardan kaynaklanan problemleri giderme adına, 8.5.1985 tarih ve 3201 sayılı yasa ile mesele yeni bir mevzuata kavuşturuldu. Bu konudaki en son ve en önemli gelişme ise 6.8.2003 tarihinde yasanın 3. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi oldu. Yasada emeklilik için öngörülen ‘kesin dönüş’ şartı mahkeme tarafından iptal edildi. Bu kararla birlikte emeklilik için Türkiye’ye kesin dönüş kaydı ortadan kalkmış oldu.

Türkiye neden böyle bir fırsat sunmaktadır?

Emeklilik meselesinde temel olarak Türkiye iki amaç gütmektedir. Birisi; Türkiye’ye dönme niyetleriyle birçoğu mağduriyetten dolayı yurtdışına giden vatandaşlarımızın, Türkiye’ye döndüklerinde devletin sosyal hizmetlerinden yararlanabilmesi. İkincisi ise ülkeye döviz kazandırmak. İlk olarak, yurtdışında çalışılan sürelerin borçlanılmasına olanak tanıyan 2147 sayılı yasa, yurtdışında çalışanlara, orada elde ettikleri sosyal güvenlik haklarını da koruyarak çifte emeklilik hakkını tanıdı. Böylece yurtdışında çalışanların gittikleri ülkede tasarrufa teşvik edilmesi ve Türkiye’ye döviz transferi sağlanmaya çalışıldı. Bir başka ifade ile, 2147 sayılı yasa ile yurtdışında çalışan işçilere borçlanma olanağının sunulmasının bir nedeni de Hazine’ye döviz sağlanmasıdır. 3201 sayılı yasanın 4. maddesinin 4. ve 5. fıkralarında da borçlanma tutarının döviz olarak ödenmesi öngörülmektedir.

Neden borçlanarak Türkiye’den de emekli olayım?

Türkiye’den emekli olmanın birkaç tane avantajı var. Birincisi, özellikle emeklilik yaşlarında Türkiye’ye dönmeyi ya da vaktinin büyük bir kısmını orada geçirmeyi planlayanlar için emeklilik, sosyal bir güvence anlamını taşıyor. Emekli aylığı ile bir nevi asgari geçim kaynağı temin edilmiş oluyor. Bir diğeri ise sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanılabilmesi. Sigorta primlerini yatıran kişi devletin sunduğu tedavi hizmetlerinden yararlanabildiği gibi, ilaçlarını da ücretsiz temin edebiliyor. Bir diğer avantajı ise her ay eline geçen tasarruflarını değerlendirecek bir yer bulamayanlar için geleceğe dönük taksitli yatırım imkanı anlamına geliyor. Yine başka bir avantajı da yurtdışında çalışamayan ya da ailevi sebeplerden dolayı çalışmayan ev hanımı statüsündeki bayana, sosyal güvence imkanı sağlıyor.

Borçlanarak Türkiye’den emekli olmanın şartları nelerdir?

- 18 yaşını doldurmuş olmak,
- Yurtdışında çalışmış ya da çalışıyor olmak veya ev hanımı olmak,
- Türk vatandaşı olmak*
* Türk vatandaşı olmayan ya da daha önce Türk vatandaşı olduğu halde Türk vatandaşlığından çıkan kişi Türkiye’den emekli olamaz! Türk vatandaşı iken daha önce çalışmış ve prim yatırmış dahi olsa, vatandaşlıktan çıktığı takdirde bu hakkını kaybeder. Çifte vatandaşlar ise aynı zamanda Türk vatandaşı da oldukları için aynı haklardan yararlanırlar.

Yurtdışında geçen sürenin ne kadarı borçlandırılabilir?

Yurtdışında geçen sürenin tamamı ya da isteğe bağlı olarak bir kısmı borçlandırılabilir. Erkeklerde borçlanabilmek için aranan şart, çalışılmış ya da farklı işler arasında en fazla bir yıl geçmiş olması. Bayanlar için ise ev hanımı olarak geçen süreler borçlandırılabilir. Borçlanmak isteyen Türk vatandaşlarının çalıştıkları süreyi ya da ev hanımları için ikamet sürelerini gösteren belge ile başvurmaları gerekiyor.
‘Haklarımız’ Avukat Mustafa Altaş (Frankfurt) ve Avukat Reşat Yıldırım’ın (Ankara) desteği ile hazırlanmaktadır.

 
TÜRK VATANDAŞLARININ YURTDIŞINDAKİ ÇALIŞMA SÜRELERİNİ VE EV HANIMLARININ İKAMET SÜRELERİNİ BORÇLANMALARI HAKKINDAKİ 3201 SAYILI KANUNUN UYGULANMASINA İLİŞKİN GENEL BİLGİLER

- Bu Kanundan yararlanmak için Türk vatandaşı olma şartı mevcuttur.

- Yurtdışından borçlanma müracaatında bulunmak ve borç miktarını ödemek için kesin dönüş şartı yoktur. Ancak emekli aylığı bağlanması için kesin dönüş şartı aranmaktadır.

- Borcun tamamının ödenmesi ve yaşla ilgili şartların da yerine getirilmiş olması halinde, emekli aylığı bağlanması için kesin dönüş yapmış olmak gerekmektedir. Kesin dönüş için pasaportun veya oturma izninin iptal edilmesine gerek yoktur. Kişinin Türkiye’ye girişinde pasaportuna giriş damgası vurdurması ve borçlanmak istediği kuruma bizzat giderek kesin dönüş beyanında bulunması yeterli olmaktadır. Emekli olmak için kesin dönüş beyanında bulunan kişinin yurtdışında sosyal sigortalılığının devam ediyor olmaması; yani emeklilik talep tarihinde, yurtdışında sigortalı çalışmıyor olması, işsizlik (chômage) yardımından yararlanmıyor olması, hastalıkta (maladie) olmaması gerekmektedir. 

- 3201 sayılı Yasaya göre borçlanarak emekli olanlar yurtdışında ikamet edebilir, ancak tekrar çalışamazlar ve sosyal sigortalılığın devamı sayılabilecek bir ödeme ya da yardımdan yararlanamazlar.

- Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurtdışında çalışmaya başlayanların ya da sosyal sigortalılığın devamı sayılabilecek bir ödeme ya da yardımdan (işsizlik yardımı, vb.) yararlananların emekli aylıkları, çalışmaya başladıkları ya da sözkonusu yardımlardan yararlanmaya başladıkları ayı takip eden aybaşından itibaren kesilir.

- Yurtdışı borçlanması yapılarak bağlanan aylıkların banka şubelerinden 6 ay içerisinde veya vekil tayin edilen kişi tarafından PTT’den 4 ay içinde alınmaması halinde ödeme durdurulmaktadır.

- Bildirilen borç miktarını ödemek için bir süre bulunmamaktadır. Vatandaşlarımız tahakkuk ettirilen borçlarını istedikleri zaman ödeyebilirler. Ancak, borç ödenmedikçe, borçlandırılan süreler değerlendirilemeyeceği gibi, ödenecek günlük döviz miktarının değişmesi halinde, ödenmeyen süreler için, yeni belirlenebilecek günlük döviz miktarı geçerli olacaktır.

- Borçlanma talebi, yurtdışına çıkmadan önce Türkiye’de son defa prim, kesenek ve karşılık ödenen sosyal güvenlik kuruluşuna; yurtdışına çıkmadan önce Türkiye’de herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışma yoksa SSK Başkanlığına; ev kadınları için ise Bağ-Kur’a yapılacaktır. Yurt dışındaki ikamet sürelerinin bir kısmını çalışarak geçirmiş olan ev kadınları, çalışmadan geçirdikleri süreleri Bağ-Kur’a çalıştıkları süreleri ise yukarıdaki durumlarına uygun düşen sosyal güvenlik kuruluşuna borçlanmak zorundadırlar.


- Yurtdışı hizmetinin borçlanılması isteğe bağlı olduğundan çalışma sürelerinin tamamı veya istenilen kadar miktarı borçlanılabilir.

- Fransa’dan emekli olduktan sonra Türkiye’deki hizmetlerine istinaden Türkiye’den kısmi emekli aylığı alanlar, Fransa’daki sigortalılık sürelerinden bir kısmını borçlanarak bu aylıklarını tam aylığa yükseltebilirler.

- 06.12.2005 tarihinden itibaren borçlanma miktarı bir gün karşılığı 3.5 ABD doları olup, 10.5.2005 tarihinden önce ve sonra borçlanarak borcunu ödeyen veya başvuruda bulunduğu halde bugüne kadar ödeme yapmayanlar durumlarını Ataşeliğimize sorarak öğrenebilirler.

3201 SAYILI YASAYA GÖRE YURTDIŞINDA ÇALIŞILAN SÜRELERİN BORÇLANILARAK SSK’DAN EMEKLİ OLMA ŞARTLARI İLE İLGİLİ BİLGİLER 

- 3201 sayılı kanundan yararlanmak için Türk vatandaşı olma şartı mevcuttur.

- Borçlanma başvurusu yurtdışında ikamet ederken yapılabilir. Ancak, borcun ödenmesi Türkiye’de yapılacaktır. Yurtdışından ödeme yapılması mümkün değildir.

- Borcunu ödedikten sonra, emeklilik şartlarını yerine getirenlerin emeklilik müracaatı için mutlaka Türkiye’ye giderek bizzat başvurmaları ve kesin dönüş beyanında bulunmaları gerekmektedir.

- Emekli olmak için bizzat başvurarak kesin dönüş beyanında bulunanların bu işlem için gittiklerinde pasaportlarına mutlaka Türkiye’ye giriş damgasını vurdurmaları gerekmektedir. Zira bu son giriş damgasının bulunduğu sayfanın noter tasdikli fotokopisi SSK Başkanlığınca kesin dönüşün ispatı olarak kişinin dosyasına konulmaktadır. 

- SSK’dan 3201 sayılı yasaya göre borçlanılarak emekli olanlar sağlık sigortasından yararlanabilmektedirler.

- Türkiye’de emeklilik yaşı, kişinin; çalışmaya başladığı tarihe, toplam çalışma yılına, toplam sigortalılık süresine ve bayan ya da erkek olmasına göre değişmektedir.

- Örneğin, 50 yaşını bitirmiş bir bayanın ya da 55 yaşını bitirmiş bir erkeğin Türkiye’den emeklilik olabilmesi için en az 15 yıldan beri sigortalı olması ve bu sürede en az 3600 gün prim ödemiş olması gerekmektedir. Durumları belirtilen bu şartlar dışındaki kişiler emeklilik yaşlarını Ataşeliğimize sorarak öğrenebilirler.


YURTDIŞINDA ÇALIŞILARAK GEÇİRİLEN SÜRELERİNİ BORÇLANMAK İÇİN MÜRACAATTA BULUNMAK İSTEYENLERİN HAZIRLAYACAKLARI BELGELER

- Ataşeliğimizce düzenlenecek Yurtdışı Hizmet Belgesi 

Bu belgenin Ataşeliğimizce düzenlenmesi için aşağıdaki bilgi ve belgelerin Ataşeliğimize ibraz edilmesi gerekmektedir:

- CRAV’dan ya da en yakın Sigorta Kasasından temin edilecek ve çalışılan süreleri gösteren yeni tarihli hizmet cetveli (relevé de carrière), 

- Nüfus cüzdanı fotokopisi,

- Varsa, Türkiye’deki sigorta numarası,

- Fransa ve Türkiye’deki ikamet adresleri,

- Türkiye’de çalışmış olanlar için, Türkiye’de en son çalıştıkları işyerinin adı ve adresi,

- Fransa’dan malüllük ya da yaşlılık aylığı alanlar için aylığın başladığı tarihe ilişkin belge)

- Halen Fransa’da işsizlik yardımından (indemnité de chômage) yararlananlar için işsizlik ödeneğinin başladığı tarihi gösterir belge

- SSK Başkanlığına hitaben yazılmış Beyan Formu (Dilekçe)

(Bu dilekçe formu Ataşeliğimizden temin edilebilir)

- Taahhütname 

(Bu belge de Ataşeliğimizden temin edilebilir)
- Başkonsoloslukça düzenlenmiş Nüfus Cüzdanı Örneği 

Yurtdışındaki sigortalılık sürelerini borçlanmak isteyenlerden, başvurularını bizzat Türkiye’ye gidip yapacak olanların, Ataşeliğimizden alacakları Yurtdışı Hizmet Belgesi yeterli olacaktır. Kendilerinden istenecek diğer belgeleri (pasaport fotokopisi, vukuatlı nüfus kayıt örneği, vs.) Türkiye’den temin edebilirler. Ayrıca, başvuru dilekçesi ve taahhütname de Türkiye’de ikametin bulunduğu ildeki SSK İl Müdürlüğünden temin edilebilir.


3201 SAYILI YASAYA GÖRE YURTDIŞINDA EV HANIMI OLARAK GEÇİRİLEN SÜRELERİN BORÇLANILARAK BAĞ-KUR’DAN EMEKLİ OLUNABİLMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLER

- 3201 Sayılı Kanun’dan yararlanmak için Türk vatandaşı olma şartı mevcuttur.

- Ev hanımı olarak geçen süreler için borçlanma başvurusu yurtdışında ikamet ederken de yapılabilir. Ancak, borcun ödenmesi Türkiye’de yapılacaktır. Türkiye’ye gitmeden yurtdışından ödeme yapılması mümkün değildir.


- Ev hanımı olarak geçen süreleri borçlanarak emekli olmak isteyenlerin borçlarını ödemek ve emeklilik başvurusunda bulunmak için mutlaka Türkiye’ye giderek bizzat başvurmaları ve kesin dönüş beyanında bulunmaları gerekmektedir.

- Belirlenecek borç miktarı bir kerede ödenecek olup, borcun taksitle ödenmesi sözkonusu değildir.

- Emekli olmak için bizzat başvurarak kesin dönüş beyanında bulunanların bu işlem için gittiklerinde pasaportlarına mutlaka Türkiye’ye giriş damgasını vurdurmaları gerekmektedir. Zira bu son giriş damgasının bulunduğu sayfanın noter tasdikli fotokopisi Bağ-Kur Genel Müdürlüğünce kesin dönüşün ispatı olarak kişinin dosyasına konulmaktadır.

- Bağ-Kur’dan 3201 sayılı yasaya göre ev hanımı olarak borçlanmak suretiyle emekli olanlar sağlık sigortasından yararlanamamaktadırlar.

- Bağ-Kur’dan emekli olmanın diğer şartları (emeklilik için gerekli asgari yaş, hizmet yılı, sigortalılık süresi) Ataşeliğimizden öğrenilebilir.


YURTDIŞINDA EV HANIMI OLARAK GEÇİRİLEN SÜRELERİ BORÇLANMAK İÇİN BAĞ-KUR’A BAŞVURMAK İSTEYENLERİN HAZIRLAYACAKLARI BELGELER

- Yurtdışında ikamet edilen süreleri gösteren belge (Bu belge, ikamet kartı -carte de séjour- ve nüfus cüzdanının ibraz edilmesi halinde Başkonsolosluk noterlik servisince düzenlenmektedir)

- Bağ-Kur Genel Müdürlüğü’ne hitaben yazılmış Beyan Formu (dilekçe)
(Bu dilekçe Ataşeliğimizden temin edilebilir)
- Taahhütname (Bu belge de Ataşeliğimizden temin edilebilir)
- Başkonsoloslukça düzenlenecek nüfus cüzdanı örneği 

ÖNEMLİ NOT !

Ev hanımı olarak geçen süreleri borçlanmak isteyenlerden, başvurularını bizzat Türkiye’ye gidip yapacak olanların, Başkonsolosluktan sadece ikametlerine ilişkin belgeyi ve nüfus cüzdanı örneğini almaları yeterlidir. İstenecek diğer belgeler (pasaport fotokopisi, vukuatlı nüfus kayıt örneği, vs.) Türkiye’den temin edebilirler. Başvuru formu ve taahhütname de Bağ-Kur’dan temin edilebilir.


T.C. STRAZBURG BAŞKONSOLOSLUĞU
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ataşeliği
10, rue Auguste Lamey
67000 Strasbourg
Tel: 03 88 37 14 27
Faks: 03 88 37 97 39
E-mail: strazburg@csgb.gov.tr
1 - YURTDIŞINDA GEÇEN HİZMETLERİN BORÇLANILMASINA İMKAN SAĞLAYAN 3201 SAYILI KANUNUN AMACI NEDİR? 

22.5.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3201 sayılı Kanun ile; vatandaşlarımızın yurtdışında geçen çalışma sürelerinin sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilmesi amaçlanmıştır. 

2 - 3201 SAYILI KANUNDAN KİMLER YARARLANABİLİR? 

18 yaşından sonra yurtdışında Türk vatandaşı olarak çalışma süresine sahip olan kişiler; Kanundan yararlanabilirler. Yurtdışında Türk vatandaşı olarak geçmeyen süreler borçlandırılamaz. 

3 – BORÇLANMA HAKKINDAN KİMLER YARARLANAMAZ?

1 - Göçmen olarak yurda gelenler, yurtdışında çalıştıkları sürede Türk vatandaşı olmadıkları için,

2 - 2147 ve 3201 sayılı Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunlarına göre kendilerine veya hak sahiplerine aylık bağlanmış olanlar ile aylık bağlanması için müracaat edip de aylığa hak kazanmış durumda bulunanlar,

3 - 506 sayılı Kanunun 7inci maddesine istinaden geçici olarak yurtdışına çalışmak üzere gönderilenler,

4 - istisna akdi çerçevesinde Almanya’da istihdam edilenler,

5 - Sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmemiş ülkelerde iş üslenen Türk işverenler tarafından yurtdışına götürülen ve yurtdışında çalıştıkları sürede topluluk sigortasına tabi olanlar,

6 - Türk vatandaşlığının iktisabından önce geçen süreleri değerlendirmek isteyenler,

Bu Kanundan yararlanamayacaklardır.

Yurtdışı hizmet borçlanması yapmış fakat daha sonra Türk vatandaşlığından çıkarılmış veya vatandaşlık hakkını kaybetmiş olanlara bu Kanuna göre borçlandıkları hizmetleri dikkate alınarak aylık bağlanmayacak, aylık bağlandıktan sonra Türk vatandaşlığından çıkmaları durumunda da bağlanmış bulunan aylıkları durdurulacaktır. 

4 - YURTDIŞINDA ÇALIŞILMAYAN SÜRELER BORÇLANILABİLİR Mİ? 

Yurtdışında çalışma süreleri arasında veya sonunda her birinde 1 yıla kadar olan işsizlik süreleri (çalışılmayan süreler) ile ev kadını olarak geçen süreler de borçlanılabilir. 

5 - YURTDIŞINDA GEÇEN HİZMETLERİN NE KADARI BORÇLANILABİLİR? 

Yurtdışı hizmetinin borçlanılması isteğe bağlı olduğundan; vatandaşlarımız çalışma sürelerinin tamamını veya istedikleri kadarını borçlanabilirler. 



6 - BORÇLANILACAK HİZMETLERİN BELGELENMESİ ZORUNLU MUDUR? 

Yurtdışı çalışmalarını borçlanmak isteyen vatandaşlarımız, borçlanacakları süreleri belgelemek zorundadırlar. 

7 - BORÇLANMAK İÇİN BAŞVURULACAK KURULUŞLAR? 

A-Halen Yurtdışında bulunanlar;

a) Yurtdışına çıkmadan önce Türkiye’de herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması olmayanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığına,

b) Yurtdışına çıkmadan önce Türkiye’de son defa prim, kesenek ve karşılık ödenen sosyal güvenlik kuruluşuna,

c) Ev kadınları Bağ-Kur’a

B -Türkiye’ye Döndükten Sonra Yurtdışında Geçen Hizmetlerini Borçlanmak İsteyenler,

a) Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olmayanlar, Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığına,

b) Müracaat tarihinde çalışmakta olanlar tabi oldukları sosyal güvenlik kuruluşuna,

c) Başvuru tarihinde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olmamakla birlikte Türkiye’ ye döndükleri tarihten sonraki çalışmalarından dolayı son defa tabi oldukları sosyal güvenlik kuruluşuna,

d) Hizmetlerinden bir kısmını yurtdışında iken borçlananlardan kalan hizmetlerini Türkiye’ ye döndükten sonra borçlanmak isteyenler ilk borçlanmayı yapan sosyal güvenlik kuruluşuna,

e) Ev kadınları Bağ-Kur’a,

Sürelerinin bir kısmını çalışarak geçirmiş olan ev kadınları, ev kadını olarak geçen süreleri için Bağ-Kur’a, çalışılan süreleri içinde yukarıdaki (A) , (B) maddelerine göre durumlarına uygun düşen Sosyal Güvenlik Kuruluşuna, kendilerine veya hak sahiplerine kısmi aylık bağlanmış olanlar aylık almakta oldukları sosyal güvenlik kuruluşuna,
Yazılı olarak başvurarak borçlanabilirler.

8 - HALEN YURTDIŞINDA BULUNAN VE 3201 SAYILI KANUNA GÖRE KURUMUMUZA BORÇLANACAK VATANDAŞLARIMIZ NEREYE BAŞVURABİLİRLER?

Halen yurtdışında bulunan ve yurtdışında geçen çalışma sürelerini Sosyal Sigortalar Kurumuna borçlanacak vatandaşlarımızın 3201 sayılı Kanuna göre borçlanma taleplerini Türkiye’de bildirecekleri ikamet adreslerinin bulunduğu ildeki Sigorta İl / Sigorta Müdürlüklerine yapmaları gerekmektedir.
Sosyal Sigortalar Kurumundan kısmi aylık alanlar ise borçlanma taleplerini SSK Başkanlığı Sigorta İşleri Genel Müdürlüğü Yurtdışı İşçi Hizmetleri Daire Başkanlığına yapmaları gerekmektedir.

9 - HAK SAHİPLERİ NEREYE VE NASIL BAŞVURABİLİRLER?

Yurtdışında çalışmakta iken ya da Türkiye’ ye döndükten sonra ölen sigortalının hak sahipleri borçlanmak için başvurulacak kuruluşlarla ilgili bölümde belirtilen ve ölenin durumuna uygun sosyal güvenlik kuruluşuna, yazılı olarak müracaat etmek suretiyle bu Kanunla getirilen haklardan yararlanabileceklerdir.

Ölenin yurtdışındaki hizmetleri aylık bağlanması için yeterli ise öncelikle bu hizmetler Kanunda ön görüldüğü şartlarla borçlandırılacaktır. Ölenin yurtdışında geçen hizmetlerinin tamamı borçlandırıldığı halde aylık bağlanamıyorsa bu taktirde hak sahipleri ölenin askerlik hizmetlerini borçlanabileceklerdir.
Hak sahiplerine, borcun tamamen ödenmesinden sonra yapacakları yazılı tahsis talep tarihini takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanacaktır.



10 - BORÇLANMA İÇİN BAŞVURU SÜRESİ VAR MIDIR? 

Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararının yayımlandığı tarihte (25.04.2003)yurtdışında çalışmakta olanlar ile daha sonra yurtdışında çalışacak olanlar yurtdışında iken ya da yurda döndükten sonra durumlarına uygun sosyal güvenlik kuruluşuna başvurarak borçlanabilirler,bunlardan müracaat süresi koşulu aranmaz.

25.04.2003 (dahil) ve daha sonraki bir tarihteki talebi esas alınarak sosyal güvenlik sözleşmeleri uygulanmak suretiyle sosyal güvenlik kanunlarına göre malullük ya da yaşlılık sigortasından kısmi aylık bağlanmış olanlar ile bağlanacak olanlar da müracaat süresi aranmaksızın yurtdışı hizmet borçlanması yapabilirler.

Yurtdışında çalışırken 06.08.2003 (dahil) tarihinden sonra ölenlerin hak sahipleri durumlarına uygun sosyal güvenlik kuruluşuna başvurarak borçlanabilirler. 

06.08.2001 (dahil) – 05.08.2003 (dahil) tarihleri arasında ölenlerin hak sahipleri ölüm tarihinden itibaren 2 yıl içerisinde müracaat etmeleri koşulu ile yurtdışı hizmet borçlanması hakkından yararlanabilirler.

Yurtdışında çalışmakta iken ya da Türkiye’ ye döndükten sonra ölen sigortalıların hak sahipleri ölenin durumuna uygun sosyal güvenlik kuruluşuna, yazılı olarak müracaat ederek borçlanabilirler.

11 - YURTDIŞINDA BULUNAN VATANDAŞLARIMIZ 3201 SAYILI KANUNA GÖRE BORÇLANMA MÜRACAAT FORMLARINI NEREDEN TEMİN EDEBİLİRLER? 

Yurtdışında bulunan vatandaşlarımızdan 3201 sayılı Kanundan yararlanmak isteyenler; İnternet’te Kuruma ait Web sayfasında (www.ssk.gov.tr) yer alan “Formlar ve Dilekçeler” bölümündeki dilekçe ve beyan taahhüt belgesini doldurup ilgili Sigorta İl / Sigorta Müdürlüğüne gönderebilirler.

12 - PRİM İADESİ YAPILAN SÜRELER BORÇLANILABİLİR Mİ? 

Almanya’da geçen sigortalılık sürelerine ait primlerinin iadesi; borçlanma için engel değildir. 

13 - KISMİ AYLIK ALANLAR BORÇLANABİLİR Mİ? 

Sosyal Güvenlik Sözleşmesi uygulanarak, kısmi aylık bağlanan vatandaşlarımız da, kısmi aylıklarını tam aylığa çıkarmak için borçlanma yapabilirler. 

14 - BORÇLANMA İÇİN ÖDENECEK DÖVİZ NE KADARDIR? 

10.05.2005 tarihinden itibaren borçlanılacak her gün için ödenmesi gereken miktar 3,5 ABD Dolarıdır. 

15 -10.05.2005 – 05.12.2005 TARİHLERİ ARASINDA 5 ABD DOLARI ÜZERİNDEN BORÇLANAN VE BORCUNU ÖDEMEYEN VATANDAŞLARIN GÜNLÜK BORÇ MİKTARI KAÇ DOLAR OLACAKTIR? 

Belirtilen sürede 5 ABD Doları üzerinden borçlanması yapılan vatandaşlarımızın borçlarını ödememesi halinde günlük borç miktarı 3,5 ABD Doları üzerinden yeniden hesaplanacaktır. Vatandaşlarımız günlük 5 ABD Dolarını bir dilekçe ile borcu tahakkuk ettiren Müdürlük veya Genel Müdürlüğe müracaat ederek 3,5 ABD Dolarına göre yeniden hesaplatabileceklerdir. 

16 - 10.05.2005 – 05.12.2005 SÜRESİNDE 5 ABD DOLARI ÜZERİNDEN BORCUNUN BİR KISMINI 

VEYA TAMAMINI ÖDEYENLER BORÇLARINI 3,5 ABD DOLARI ÜZERİNDEN YENİDEN

HESAPLATABİLİRLER Mİ ?

Belirtilen sürede 5 ABD Doları üzerinden ödeme yapan vatandaşlarımız dilerlerse 06.12.2005 tarihinden itibaren 6 ay içinde müracaat etmek kaydıyla borçlanmalarını 3,5 ABD Doları üzerinden yeniden hesap edilmesini ve aradaki farkın iadesini isteyebilirler. 
Belirtilen sürede 5 ABD Doları üzerinden borçlanarak taraflarına aylık bağlanmış olanlar da 6 aylık süre içinde 
talepte bulunmak kaydıyla borçlarını günlük 3,5 ABD Doları üzerinden hesaplanmasını ve aradaki farkın taraflarına iadesini isteyebileceklerdir. 

17- BORÇ NE KADAR ZAMANDA ÖDENMELİDİR? 

Ödemek için bir süre bulunmamaktadır. Vatandaşlarımız tahakkuk ettirilen borçlarını istedikleri zaman ödeyebilirler. Ancak; borç ödenmedikçe borçlandırılan süreler değerlendirilemeyeceği gibi ödenecek günlük döviz miktarının değiştirilmesi halinde, ödenmeyen süreler için değiştirilen günlük döviz miktarı geçerli olacaktır. 


18 - BORÇLANMA SÜRELERİ İLE BAĞLANAN AYLIK YURTDIŞINDA İKEN KESİLİR Mİ? 

3201 sayılı Kanuna göre borçlanılan süreler de dikkate alınarak bağlanan aylık daha sonra yurtdışına çıkma veya yurtdışında bulunma sebebiyle kesilmez. Ancak; bu Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurtdışında çalışmaya başlayanların çalışmaya başladıkları tarihi takip eden aybaşından itibaren aylıkları kesilir. 

19-YURTDIŞI BORÇLANMASI YAPILARAK KURUMUMUZCA BAĞLANAN AYLIKLAR HANGİ HALLERDE 

DURDURULMAKTADIR?

Yurtdışı borçlanması yapılarak bağlanan aylıklar tarafınızdan / vekil tayin ettiğiniz kişi tarafından PTT’den 4 ay, banka şubelerinden 6 ay içerisinde alınmadığı taktirde durdurulmaktadır. Aylıkları durdurulanlardan Vukuatlı Nüfus Kayıt Örnekleri istenmekte ayrıca aylıkların geçerli olup olmadığı hususunda irtibat kurumları ile yazışmaya geçilmektedir. Borçlanılan sürelerin dikkate alınarak aylık bağlanabilmesi için yurda kesin dönüş yapmış olmak şarttır. Yurda kesin olarak döndüklerini beyan ettikleri yada aylık talebinde bulundukları tarihte yurtdışında çalıştıkları veya ikamete dayalı sosyal yardımlardan yararlandıkları tespit edilenler kesin dönüş yapmamış sayılmaktadır. Bunların aylıkları bağlanış tarihinden itibaren iptal edilmekte ödenen aylıklar ödemelerin yapıldığı tarihten borcun ödeneceğinin beyan edileceği tarihe kadar yasal faiz uygulanmak suretiyle tahsil edilmektedir. 


Kaynak 



Kim, ne zaman ve nasıl emekli olacak? 

Kim, ne zaman ve nasıl emekli olacak? Hürriyet'ten Şükrü Kızılot, yeni sistemin tüm ayrıntıları ve önceki sistemi okuyucuları için yazdı. 

Yeni sistem, eski sistem, ondan önceki sistem, daha önceki sistem derken, vatandaşın kafası "emeklilik" konusunda iyice karıştı. İşçisi, memuru ve Bağ-Kur’lusu, durumunu merak ediyor. Bunların emeklilik durumları, mevcut sisteme ve 1 Ocak 2007’de yürürlüğe girecek yeni sisteme göre, nasıl olacağını Hürriyet Gazetesinden Şükrü Kızılot yazdı; 

MEVCUT SİSTEME GÖRE MEMUR 

a) 8 Eylül 1999 Öncesinde İşe Başlayanlar 

Kadın 20, erkek ise 25 tam yıl prim ödeyerek emekli olabiliyor. 

Yalnız, 23 Mayıs 2002 itibariyle, emekliliğine 2 yıl ve daha az kalanlar; erkek ise 44, kadın ise 40 yaşında emekliliğe hak kazanıyor. Bu süre, emekliliğine 3 yıl kalanlar için erkeklerde 45, kadınlarda 41 oluyor. Süre 4 yıl, 5 yıl diye arttıkça yaş da 46-42, 47-43... diye yükseliyor. 

b) 8 Eylül 1999 ve Sonrası İşe Başlayanlar 

8 Eylül 1999 ile 31 Aralık 2006 tarihleri arasında işe başlayan memurlar da emeklilik için; kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaş ve 25 tam yıl prim ödenmesi koşulu aranıyor. 

MEVCUT SİSTEME GÖRE SSK’LILAR 

a) 8 Eylül 1999 Öncesinde SSK’lı Olanlar 

Kademeli emeklilik uygulamasına göre; 

Kadınlar; 20 yıllık sigortalı süresini doldurmak koşuluyla, sigorta başlangıç tarihlerine göre, 5 bin ile 5 bin 975 gün arasında prim ödeyerek, 40-56 yaş arasında; 

Erkekler; 25 yıllık sigortalı süresini doldurmak koşuluyla, sigorta başlangıç tarihlerine göre, 5 bin ile 5 bin 975 gün arasında prim ödeyerek, 44-58 yaş arasında, 

SSK’dan emekli olabilecekler. 

b) 8 Eylül 1999 ve Sonrası SSK’lı Olanlar 

8 Eylül 1999 ile 31 Aralık 2006 arasında SSK’lı olan kadınlar 58, erkekler 60 yaşını doldurduklarında, 7 bin gün prim ödemiş olmak koşuluyla emekli olabilecekler. 

MEVCUT SİSTEME GÖRE BAĞ-KUR’LULAR 

a) 8 Eylül 1999 Öncesinde Bağ-Kur’lu Olanlar 

Kademeli emeklilik hükümlerine göre, kadınlar 20 tam yıl (7 bin 200 gün), prim ödeme koşulunu sağlayacakları tarihe göre 40-55 yaş arasında; erkekler ise 25 tam yıl (9 bin gün) prim ödemiş olma koşulunu sağlayacakları tarihe göre 44-58 yaş arasında, emekli olabilecekler. 

b) 8 Eylül 1999 ve Sonrası Bağ-Kur’lu Olanlar 

8 Eylül 1999 ile 31 Aralık 2006 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olan kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaş ve 25 tam yıl (9 bin gün) prim ödemiş olmak koşulu aranıyor. 

YENİ SİSTEME GÖRE EMEKLİLİK 

1 Ocak 2007’den İtibaren Sigortalı Olanlar: 

Yeni sistemde, tek çatı altında toplanan bir sosyal güvenlik uygulaması olacak. 1 Ocak 2007’den önce memur, SSK’lı ve Bağ-Kur’lu olanlar, yukarıdaki durumlarına göre emekli olacaklar. 

Yeni sisteme göre emeklilik için, kadınlarda 58, erkeklerde ise 60 yaşını doldurmaları ve en az 9 bin gün prim ödemiş olma koşulu aranacak. Şu anda kadınlarda 58, erkeklerde 60 olarak uygulanan emeklilik yaşı, ilk kez 1 Ocak 2007’den itibaren sigortalı olanlar da 2036’ya kadar değişmeyecek. 2036’dan itibaren emekli olacaklarda, kademeli olarak her iki yılda bir yaş artırılarak 2048’de kadın ve erkek için 65 yaşta eşitlenecek. 

9 bin prim ödeme günü, ilk kez 1 Ocak 2007’den itibaren sigortalı olacaklarda aranacak. Şu anda, prim ödeme gün sayısı, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur’da 9 bin gün olmasına karşın, SSK’da 7 bin gün olarak uygulanıyor. SSK’lılar için 9 bin güne, 20 yılda kademeli olarak geçilecek. 9 bin günlük prim ödeme gün sayısı, ilk kez 2007’de sigortalı olacaklar için 7 bin 100 gün olacak. 2008’den itibaren buna her yıl 100 gün eklenecek. 20 yıl sonra 9 bin güne ulaşarak, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı ile eşitlenecek. 

’Erken yaşlanana’ erken emeklilik de olacak 

İLK kez 31 Aralık 2006’dan sonra sigortalı olacak kadınlar 61, erkekler ise 63 yaşını doldurmak ve en az 5 bin 400 gün prim ödemiş olmak koşuluyla da yaşlılık aylığından yararlanabilecekler. Ancak 61 ve 63 yaşları, 2036’dan itibaren emekli olacaklarda, kademeli olarak her iki yılda bir yaş artırılacak. 2048’den itibaren ise kısmi yaşlılık aylığı için kadın ve erkek de 68 yaşını doldurmuş olma koşulu aranacak. 

50 yaşını dolduran ve erken yaşlandığı tespit edilenlere, yaş dışındaki diğer koşulları sağlamaları halinde yaşlılık aylığı bağlanacak. 

Emekliliğe hak kazanan çalışmaya devam etse de yasadan etkilenmez 

HÜRRİYET okurları, gönderdikleri mail ve fakslarda, en çok "Bu yıl emekli olmayı tavsiye eder misiniz?" diye soruyorlar. Yeni yasa nedeniyle, çok kişi telaşa kapılmış durumda. 

Bir yere gidiyoruz, yanımıza yaklaşıp "Yeni yasanın yürürlüğe gireceği 2007 yılından önce, emekli olmamızda fayda var mı?" diye soruyorlar. Üniversitede, öğrencilerin en çok sorduğu soru "Hocam, evdekiler şu soruyu size sormamızı istediler; 2006’da emekli olsunlar mı yoksa çalışmaya devam mı etsinler?" 

Özetle, herkes bu sorunun yanıtını arıyor. Yeni yasa ile birlikte işçi, memur, esnaf, sanatkar ve daha birçok kişi emeklilik yaşının uzayacağı ve gelecek yıllarda, emekli aylığının düşeceği endişesi içinde... 

Emekli olmaya hak kazanmış olanların, 2007 yılından önce, emekli olma telaşına düşmelerine gerek yok. Çünkü, emekliliğe hak kazananlar yasadan olumsuz etkilenmeyecekler. 

Yeni yasa yürürlüğe girmeden yani 1 Ocak 2007 tarihinden önce TC Emekli Sandığı, SSK ya da Bağ-Kur sigortalısı olup, emekliliğe hak kazananların, prim ödeme gün sayıları ve emekliye ayrılma yaşı değişmeyecek. 

Yeni yasa, geç emekliliğe teşvik ediyor. Emekliliğe hak kazanmış olanların, yasa yürürlüğe girdikten sonra çalışmaya devam etmeleri durumunda, eskisine oranla, daha yüksek aylık almaları söz konusu. 

Okurlarımızdan, "Emekliliğe hak kazandım. 2007’de çalışmaya devam edeceğim. Bu durumda, örneğin 2010’da emekli olduğumda, emekli aylığımın 4 yıllık bölümü yeni sisteme göre mi hesaplanacak?" sorusu gelmişti. 

Bu okurumuzun emekli aylığının 1 Ocak 2007’den önceki çalışma süresine ait kısmı yine mevcut yasa hükümlerine göre hesaplanacak. Hizmet sürenin 1 Ocak 2007’den sonraki kısmına ait aylık ise yeni yasa hükümlerine göre hesaplanacak. Emekli aylığı, 1 Ocak 2007 öncesi ve sonrasına ait hizmet süreleri dikkate alınarak hesaplanacak kısmi aylıkların toplamından oluşacak. 

Kaynak 



Dolarla emekliliğe son 



>> Şükran Kaban 

ANKARA- TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşmeleri devam eden Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı’na eklenen bir madde ile, gurbetçiler yurt dışında çalıştıkları süre zarfında borçlarını YTL üzerinden ödeyerek emekli olabilecek. Getirilen değişiklikle, gurbetçilerin borçlanmaları için her bir gün için halen ödenmesi gereken 3.5 dolar uygulamasından vazgeçiliyor ve bunun yerine yeni bir hesaplama yöntemi getiriliyor. Buna göre borçlanılacak her bir gün için tahakkuk ettirilecek borç tutarı, başvuru tarihindeki prime esas asgari ve azami günlük kazanç arasında seçilecek kazancın yüzde 32’si kadar olacak. Türkiye’de bulunan gurbetçiler borçlarını YTL üzerinden ödeyecek. Böylece mevcut uygulamada her türlü sigortalı için 3.5 dolar alınırken, yeni sistemde ödenecek prim miktarları da farklı olabilecek. Bu durumda isteyen kişi daha yüksek veya daha düşük prim hesabı üzerinden borçlanabilecek. 


Bir ay içinde ödenecek 
Yeni düzenlemeye göre, borçlanmayla ilgili olarak kurum tarafından tahakkuk ettirilen borç tutarı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenecek. Ödeme yapılan gün sayısı prim ödeme gün sayısına ve prime esas kazanca dahil edilecek. Tahakkuk ettirilen prim borcunu tebligat tarihinden itibaren bir ay içinde ödemeyenler için yeniden başvuru şartı aranacak. Borçlanmadan vazgeçenler ile yapılan borçlanma sonrasında aylık bağlanması için gerekli şartları yerine getiremeyenlere ise yaptıkları ödemeler faizsiz olarak iade edilecek.



9 bin gün prim ödeyen emekli olacak 

05 Nisan 2005 Salı 

ANKARA - Hükümetin hazırladığı ve sosyal güvenlik alanında yeni bir çok düzenlemeler içeren Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı TBMM’ye sunuldu. Tasarının yasalaşmasından sonra sigortalı olan kadınlar 58, erkekler ise 60 yaşını tamamlayıp 9 bin iş günü prim ödedikten sonra emekliliğe hak kazanabilecekler. 
Tasarıyla, kısa ve uzun vadeli sigortalar ile genel sağlık sigortası bakımından kişilerin sosyal sigorta riskleri karşısında güvence altına alınması, bu sigorta kollarından yararlanacak kişiler ile bunların yöntemleri tek tek düzenleniyor. Kısa vadeli sigorta kollarını, iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortası kolları; uzun vadeli sigorta kollarını ise malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası kolları oluşturuyor. Tasarıda kısa ve uzun vadeli sigorta kapsamı içinde bulunanlar ile sigorta kapsamında bulunmayanlar tek tek sıralanıyor. Sigorta kapsamındakilere iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde yardımlar sağlanacak. Sigortalı kadına veya sigortalı olmayan karısının doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe, çocuğun ölü doğmaması ve yaşamaya devam etmesi şartıyla doğumdan sonraki altı ay süresince her ay, doğum tarihinde geçerli asgari ücretin altıda biri tutarında emzirme yardımı verilecek. Genel sağlık sigortalısı olanlar koruyucu sağlık hizmetleri, ayakta veya yatarak tıbbi bakım ve tedaviler, analık sebebiyle ayakta ve yatarak tedavi hizmetlerinden yararlanabilecekler. Sigortalıdan ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi için 2 YTL, ayakta tedavide sağlanan ilaçlar, ortez, protez, iyileştirme araç ve gereçleri için yüzde 10 ile 20, ayaktan tedaviden sağlanan diğer sağlık hizmetleri için ise yüzde 3 ile yüzde 6 arasında katılım payı alınacak. > TBMM BÜROSU



SSK ve Emekli Sandığı aylıklarına tırpan geliyor 
Sosyal Güvenlik Reformu ile emekli aylığı hesaplamasındaki yüzde 65 ve 75`lik oranlar yüzde 54.5`e eşitlenecek. Böylece emeklinin eline daha az para geçecek

sigortalılar arasında, emeklilik şartlarından aylık bağlama oranlarına kadar bir çok konudaki farklılıkların ortadan kaldırılmasına ilişkin Sosyal Güvenlik Reformu`nun görüşülmesine Meclis`te başlandı. Her bölüm bir maddeymiş gibi kabul edilerek görüşüleceğinden, taşarının bu hafta yasalaşması söz konusu. Peki yeni sistemde neler olacak? 

Emeklilik yaşı artırılıyor 
Yeni kanuna göre emeklilik için kadınlarda 58, erkeklerde ise 60 yaşını doldurmuş olmaları ve en az 9 bin gün prim ödemiş olma şartı aranacak. Halen kadınlarda 58, erkeklerde 60 olarak uygulanan emeklilik yaşı 2036`ya kadar değişmeyecek 8 Eylül 1999`dan sonra ilk defa sigortalı olan kadınlar 58, erkekler 60 yaşını bitirdiklerinde emekli olabilecek. Bu tarihten önce sigortalı olanlar hak kazandıkları kademeli emeklilik hükümlerine göre daha önce emekli olabilecek. Emeklilik 2036`dan itibaren kademeli olarak 2 yılda 1 yaş artırılarak, kadın ve erkek için 2048`den itibaren 65 yaşında eşitlenecek

Prim 9 bin güne çıkıyor 
İlk defa l Ocak 2007`den itibaren sigortalı olacaklarda emeklilik için 9 bin prim ödeme günü aranacak. Prim ödeme gün sayısı Emekli Sandığı ve Bağ-Kur`da 9 bin gün olmasına karşın, SSK`da 7 bin gün olarak uygulanıyor. SSK`lılar için 9 bin güne, 20 yılda kademeli olarak geçilecek. 9 bin günlük prim ödeme gün sayısı, ilk defa 2007`de sigortalı olacaklar için 7 bin 100 gün olacak. 2008`den itibaren buna her yıl 100 gün eklenecek.

Aylık oranı eşitlenecek 
Aylık bağlama oranı her yıl için, halen SSK ve Bağ-Kur`da ortalama 2.6; Emekli Sandığı`nda ise yüzde 3 civarında uygulanıyor. Yeni düzenlemeye göre aylık bağlama oranı, 2015 sonuna kadar yüzde 2.5 olarak uygulanacak. Emekliliğe hak kazanacakların emekli aylıkları da mevcut sisteme göre daha düşük olacak. Mevcut düzenlemede 9 bin gün prim ödeyen SSK ve Bağ-Kur sigortalısına, emekli aylığı hesaplamasına esas ortalama yıllık kazananın yüzde 65`i, Emekli Sandığı`nda ise yüzde 75`i oranında emekli aylığı bağlanırken, ilk defa l Ocak 2007`de sigortalı olacaklara yüzde 54.5 oranında aylık bağlanacak.

Kaynak 



Mevcut haklar korunuyor 
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Tuncay Teksöz, merak edilen konuları aydınlattı. Teksöz, mevcut sistemde bir gün bile çalışılmış ise emekliliği hak ediş koşullarının değişmeyeceğini söyledi 

16/01/2006 

AHMET KIVANÇ 

Yeni sosyal güvenlik sisteminin anlatıldığı bu yazı dizisinin son bölümünde, reformun mimarlarından Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Tuncay Teksöz, herkesin merak ettiği sorulara yanıt verdi. Reformla 18 yaşın altındaki her Türk vatandaşının koşulsuz Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamında olacağını ve anne-babalarının prim borcu olup olmadığına bakılmaksızın sağlık hizmeti alacaklarını belirten Teksöz, mevcut çalışanların emekliliği hak ediş koşullarında değişiklik olmayacağını, 9 bin gün prim ödeyerek emekliliği hak edenlerin emekli olmayıp çalışmaya devam etmelerinin kendi yararlarına olduğuna dikkat çekti. 
Emekli aylığı alanların aylığı yeni sistemde düşecek mi? 
Hangi sosyal güvenlik kurumuna bağlı olursa olsun, mevcut aylıkta hiçbir düşme olmayacak. 
Ödeme gücü olmayanların durumu ne olacak? 
Amacımız toplumun tüm bireylerinin yanı sıra Türkiye'de bulunan yabancı sığınmacıları da GSS kapsamına almak. GSS'li olmak isteğe bağlı değil, zorunlu olacak. Şu anda sağlık sigortası kapsamında olmayan kesimleri ikiye ayırıyoruz; yoksul olanlar ki, onların primini devlet ödeyecek. Yoksul olmayanlar da kendileri prim ödeyerek sisteme katılacaklar. Daha önce parası olduğu halde sosyal güvenlik sistemine girerek sağlık sigortası yaptırmak isteseler de bu olanak yoktu. 
Prim ödeyip ödemeyeceği açısından, kişinin yoksul olup olmadığı nasıl belirlenecek? 
Sosyal Yardımlar ve Primsiz Ödemeler Kanunu tasarısında kimlerin yoksul kategorisine alınıp, primlerinin devlet tarafından ödeneceği düzenlenecek. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kişilerin ikamet ettiği bölgenin sosyoekonomik özellikleri, evli olup olmadıkları, çocuk sayılarını dikkate alarak yıllık veya altı aylık olarak 'eşik değer' belirleyecek. Bunun altında yaşayanların sağlık primini devlet ödeyecek. 
Yeşil kartlı vatandaşlar sağlık primi ödeyecek mi? 
Mevcut yeşil kartlıların, sistemin başladığı tarihten itibaren iki yıl boyunca sağlık primini devlet ödeyecek. Yeşil kartlar iki yılda bir vize edildiği için, vize edilme günü geldiğinde primleri yine devlet tarafından ödenecek. 
Memurlar sağlık primi ödemiyor. Yeni sistemde sağlık primi ödeyeceğime göre toplam prim yüküm artacak mı? 
Yeni sistemde sigortalıların toplam prim yükü yüzde 33.5 olacak. Bunun yüzde 20'si emeklilik, yüzde 12.5'i sağlık, yüzde 1'i de analık, meslek kazası gibi kısa süreli sigorta kolları için kesilecek. SSK'lıların mevcut prim ödemeleri halen bu oranda. Bağ-Kur'luların toplam primleri, prime esas kazançlarının yüzde 40'ı, memurlarda da yüzde 36'sı oranında olduğu için toplam prim yükünde artış değil, bazıları açısından düşüş söz konusu olacak. 
Yeni sistemde herkese emeklilik sigortası zorunlu mu? 
Yevmiyeli işlerde çalışanlar, tarımda kendi adına veya ev işlerinde süresiz olarak çalışıp aylık geliri asgari ücretin altında olanlar ile kendi nam ve hesabına çalışıp vergi mükellefi bulunmayan ve asgari ücretin altında kazananlara emeklilik sigortası zorunluluğu olmayacak. Çünkü söz konusu kesimin yeterince geliri yok. Bunlar için isteğe bağlı sigortalılık çok daha esnek tasarlandı. 
GSS herkes için zorunlu olduğuna göre, parası olmayan kişi sağlık hizmetlerinden yararlanamayacak mı? 
Ödeme gücü olmayanların sigorta primini devlet karşılayacak. Ödeme gücü olup da GSS'ye kayıtlarını yaptırmayanlar ya da prim borçlarını ödemeyenler sağlık hizmetlerinden yararlanamayacak. Ancak, 18 yaşın altındaki her Türk vatandaşı koşulsuz GSS kapsamında olacak ve anne babalarının prim borcu olup olmadığına bakılmaksızın sağlık hizmetlerinden yararlanacaklar. Ayrıca, bulaşıcı hastalığı bulunma, analık ve hamilelik, bakıma muhtaç olma, iş kazası ve meslek hastalığı geçirme, acil vakalardaki kişiler prim ödeme zorunluluğu dışında olacak ve sağlık hizmetlerinden yararlanacak. 
İşveren sağlık primini zamanında ödemezse ne olur? 
Primin ödenmemesi işverenle Genel Sağlık Sigortası Kurumu arasındaki bir sorun. İşverenin ödemediği primden işçi sorumlu olmayacak. Primini kendisi ödemekle yükümlü olan kişiler, örneğin şu anki Bağ-Kur'lular primlerini ödemezlerse sosyal güvenlik sisteminin faydalarından yararlanmaları kısıtlanıyor. Fakat sağlıkta acil durumlar, 18 yaşın altındaki çocukları, analık, hamilelik gibi durumlarda gibi nedenler açısından istisnalar getiriliyor. 
SSK'ya tabi ve şu anda emekliliği hak etmiş bir kişi emeklilik başvurusuna şimdi mi, yoksa yeni sistem yürürlüğe girdikten sonra mı yapsa avantajlı duruma geçer? 
Emekliliğini hak etmiş kişiler açısından sistemde kalarak daha uzun süre çalışmak, mevcut sisteme göre yeni sistemde daha avantajlı. Çünkü yeni sistemin temel felsefesi emekliliği değil çalışmayı özendirmek; daha uzun süre çalıştıkça daha yüksek emekli aylığı hak etmeyi sağlamak. 
O anlamda da mevcut emekliliği hak etmiş kişilerin panikle emekli olmalarına gerek yok. Başka nedeni olup da emekli olmak isteyenler varsa ayrı ama sırf bu yasa çıkacak, 'kötü etkileneceğiz' diye emekli olmak isteyenler yanlış yaparlar. Çünkü bu yasa onları olumlu etkileyecek. 
Memurların prime esas kazançlarına tavan getirilmemesi, daha fazla prim ödemesine neden olmayacak mı? 
Memurların kazancının tümü prime tabi değil, yeni sistemde prime tabi olacak ama bu da sonuçta emekli olduklarında aylıklarını yükseltecek. Doğacak matrah farkı ise yasanın ilk yılında devlet tarafından karşılanacak. 
Mevcut kazanılmış haklar yeni sistemde korunacak mı? 
Yasa yürürlüğe girmeden önce mevcut yasaya tabi olarak bir gün dahi çalışan herkes için emekli olma koşulları değişmeyecek. Çalışan hiç kimsenin emekliliği hak etme koşulları, yani hangi yaşta, hangi prim ödeme gün sayısında emekli olacağı konularında hiçbir değişiklik olmayacak. 
Yirmi yıllık SSK'lının on yıl daha çalıştığı takdirde emekli aylığı ne olacak? 
Bu durumdaki kişi için eski ve yeni sisteme göre 30 yıllık iki tane emekli aylığı hesaplayacağız. Yani eski sistemde 30 yıl çalışsaydı ne alacaktı, yeni sistemde 30 yıl çalışmış olsa ne alacak, bunu ayrı ayrı hesaplayacağız. Sonra 30 yıl üzerinden eski sisteme göre hesaplanan aylığın üçte ikisi (20 yıl için), yeni sisteme göre hesaplananın da üçte biri (10 yıl için) dikkate alınacak. İkisinin toplamı, aylığı oluşturacak. Dolayısıyla bu durumdaki bir kişi yeni sistemde geçirdiği süre kadar yeni sistemden etkilenecek. 
506 Sayılı SSK Kanunu'nda sakatlara uygulanan vergi avantajları ile erken yaşlanan sigortalıların emekli olabilmelerini düzenleyen hüküm neden kaldırıldı? 
Bu hükümler tasarının ilk halinde kaldırılmıştı. Ancak Ekonomik Sosyal Konsey ile görüşmeler sonrası yeniden tasarıya konulması kararlaştırıldı. 
Yurtdışındakilerin borçlanarak Türkiye'de emekli olabilmelerinde fark olacak mı? 
Önemli bir fark olacak. Mevcut sistemde günlük 3.5 dolarlık prim ödeme var. Yeni sistemde artık, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızdan bir matrah seçmelerini isteyeceğiz. Türkiye'de çalışan bir kişi nasıl asgari ücretle, asgari ücretin 6.5 katı arasındaki herhangi bir matrah üzerinden prim ödüyorsa kendisi de seçeceği bir matrah üzerinden prim ödeyecek ve emekli olacak. Türkiye'de çalışan bir kişi ne kadar ödüyorsa onlar da o kadar ödeyecek; ne daha az, ne daha fazla. 
Sağlık ocaklarından parasız hizmet alınabiliyor. Koruyucu sağlık hizmetleri yeni sistemde paralı mı olacak? 
Aksine, koruyucu hekimlik prim ödeme yükümlülüğü bile gerektirmeyecek. Nasıl 18 yaşın altındakilerde, bulaşıcı hastalıklarda, analık, gebelik hallerinde prim ödeyip ödemediğine bakmıyorsak, koruyucu sağlık hizmetlerinde de prim ödenip ödenmemesine bakmıyoruz. Prim ödemeyenlere de aşılama, tetkik, ön araştırma gibi kişisel koruyucu sağlık hizmeti verilecek. 
Sağlık hizmeti için katkı payı ödenecek mi? 
Eski sistemde olduğu gibi ortez, protezde yüzde 10 ile yüzde 20 arasında katılım payı olacak. Onun dışında sigortalılarımız ihtiyaçlarına bağlı olarak sağlık hizmetlerine erişebilecekler. 
Primi çok ödeyen, daha çok sağlık hizmeti mi alacak? 
Sağlık sigortası için herkes, prime esas kazançlarının yüzde 12.5'i oranında prim ödeyecek ve ihtiyacı kadar sağlık hizmeti alacak. Bunu doktorlar belirleyecek. 
Yeni sistemde her yıl tedavinin kapsamı düzenlenecek. Kurum bir yıl kapsama aldığı sağlık hizmetini ertesi yıl uygulamayabilir mi? 
Bu düzenlemenin amacı, hangi ilacın hangi koşullarda hangi sürelerde kullanılabileceği, hangi tıbbi malzemenin ödeneceği, hangi şekilde hastaların sevk zincirine uyacağı gibi kuralları belirlemektir. Bu kuralları belirleme yetkisini artık Genel Sağlık Sigortası Kurumu kullanacak. Üstelik bu yetkiyi kullanırken de birtakım kriterler verildi. Bu, hiçbir şekilde sağlık hizmetini kısıtlayıcı bir yetki değildir. Kanun sigortanın kapsamını belirliyor. 
Muayenede sigortalılardan 2 YTL katkı payı alınacak mı? 
Ekonomik Sosyal Konsey'deki tartışmalar sonucu söz konusu 2 YTL'lik katkı payının tasarıdan çıkarılması kararlaştırıldı. 

Sağlık karnesinin yerini yeni kimlik kartları alacak 
Sigortalıların sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesi için T.C. kimlik kartı yeterli olacak. İçişleri Bakanlığı'nca dizayn edilecek yeni kimlik kartlarında, sosyal güvenliğe ilişkin bilgiler de yer alacak. 

İsteyen farkını ödeyerek lüks hastaneye gidebilir 
Genel Sağlık Sigortası'ndan yararlananlar sosyal güvenlik kurumunun anlaşmalı olmadığı bir hastanede tedavi olabilecek mi? 
Kişiler farkını ödeyerek çok lüks hastanelerden sağlık hizmeti satın almak isterse buna engel yok. Sistem buna izin verecek. Sosyal güvenlik kurumu o hastaneyle fiyat sözleşmesi yapmayacak. Hasta da oraya giderken bedeli kendisinin ödeyeceğini bilecek. Ama bu durumda da biz hastamıza, anlaşmalı bir yere gitseydi ödeyeceğimiz rakamın yüzde 70'ini yine ödeyeceğiz. 

Kaynak 



Yurtdışı Hizmet Borçlanmasında Son Yasal Değişiklikler 
Dr. Vedat Laçiner

3201 sayılı Yurtdışı Hizmet Borçlanmasına İlişkin Kanun’a göre, yurtdışında çalışan Türk vatandaşları, yurtdışında geçen çalışma sürelerinin tamamını veya Türk yasalarınca emekli olmak için gerekli süre kadarını borçlanabilmekte ve böylece hizmet sürelerini arttırabilmektedirler. 

Mecliste yeni kabul edilen 5489 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ise, yurtdışı borçlanmasının esaslarını 1 Ocak 1997 tarihinden itibaren değiştirmektedir. 



Bilindiği gibi halen yürürlükte olan 3201 sayılı Yurtdışı Hizmet Borçlanmasına İlişkin Kanun, yurtdışında geçen sürelerini borçlanmak isteyenler için, belirli şartları sağlıyorlarsa, günlüğü 3,5 dolardan sosyal güvenlik kurumlarına borçlanarak hizmetlerini arttırma imkânları bulunuyordu. Yeni Kanun ile, günlüğü 3,5 dolar karşılığı Türk Lirası alınarak yurtdışı hizmet borçlanması yapılması uygulamasına son veriliyor. Bunun yerine yurtdışında çalışılarak geçirilen her gün için en az günlük asgari ücretin %32’si oranında ödeme yapılması uygulamasına geçilecek. Küçük bir hesaplama ile kıyaslama yapacak olursak: Halen yurtdışı borçlanmasının günlük tutarı olan 3,5 dolar = 4,725 YTL (1 $=1,35 YTL karşılığı olarak alınmıştır). Buna göre eski sistemde bir aylık hizmet borçlanması bedeli 4,725 YTL X 30 gün = 141,75 YTL’dir. 1 Ocak 2007’den itibaren geçerli olacak yeni sistemde ise, bu miktar en az (531 YTL asgari ücret X 0,32)= 169.92 YTL olacaktır. 



Mevcut sistemde, yurtdışı borçlanması için süre olmadığı gibi, ödeme için de süre yoktur; yani, yurtdışı sürelerini borçlanmak için müracaat eden kişi, tarafına çıkarılan borcu dilediği zaman ödeme hakkına sahiptir. Oysa ki, 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren borcu ödemek için süre getiriliyor, yeni uygulamaya göre, “...Borçlanmaya ilişkin kurumca tahakkuk ettirilen borç tutarı, tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde ödenir. Ödeme yapılan gün sayısı prim ödeme gün sayısına ve prime esas kazanca dahil edilir. Tahakkuk ettirilen prim borcunu tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde ödemeyenler için yeniden başvuru şartı aranır.” 


3201 Sayılı Kanun’un 1. maddesinin, 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren geçerli değişik şekli şöyledir: “Türk vatandaşlarının yurt dışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanun’da belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilir.” Madde metnindeki Türk vatandaşlığı ibaresi, özellikle Bulgaristan’dan gelen soydaşlarımız gibi Türk vatandaşlığına geçmeden evvel yabancı ülkelerde yapılan çalışmaların borçlanılmasını engellemektedir. 



Yurtdışı borçlanmasından sonradan vazgeçenler ile yapılan borçlanma sonrasında aylık bağlanması için gerekli şartları yerine getiremeyenlere ve bunların hak sahiplerine talepleri üzerine yaptıkları ödemeler iade edilecektir, ancak iade edilecek tutara faiz uygulanmayacaktır. 



Türkiye ile aralarında ikili sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülkelerdeki hizmetlerini borçlananların, sözleşme yapılan ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınmaz. Yurtdışına gitmeden önce Türkiye’de sigortası yok ise ilk defa sigortalı olduğu tarihten borçlanma tutarı kadar geriye götürülür. 



Yeni bir düzenleme ile, sosyal güvenliğin amacına ve sosyal güvenlik sisteminin finansal açıdan dengede tutulması ilkelerine uygun olarak aynı zamanda her iki ülkeden yardım alınmasının önüne geçilmeye çalışılmaktadır. Yurtdışı borçlanmasından yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurtdışında yabancı ülke mevzuatına tabi çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta veya sosyal yardım ödeneği alanlar ile Türkiye’de sigortalı çalışmaya başlayanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir. Ancak, yurtiçinde veya yurtdışında çalışması sona erenlerin veya ikamete dayalı bir ödenek alanlardan ödenekleri sona erenlerin, aylıklarının tekrar ödenmesi için yazılı talepte bulunmaları halinde, talep tarihini izleyen aybaşından itibaren aylıkları tekrar ödenmeye başlanır. 



Bir sosyal güvenlik kurumundan emekli olanlar, emekli olduktan sonra hem emekli aylıkları alıp hem de sosyal güvenlik destek primi ödemek şartıyla iş piyasasında çalışmaya devam edebilmektedirler. Ancak, yurtdışı borçlanması yaparak emekli olanlar, diğer emekliler gibi hem emekli aylıklarını alıp hem de Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primi hakkındaki hükümleri gereğince sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışamazlar. 

Kaynak 



İşsizlerin ve ev hanımlarının emekli olması kolaylaşıyor 

29.04.2006 

YENİ sosyal güvenlik sisteminin yürürlüğe girmesi ile birlikte, çalışmadan emekli olmak kolaylaşacak. 

MEVCUT SİSTEM NEYDİ? 

Mevcut sistemde; SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı sigortalısı olarak, çalışmadan emekli olabilmenin belli koşulları vardı. 

- İşsiz bir vatandaş ya da ev hanımı; SSK’ya daha önce 1.080 gün prim ödemişse, "isteğe bağlı SSK sigortalısı" olup, prim ödeyerek emekliliğe hak kazanabiliyordu. 

- Bağ-Kur’da ise, 18 yaşını dolduran işsiz bir vatandaş ya da ev hanımı "İsteğe Bağlı Bağ-Kur sigortalısı" olup, prim ödemek suretiyle, emekliliğe hak kazanabiliyordu. 

- T.C. Emekli Sandığı’nda ise, 21 Eylül 2004 tarihinden itibaren, görevden ayrılan ve en az 10 yıl görev yapan memurlara, "isteğe bağlı sigortalılık" avantajı sağlanabiliyordu. 

YENİ SİSTEM NASIL OLACAK? 

Yeni sistemde işsiz vatandaşlar ve ev hanımları, yine "isteğe bağlı sigortalı" olabiliyorlar. Buna göre, isteğe bağlı sigortalılar, prime esas kazancın alt ve üst sınırları (günlük asgari ücret ile günlük asgari ücretin 6,5 katı) arasında olmak üzere, prim ödeyecekleri kazançları ile prim ödeme gün sayısını kendileri belirleyecekler. 

Mevcut düzenlemelerde, her ay 30 gün üzerinden prim ödenmesi gerekiyordu. Yeni sistemde, sigortalı, kendi belirleyeceği günlük kazanç ve prim gün sayısına göre bulunacak kazanç üzerinden, yüzde 20’si emeklilik, yüzde 12’si genel sağlık sigortası primi olmak üzere toplam yüzde 32 oranında prim ödeyecek. Ödenecek günlük prim tutarı bugünkü asgari ücrete göre 5,66 YTL ila 36,82 YTL arasında değişecek. Asgari ücret arttığında, buna bağlı olarak ödenecek günlük prim tutarı da artacak. 

İSTEĞE BAĞLI SİGORTA KOLAYLAŞIYOR 

1 Ocak 2007’den itibaren isteğe bağlı sigortalılık daha kolay olacak. Ayrıca kapsamı genişleyecek. Türkiye’de yasal olarak ikamet eden ve zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmayan veya sigortalı olarak çalışmakla birlikte, ay içerisinde 30 günden, son bir yıl içinde 360 günden az çalışan veya tam gün çalışmayıp günün belli saatlerinde çalışan herkes isteğe bağlı sigortalı olabilecek. 

Daha önce sigortalı olma şartı aranmayacak, ancak 18 yaşını doldurmuş olmak gerekecek. 

İŞSİZE VE EVHANIMINA SAĞLIK YARDIMI GELİYOR 

Mevcut sistemde, işsiz vatandaşlar ve evhanımları, isteğe bağlı sigortalı olduklarında, sağlık yardımı alamıyorlardı. Örneğin, hastanede sigortalı olarak tedavi olamıyorlardı. 

Yeni sosyal güvenlik sisteminde, genel sağlık sigortası primi ödemek zorunlu olduğundan, isteğe bağlı sigortalı olanlar da sağlık yardımından yararlanabilecekler. 

İŞSİZ ANNE-BABANIN ÇOCUĞUNA ÜCRETSİZ TEDAVİ 

Yeni yasa ile herkes zorunlu Genel Sağlık Sigortası kapsamına alınıyor. Gücü olmayanın primini ise Devletin karşılaması öngörülüyor. Buna göre; anne ve babası prim ödemese bile 18 yaşından küçüklere ücretsiz sağlık hizmeti verilecek. Ayakta tedavide 2 YTL katılım payı alınacak. 

İŞSİZ KALANIN PRİMİNİ DEVLET ÖDEYECEK

Çalışırken işsiz kalanlar, hem işsizlik yardımı alacak hem de bu süre içinde sigortalılığı devam edecek. Böyle olunca, işsizlikte geçen süre de emekliliğe sayılacak. İşsizlik sigortasından aylık alanların, sigorta primlerini asgari ücret üzerinden, Türkiye İş Kurumu yatıracak. Böylece işsiz kalanlar için prim boşluğu da olmayacak. 

1 OCAK 2007’DEN ÖNCE BİR GÜN SİGORTALI OLMA AVANTAJI 

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun, yılbaşında yürürlüğe girmesinden önce "1 gün dahi" sigortası bulunanlar için emeklilik yaşı veya prim ödeme gün sayısı değişmiyor. Halen, SSK; Bağ-Kur ve Emekli Sandığı kanunlarına göre emeklilik yaşı kadın için 58, erkek için 60 olarak uygulanıyor. 2006 yılı sonuna kadar 1 gün dahi sigortalı olanlar için emeklilik yaşı veya prim ödeme gün sayısında değişiklik olmayacak. 

Emekli olabilmek için 2006 yılı içinde işe başlayanlarda 7.000 gün olan süre, 1 Ocak 2007’den itibaren sigortalı olanlarda, kademeli olarak 9.000 güne kadar çıkacak. Ayrıca emeklilik yaşı da yine kademeli olarak 65’e çıkacak. 

İş kazası geçiren esnafa sürekli gelir 

Yeni sosyal güvenlik sisteminde, esnafın, iş kazası geçirip, çalışamaz duruma gelmesi halinde, esnafa aylık bağlanacak mı? 

- Esnafın, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve arızalar nedeniyle alacakları raporlarda meslekte kazanma gücü en az yüzde 10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilirse kendilerine sürekli iş göremezlik geliri bağlanacak. Sürekli iş göremezlik geliri, sigortalının mesleğinde kazanma gücünün kaybı oranına göre hesaplanacak. 

Sürekli iş göremezlik durumunda aylık kazancının yüzde 70’i gelir olarak veriliyor. Sigortalı sürekli bakıma muhtaç ise, gelir bağlama oranı yüzde 100 olarak uygulanır. Ancak esnaf, tüccar, serbest çalışan sürekli iş göremezlik aylığı için prim ve her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunlu kılınıyor. 

Geriye doğru borçlanıp emekli olmak 

Geçmiş yıllarda, uzun süre sigortasız olarak çalıştım. Yeni sosyal güvenlik sistemi yürürlüğe girince, geriye dönük borçlanıp, prim ödemek suretiyle emekli olabilir miyim? 

- Hayır borçlanamazsınız. Şu anda mevcut olan ya da 1 Ocak 2007 tarihinde yürürlüğe girecek olan yeni düzenleme, geçmişte sigortasız olan sürelerle ilgili, borçlanıp prim ödeme olanağı sunmuyor. 

Cinsiyet değiştirenlerin durumu ne olacak 

Daha önce bir yazınızda, ölen babasından aylık bağlatmak isteyen 22 yaşındaki erkek çocuğun, kız çocuklara aylık bağlandığını öğrenince, cinsiyet değiştirip aylık bağlattırdığını açıklamıştınız. Peki... Yeni yasa çıkınca, sigortalı bir erkek cinsiyet değiştirip, kadın olursa ne olur? 

- Kadınlarda emeklilik yaşı daha düşük olduğu için, iki yıl önce emekli olur. Ancak başka özel bir neden yoksa, iki yıl için bu operasyona değmez.

ÖM ile soru cevaplamiyoruz! Forum'a yazın cevaplardan herkes yararlansın!
Sahin
15-01-2015:22:09 #1

Türk vatandaşlarının, Yurtdışında ikamet eden vatandaşlarımızın en çok merak ettikleri konular arasında yer alan Türkiye’de emeklilik meselesi, önceki günlerde açıklanan bir mahkeme kararı ve yakın zamanda yasalaşması beklenen güncel sosyal güvenlik reformu ile yeniden gündeme geldi.


İki hafta “Haklarımız” köşesinde şu andaki yasalar çerçevesinde, borçlanarak Türkiye’den emekli olabilme konusunu ele alacağız. Yapılan açıklamalar doğrultusunda ek bilgiye ihtiyacı ve özel durumu olan okurlarımız, sorularını ve görüşlerini elektronik posta adresimize iletebilirler.
Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın Türkiye’den emekli olabilmelerine dönük ilk çalışma 1978 yılında yapıldı. 30.5.1978 tarih 2147 sayılı yasa ile ilk olarak yurtdışındaki vatandaşlarımıza emekli olabilme hakkı tanındı. Ancak kanundaki bazı boşluklardan kaynaklanan problemleri giderme adına, 8.5.1985 tarih ve 3201 sayılı yasa ile mesele yeni bir mevzuata kavuşturuldu. Bu konudaki en son ve en önemli gelişme ise 6.8.2003 tarihinde yasanın 3. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi oldu. Yasada emeklilik için öngörülen ‘kesin dönüş’ şartı mahkeme tarafından iptal edildi. Bu kararla birlikte emeklilik için Türkiye’ye kesin dönüş kaydı ortadan kalkmış oldu.

Türkiye neden böyle bir fırsat sunmaktadır?

Emeklilik meselesinde temel olarak Türkiye iki amaç gütmektedir. Birisi; Türkiye’ye dönme niyetleriyle birçoğu mağduriyetten dolayı yurtdışına giden vatandaşlarımızın, Türkiye’ye döndüklerinde devletin sosyal hizmetlerinden yararlanabilmesi. İkincisi ise ülkeye döviz kazandırmak. İlk olarak, yurtdışında çalışılan sürelerin borçlanılmasına olanak tanıyan 2147 sayılı yasa, yurtdışında çalışanlara, orada elde ettikleri sosyal güvenlik haklarını da koruyarak çifte emeklilik hakkını tanıdı. Böylece yurtdışında çalışanların gittikleri ülkede tasarrufa teşvik edilmesi ve Türkiye’ye döviz transferi sağlanmaya çalışıldı. Bir başka ifade ile, 2147 sayılı yasa ile yurtdışında çalışan işçilere borçlanma olanağının sunulmasının bir nedeni de Hazine’ye döviz sağlanmasıdır. 3201 sayılı yasanın 4. maddesinin 4. ve 5. fıkralarında da borçlanma tutarının döviz olarak ödenmesi öngörülmektedir.

Neden borçlanarak Türkiye’den de emekli olayım?

Türkiye’den emekli olmanın birkaç tane avantajı var. Birincisi, özellikle emeklilik yaşlarında Türkiye’ye dönmeyi ya da vaktinin büyük bir kısmını orada geçirmeyi planlayanlar için emeklilik, sosyal bir güvence anlamını taşıyor. Emekli aylığı ile bir nevi asgari geçim kaynağı temin edilmiş oluyor. Bir diğeri ise sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanılabilmesi. Sigorta primlerini yatıran kişi devletin sunduğu tedavi hizmetlerinden yararlanabildiği gibi, ilaçlarını da ücretsiz temin edebiliyor. Bir diğer avantajı ise her ay eline geçen tasarruflarını değerlendirecek bir yer bulamayanlar için geleceğe dönük taksitli yatırım imkanı anlamına geliyor. Yine başka bir avantajı da yurtdışında çalışamayan ya da ailevi sebeplerden dolayı çalışmayan ev hanımı statüsündeki bayana, sosyal güvence imkanı sağlıyor.

Borçlanarak Türkiye’den emekli olmanın şartları nelerdir?

- 18 yaşını doldurmuş olmak,
- Yurtdışında çalışmış ya da çalışıyor olmak veya ev hanımı olmak,
- Türk vatandaşı olmak*
* Türk vatandaşı olmayan ya da daha önce Türk vatandaşı olduğu halde Türk vatandaşlığından çıkan kişi Türkiye’den emekli olamaz! Türk vatandaşı iken daha önce çalışmış ve prim yatırmış dahi olsa, vatandaşlıktan çıktığı takdirde bu hakkını kaybeder. Çifte vatandaşlar ise aynı zamanda Türk vatandaşı da oldukları için aynı haklardan yararlanırlar.

Yurtdışında geçen sürenin ne kadarı borçlandırılabilir?

Yurtdışında geçen sürenin tamamı ya da isteğe bağlı olarak bir kısmı borçlandırılabilir. Erkeklerde borçlanabilmek için aranan şart, çalışılmış ya da farklı işler arasında en fazla bir yıl geçmiş olması. Bayanlar için ise ev hanımı olarak geçen süreler borçlandırılabilir. Borçlanmak isteyen Türk vatandaşlarının çalıştıkları süreyi ya da ev hanımları için ikamet sürelerini gösteren belge ile başvurmaları gerekiyor.
‘Haklarımız’ Avukat Mustafa Altaş (Frankfurt) ve Avukat Reşat Yıldırım’ın (Ankara) desteği ile hazırlanmaktadır.

 
TÜRK VATANDAŞLARININ YURTDIŞINDAKİ ÇALIŞMA SÜRELERİNİ VE EV HANIMLARININ İKAMET SÜRELERİNİ BORÇLANMALARI HAKKINDAKİ 3201 SAYILI KANUNUN UYGULANMASINA İLİŞKİN GENEL BİLGİLER

- Bu Kanundan yararlanmak için Türk vatandaşı olma şartı mevcuttur.

- Yurtdışından borçlanma müracaatında bulunmak ve borç miktarını ödemek için kesin dönüş şartı yoktur. Ancak emekli aylığı bağlanması için kesin dönüş şartı aranmaktadır.

- Borcun tamamının ödenmesi ve yaşla ilgili şartların da yerine getirilmiş olması halinde, emekli aylığı bağlanması için kesin dönüş yapmış olmak gerekmektedir. Kesin dönüş için pasaportun veya oturma izninin iptal edilmesine gerek yoktur. Kişinin Türkiye’ye girişinde pasaportuna giriş damgası vurdurması ve borçlanmak istediği kuruma bizzat giderek kesin dönüş beyanında bulunması yeterli olmaktadır. Emekli olmak için kesin dönüş beyanında bulunan kişinin yurtdışında sosyal sigortalılığının devam ediyor olmaması; yani emeklilik talep tarihinde, yurtdışında sigortalı çalışmıyor olması, işsizlik (chômage) yardımından yararlanmıyor olması, hastalıkta (maladie) olmaması gerekmektedir. 

- 3201 sayılı Yasaya göre borçlanarak emekli olanlar yurtdışında ikamet edebilir, ancak tekrar çalışamazlar ve sosyal sigortalılığın devamı sayılabilecek bir ödeme ya da yardımdan yararlanamazlar.

- Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurtdışında çalışmaya başlayanların ya da sosyal sigortalılığın devamı sayılabilecek bir ödeme ya da yardımdan (işsizlik yardımı, vb.) yararlananların emekli aylıkları, çalışmaya başladıkları ya da sözkonusu yardımlardan yararlanmaya başladıkları ayı takip eden aybaşından itibaren kesilir.

- Yurtdışı borçlanması yapılarak bağlanan aylıkların banka şubelerinden 6 ay içerisinde veya vekil tayin edilen kişi tarafından PTT’den 4 ay içinde alınmaması halinde ödeme durdurulmaktadır.

- Bildirilen borç miktarını ödemek için bir süre bulunmamaktadır. Vatandaşlarımız tahakkuk ettirilen borçlarını istedikleri zaman ödeyebilirler. Ancak, borç ödenmedikçe, borçlandırılan süreler değerlendirilemeyeceği gibi, ödenecek günlük döviz miktarının değişmesi halinde, ödenmeyen süreler için, yeni belirlenebilecek günlük döviz miktarı geçerli olacaktır.

- Borçlanma talebi, yurtdışına çıkmadan önce Türkiye’de son defa prim, kesenek ve karşılık ödenen sosyal güvenlik kuruluşuna; yurtdışına çıkmadan önce Türkiye’de herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışma yoksa SSK Başkanlığına; ev kadınları için ise Bağ-Kur’a yapılacaktır. Yurt dışındaki ikamet sürelerinin bir kısmını çalışarak geçirmiş olan ev kadınları, çalışmadan geçirdikleri süreleri Bağ-Kur’a çalıştıkları süreleri ise yukarıdaki durumlarına uygun düşen sosyal güvenlik kuruluşuna borçlanmak zorundadırlar.


- Yurtdışı hizmetinin borçlanılması isteğe bağlı olduğundan çalışma sürelerinin tamamı veya istenilen kadar miktarı borçlanılabilir.

- Fransa’dan emekli olduktan sonra Türkiye’deki hizmetlerine istinaden Türkiye’den kısmi emekli aylığı alanlar, Fransa’daki sigortalılık sürelerinden bir kısmını borçlanarak bu aylıklarını tam aylığa yükseltebilirler.

- 06.12.2005 tarihinden itibaren borçlanma miktarı bir gün karşılığı 3.5 ABD doları olup, 10.5.2005 tarihinden önce ve sonra borçlanarak borcunu ödeyen veya başvuruda bulunduğu halde bugüne kadar ödeme yapmayanlar durumlarını Ataşeliğimize sorarak öğrenebilirler.

3201 SAYILI YASAYA GÖRE YURTDIŞINDA ÇALIŞILAN SÜRELERİN BORÇLANILARAK SSK’DAN EMEKLİ OLMA ŞARTLARI İLE İLGİLİ BİLGİLER 

- 3201 sayılı kanundan yararlanmak için Türk vatandaşı olma şartı mevcuttur.

- Borçlanma başvurusu yurtdışında ikamet ederken yapılabilir. Ancak, borcun ödenmesi Türkiye’de yapılacaktır. Yurtdışından ödeme yapılması mümkün değildir.

- Borcunu ödedikten sonra, emeklilik şartlarını yerine getirenlerin emeklilik müracaatı için mutlaka Türkiye’ye giderek bizzat başvurmaları ve kesin dönüş beyanında bulunmaları gerekmektedir.

- Emekli olmak için bizzat başvurarak kesin dönüş beyanında bulunanların bu işlem için gittiklerinde pasaportlarına mutlaka Türkiye’ye giriş damgasını vurdurmaları gerekmektedir. Zira bu son giriş damgasının bulunduğu sayfanın noter tasdikli fotokopisi SSK Başkanlığınca kesin dönüşün ispatı olarak kişinin dosyasına konulmaktadır. 

- SSK’dan 3201 sayılı yasaya göre borçlanılarak emekli olanlar sağlık sigortasından yararlanabilmektedirler.

- Türkiye’de emeklilik yaşı, kişinin; çalışmaya başladığı tarihe, toplam çalışma yılına, toplam sigortalılık süresine ve bayan ya da erkek olmasına göre değişmektedir.

- Örneğin, 50 yaşını bitirmiş bir bayanın ya da 55 yaşını bitirmiş bir erkeğin Türkiye’den emeklilik olabilmesi için en az 15 yıldan beri sigortalı olması ve bu sürede en az 3600 gün prim ödemiş olması gerekmektedir. Durumları belirtilen bu şartlar dışındaki kişiler emeklilik yaşlarını Ataşeliğimize sorarak öğrenebilirler.


YURTDIŞINDA ÇALIŞILARAK GEÇİRİLEN SÜRELERİNİ BORÇLANMAK İÇİN MÜRACAATTA BULUNMAK İSTEYENLERİN HAZIRLAYACAKLARI BELGELER

- Ataşeliğimizce düzenlenecek Yurtdışı Hizmet Belgesi 

Bu belgenin Ataşeliğimizce düzenlenmesi için aşağıdaki bilgi ve belgelerin Ataşeliğimize ibraz edilmesi gerekmektedir:

- CRAV’dan ya da en yakın Sigorta Kasasından temin edilecek ve çalışılan süreleri gösteren yeni tarihli hizmet cetveli (relevé de carrière), 

- Nüfus cüzdanı fotokopisi,

- Varsa, Türkiye’deki sigorta numarası,

- Fransa ve Türkiye’deki ikamet adresleri,

- Türkiye’de çalışmış olanlar için, Türkiye’de en son çalıştıkları işyerinin adı ve adresi,

- Fransa’dan malüllük ya da yaşlılık aylığı alanlar için aylığın başladığı tarihe ilişkin belge)

- Halen Fransa’da işsizlik yardımından (indemnité de chômage) yararlananlar için işsizlik ödeneğinin başladığı tarihi gösterir belge

- SSK Başkanlığına hitaben yazılmış Beyan Formu (Dilekçe)

(Bu dilekçe formu Ataşeliğimizden temin edilebilir)

- Taahhütname 

(Bu belge de Ataşeliğimizden temin edilebilir)
- Başkonsoloslukça düzenlenmiş Nüfus Cüzdanı Örneği 

Yurtdışındaki sigortalılık sürelerini borçlanmak isteyenlerden, başvurularını bizzat Türkiye’ye gidip yapacak olanların, Ataşeliğimizden alacakları Yurtdışı Hizmet Belgesi yeterli olacaktır. Kendilerinden istenecek diğer belgeleri (pasaport fotokopisi, vukuatlı nüfus kayıt örneği, vs.) Türkiye’den temin edebilirler. Ayrıca, başvuru dilekçesi ve taahhütname de Türkiye’de ikametin bulunduğu ildeki SSK İl Müdürlüğünden temin edilebilir.


3201 SAYILI YASAYA GÖRE YURTDIŞINDA EV HANIMI OLARAK GEÇİRİLEN SÜRELERİN BORÇLANILARAK BAĞ-KUR’DAN EMEKLİ OLUNABİLMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLER

- 3201 Sayılı Kanun’dan yararlanmak için Türk vatandaşı olma şartı mevcuttur.

- Ev hanımı olarak geçen süreler için borçlanma başvurusu yurtdışında ikamet ederken de yapılabilir. Ancak, borcun ödenmesi Türkiye’de yapılacaktır. Türkiye’ye gitmeden yurtdışından ödeme yapılması mümkün değildir.


- Ev hanımı olarak geçen süreleri borçlanarak emekli olmak isteyenlerin borçlarını ödemek ve emeklilik başvurusunda bulunmak için mutlaka Türkiye’ye giderek bizzat başvurmaları ve kesin dönüş beyanında bulunmaları gerekmektedir.

- Belirlenecek borç miktarı bir kerede ödenecek olup, borcun taksitle ödenmesi sözkonusu değildir.

- Emekli olmak için bizzat başvurarak kesin dönüş beyanında bulunanların bu işlem için gittiklerinde pasaportlarına mutlaka Türkiye’ye giriş damgasını vurdurmaları gerekmektedir. Zira bu son giriş damgasının bulunduğu sayfanın noter tasdikli fotokopisi Bağ-Kur Genel Müdürlüğünce kesin dönüşün ispatı olarak kişinin dosyasına konulmaktadır.

- Bağ-Kur’dan 3201 sayılı yasaya göre ev hanımı olarak borçlanmak suretiyle emekli olanlar sağlık sigortasından yararlanamamaktadırlar.

- Bağ-Kur’dan emekli olmanın diğer şartları (emeklilik için gerekli asgari yaş, hizmet yılı, sigortalılık süresi) Ataşeliğimizden öğrenilebilir.


YURTDIŞINDA EV HANIMI OLARAK GEÇİRİLEN SÜRELERİ BORÇLANMAK İÇİN BAĞ-KUR’A BAŞVURMAK İSTEYENLERİN HAZIRLAYACAKLARI BELGELER

- Yurtdışında ikamet edilen süreleri gösteren belge (Bu belge, ikamet kartı -carte de séjour- ve nüfus cüzdanının ibraz edilmesi halinde Başkonsolosluk noterlik servisince düzenlenmektedir)

- Bağ-Kur Genel Müdürlüğü’ne hitaben yazılmış Beyan Formu (dilekçe)
(Bu dilekçe Ataşeliğimizden temin edilebilir)
- Taahhütname (Bu belge de Ataşeliğimizden temin edilebilir)
- Başkonsoloslukça düzenlenecek nüfus cüzdanı örneği 

ÖNEMLİ NOT !

Ev hanımı olarak geçen süreleri borçlanmak isteyenlerden, başvurularını bizzat Türkiye’ye gidip yapacak olanların, Başkonsolosluktan sadece ikametlerine ilişkin belgeyi ve nüfus cüzdanı örneğini almaları yeterlidir. İstenecek diğer belgeler (pasaport fotokopisi, vukuatlı nüfus kayıt örneği, vs.) Türkiye’den temin edebilirler. Başvuru formu ve taahhütname de Bağ-Kur’dan temin edilebilir.


T.C. STRAZBURG BAŞKONSOLOSLUĞU
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ataşeliği
10, rue Auguste Lamey
67000 Strasbourg
Tel: 03 88 37 14 27
Faks: 03 88 37 97 39
E-mail: strazburg@csgb.gov.tr
1 - YURTDIŞINDA GEÇEN HİZMETLERİN BORÇLANILMASINA İMKAN SAĞLAYAN 3201 SAYILI KANUNUN AMACI NEDİR? 

22.5.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3201 sayılı Kanun ile; vatandaşlarımızın yurtdışında geçen çalışma sürelerinin sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilmesi amaçlanmıştır. 

2 - 3201 SAYILI KANUNDAN KİMLER YARARLANABİLİR? 

18 yaşından sonra yurtdışında Türk vatandaşı olarak çalışma süresine sahip olan kişiler; Kanundan yararlanabilirler. Yurtdışında Türk vatandaşı olarak geçmeyen süreler borçlandırılamaz. 

3 – BORÇLANMA HAKKINDAN KİMLER YARARLANAMAZ?

1 - Göçmen olarak yurda gelenler, yurtdışında çalıştıkları sürede Türk vatandaşı olmadıkları için,

2 - 2147 ve 3201 sayılı Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunlarına göre kendilerine veya hak sahiplerine aylık bağlanmış olanlar ile aylık bağlanması için müracaat edip de aylığa hak kazanmış durumda bulunanlar,

3 - 506 sayılı Kanunun 7inci maddesine istinaden geçici olarak yurtdışına çalışmak üzere gönderilenler,

4 - istisna akdi çerçevesinde Almanya’da istihdam edilenler,

5 - Sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmemiş ülkelerde iş üslenen Türk işverenler tarafından yurtdışına götürülen ve yurtdışında çalıştıkları sürede topluluk sigortasına tabi olanlar,

6 - Türk vatandaşlığının iktisabından önce geçen süreleri değerlendirmek isteyenler,

Bu Kanundan yararlanamayacaklardır.

Yurtdışı hizmet borçlanması yapmış fakat daha sonra Türk vatandaşlığından çıkarılmış veya vatandaşlık hakkını kaybetmiş olanlara bu Kanuna göre borçlandıkları hizmetleri dikkate alınarak aylık bağlanmayacak, aylık bağlandıktan sonra Türk vatandaşlığından çıkmaları durumunda da bağlanmış bulunan aylıkları durdurulacaktır. 

4 - YURTDIŞINDA ÇALIŞILMAYAN SÜRELER BORÇLANILABİLİR Mİ? 

Yurtdışında çalışma süreleri arasında veya sonunda her birinde 1 yıla kadar olan işsizlik süreleri (çalışılmayan süreler) ile ev kadını olarak geçen süreler de borçlanılabilir. 

5 - YURTDIŞINDA GEÇEN HİZMETLERİN NE KADARI BORÇLANILABİLİR? 

Yurtdışı hizmetinin borçlanılması isteğe bağlı olduğundan; vatandaşlarımız çalışma sürelerinin tamamını veya istedikleri kadarını borçlanabilirler. 



6 - BORÇLANILACAK HİZMETLERİN BELGELENMESİ ZORUNLU MUDUR? 

Yurtdışı çalışmalarını borçlanmak isteyen vatandaşlarımız, borçlanacakları süreleri belgelemek zorundadırlar. 

7 - BORÇLANMAK İÇİN BAŞVURULACAK KURULUŞLAR? 

A-Halen Yurtdışında bulunanlar;

a) Yurtdışına çıkmadan önce Türkiye’de herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması olmayanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığına,

b) Yurtdışına çıkmadan önce Türkiye’de son defa prim, kesenek ve karşılık ödenen sosyal güvenlik kuruluşuna,

c) Ev kadınları Bağ-Kur’a

B -Türkiye’ye Döndükten Sonra Yurtdışında Geçen Hizmetlerini Borçlanmak İsteyenler,

a) Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olmayanlar, Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığına,

b) Müracaat tarihinde çalışmakta olanlar tabi oldukları sosyal güvenlik kuruluşuna,

c) Başvuru tarihinde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olmamakla birlikte Türkiye’ ye döndükleri tarihten sonraki çalışmalarından dolayı son defa tabi oldukları sosyal güvenlik kuruluşuna,

d) Hizmetlerinden bir kısmını yurtdışında iken borçlananlardan kalan hizmetlerini Türkiye’ ye döndükten sonra borçlanmak isteyenler ilk borçlanmayı yapan sosyal güvenlik kuruluşuna,

e) Ev kadınları Bağ-Kur’a,

Sürelerinin bir kısmını çalışarak geçirmiş olan ev kadınları, ev kadını olarak geçen süreleri için Bağ-Kur’a, çalışılan süreleri içinde yukarıdaki (A) , (B) maddelerine göre durumlarına uygun düşen Sosyal Güvenlik Kuruluşuna, kendilerine veya hak sahiplerine kısmi aylık bağlanmış olanlar aylık almakta oldukları sosyal güvenlik kuruluşuna,
Yazılı olarak başvurarak borçlanabilirler.

8 - HALEN YURTDIŞINDA BULUNAN VE 3201 SAYILI KANUNA GÖRE KURUMUMUZA BORÇLANACAK VATANDAŞLARIMIZ NEREYE BAŞVURABİLİRLER?

Halen yurtdışında bulunan ve yurtdışında geçen çalışma sürelerini Sosyal Sigortalar Kurumuna borçlanacak vatandaşlarımızın 3201 sayılı Kanuna göre borçlanma taleplerini Türkiye’de bildirecekleri ikamet adreslerinin bulunduğu ildeki Sigorta İl / Sigorta Müdürlüklerine yapmaları gerekmektedir.
Sosyal Sigortalar Kurumundan kısmi aylık alanlar ise borçlanma taleplerini SSK Başkanlığı Sigorta İşleri Genel Müdürlüğü Yurtdışı İşçi Hizmetleri Daire Başkanlığına yapmaları gerekmektedir.

9 - HAK SAHİPLERİ NEREYE VE NASIL BAŞVURABİLİRLER?

Yurtdışında çalışmakta iken ya da Türkiye’ ye döndükten sonra ölen sigortalının hak sahipleri borçlanmak için başvurulacak kuruluşlarla ilgili bölümde belirtilen ve ölenin durumuna uygun sosyal güvenlik kuruluşuna, yazılı olarak müracaat etmek suretiyle bu Kanunla getirilen haklardan yararlanabileceklerdir.

Ölenin yurtdışındaki hizmetleri aylık bağlanması için yeterli ise öncelikle bu hizmetler Kanunda ön görüldüğü şartlarla borçlandırılacaktır. Ölenin yurtdışında geçen hizmetlerinin tamamı borçlandırıldığı halde aylık bağlanamıyorsa bu taktirde hak sahipleri ölenin askerlik hizmetlerini borçlanabileceklerdir.
Hak sahiplerine, borcun tamamen ödenmesinden sonra yapacakları yazılı tahsis talep tarihini takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanacaktır.



10 - BORÇLANMA İÇİN BAŞVURU SÜRESİ VAR MIDIR? 

Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararının yayımlandığı tarihte (25.04.2003)yurtdışında çalışmakta olanlar ile daha sonra yurtdışında çalışacak olanlar yurtdışında iken ya da yurda döndükten sonra durumlarına uygun sosyal güvenlik kuruluşuna başvurarak borçlanabilirler,bunlardan müracaat süresi koşulu aranmaz.

25.04.2003 (dahil) ve daha sonraki bir tarihteki talebi esas alınarak sosyal güvenlik sözleşmeleri uygulanmak suretiyle sosyal güvenlik kanunlarına göre malullük ya da yaşlılık sigortasından kısmi aylık bağlanmış olanlar ile bağlanacak olanlar da müracaat süresi aranmaksızın yurtdışı hizmet borçlanması yapabilirler.

Yurtdışında çalışırken 06.08.2003 (dahil) tarihinden sonra ölenlerin hak sahipleri durumlarına uygun sosyal güvenlik kuruluşuna başvurarak borçlanabilirler. 

06.08.2001 (dahil) – 05.08.2003 (dahil) tarihleri arasında ölenlerin hak sahipleri ölüm tarihinden itibaren 2 yıl içerisinde müracaat etmeleri koşulu ile yurtdışı hizmet borçlanması hakkından yararlanabilirler.

Yurtdışında çalışmakta iken ya da Türkiye’ ye döndükten sonra ölen sigortalıların hak sahipleri ölenin durumuna uygun sosyal güvenlik kuruluşuna, yazılı olarak müracaat ederek borçlanabilirler.

11 - YURTDIŞINDA BULUNAN VATANDAŞLARIMIZ 3201 SAYILI KANUNA GÖRE BORÇLANMA MÜRACAAT FORMLARINI NEREDEN TEMİN EDEBİLİRLER? 

Yurtdışında bulunan vatandaşlarımızdan 3201 sayılı Kanundan yararlanmak isteyenler; İnternet’te Kuruma ait Web sayfasında (www.ssk.gov.tr) yer alan “Formlar ve Dilekçeler” bölümündeki dilekçe ve beyan taahhüt belgesini doldurup ilgili Sigorta İl / Sigorta Müdürlüğüne gönderebilirler.

12 - PRİM İADESİ YAPILAN SÜRELER BORÇLANILABİLİR Mİ? 

Almanya’da geçen sigortalılık sürelerine ait primlerinin iadesi; borçlanma için engel değildir. 

13 - KISMİ AYLIK ALANLAR BORÇLANABİLİR Mİ? 

Sosyal Güvenlik Sözleşmesi uygulanarak, kısmi aylık bağlanan vatandaşlarımız da, kısmi aylıklarını tam aylığa çıkarmak için borçlanma yapabilirler. 

14 - BORÇLANMA İÇİN ÖDENECEK DÖVİZ NE KADARDIR? 

10.05.2005 tarihinden itibaren borçlanılacak her gün için ödenmesi gereken miktar 3,5 ABD Dolarıdır. 

15 -10.05.2005 – 05.12.2005 TARİHLERİ ARASINDA 5 ABD DOLARI ÜZERİNDEN BORÇLANAN VE BORCUNU ÖDEMEYEN VATANDAŞLARIN GÜNLÜK BORÇ MİKTARI KAÇ DOLAR OLACAKTIR? 

Belirtilen sürede 5 ABD Doları üzerinden borçlanması yapılan vatandaşlarımızın borçlarını ödememesi halinde günlük borç miktarı 3,5 ABD Doları üzerinden yeniden hesaplanacaktır. Vatandaşlarımız günlük 5 ABD Dolarını bir dilekçe ile borcu tahakkuk ettiren Müdürlük veya Genel Müdürlüğe müracaat ederek 3,5 ABD Dolarına göre yeniden hesaplatabileceklerdir. 

16 - 10.05.2005 – 05.12.2005 SÜRESİNDE 5 ABD DOLARI ÜZERİNDEN BORCUNUN BİR KISMINI 

VEYA TAMAMINI ÖDEYENLER BORÇLARINI 3,5 ABD DOLARI ÜZERİNDEN YENİDEN

HESAPLATABİLİRLER Mİ ?

Belirtilen sürede 5 ABD Doları üzerinden ödeme yapan vatandaşlarımız dilerlerse 06.12.2005 tarihinden itibaren 6 ay içinde müracaat etmek kaydıyla borçlanmalarını 3,5 ABD Doları üzerinden yeniden hesap edilmesini ve aradaki farkın iadesini isteyebilirler. 
Belirtilen sürede 5 ABD Doları üzerinden borçlanarak taraflarına aylık bağlanmış olanlar da 6 aylık süre içinde 
talepte bulunmak kaydıyla borçlarını günlük 3,5 ABD Doları üzerinden hesaplanmasını ve aradaki farkın taraflarına iadesini isteyebileceklerdir. 

17- BORÇ NE KADAR ZAMANDA ÖDENMELİDİR? 

Ödemek için bir süre bulunmamaktadır. Vatandaşlarımız tahakkuk ettirilen borçlarını istedikleri zaman ödeyebilirler. Ancak; borç ödenmedikçe borçlandırılan süreler değerlendirilemeyeceği gibi ödenecek günlük döviz miktarının değiştirilmesi halinde, ödenmeyen süreler için değiştirilen günlük döviz miktarı geçerli olacaktır. 


18 - BORÇLANMA SÜRELERİ İLE BAĞLANAN AYLIK YURTDIŞINDA İKEN KESİLİR Mİ? 

3201 sayılı Kanuna göre borçlanılan süreler de dikkate alınarak bağlanan aylık daha sonra yurtdışına çıkma veya yurtdışında bulunma sebebiyle kesilmez. Ancak; bu Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurtdışında çalışmaya başlayanların çalışmaya başladıkları tarihi takip eden aybaşından itibaren aylıkları kesilir. 

19-YURTDIŞI BORÇLANMASI YAPILARAK KURUMUMUZCA BAĞLANAN AYLIKLAR HANGİ HALLERDE 

DURDURULMAKTADIR?

Yurtdışı borçlanması yapılarak bağlanan aylıklar tarafınızdan / vekil tayin ettiğiniz kişi tarafından PTT’den 4 ay, banka şubelerinden 6 ay içerisinde alınmadığı taktirde durdurulmaktadır. Aylıkları durdurulanlardan Vukuatlı Nüfus Kayıt Örnekleri istenmekte ayrıca aylıkların geçerli olup olmadığı hususunda irtibat kurumları ile yazışmaya geçilmektedir. Borçlanılan sürelerin dikkate alınarak aylık bağlanabilmesi için yurda kesin dönüş yapmış olmak şarttır. Yurda kesin olarak döndüklerini beyan ettikleri yada aylık talebinde bulundukları tarihte yurtdışında çalıştıkları veya ikamete dayalı sosyal yardımlardan yararlandıkları tespit edilenler kesin dönüş yapmamış sayılmaktadır. Bunların aylıkları bağlanış tarihinden itibaren iptal edilmekte ödenen aylıklar ödemelerin yapıldığı tarihten borcun ödeneceğinin beyan edileceği tarihe kadar yasal faiz uygulanmak suretiyle tahsil edilmektedir. 


Kaynak 



Kim, ne zaman ve nasıl emekli olacak? 

Kim, ne zaman ve nasıl emekli olacak? Hürriyet'ten Şükrü Kızılot, yeni sistemin tüm ayrıntıları ve önceki sistemi okuyucuları için yazdı. 

Yeni sistem, eski sistem, ondan önceki sistem, daha önceki sistem derken, vatandaşın kafası "emeklilik" konusunda iyice karıştı. İşçisi, memuru ve Bağ-Kur’lusu, durumunu merak ediyor. Bunların emeklilik durumları, mevcut sisteme ve 1 Ocak 2007’de yürürlüğe girecek yeni sisteme göre, nasıl olacağını Hürriyet Gazetesinden Şükrü Kızılot yazdı; 

MEVCUT SİSTEME GÖRE MEMUR 

a) 8 Eylül 1999 Öncesinde İşe Başlayanlar 

Kadın 20, erkek ise 25 tam yıl prim ödeyerek emekli olabiliyor. 

Yalnız, 23 Mayıs 2002 itibariyle, emekliliğine 2 yıl ve daha az kalanlar; erkek ise 44, kadın ise 40 yaşında emekliliğe hak kazanıyor. Bu süre, emekliliğine 3 yıl kalanlar için erkeklerde 45, kadınlarda 41 oluyor. Süre 4 yıl, 5 yıl diye arttıkça yaş da 46-42, 47-43... diye yükseliyor. 

b) 8 Eylül 1999 ve Sonrası İşe Başlayanlar 

8 Eylül 1999 ile 31 Aralık 2006 tarihleri arasında işe başlayan memurlar da emeklilik için; kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaş ve 25 tam yıl prim ödenmesi koşulu aranıyor. 

MEVCUT SİSTEME GÖRE SSK’LILAR 

a) 8 Eylül 1999 Öncesinde SSK’lı Olanlar 

Kademeli emeklilik uygulamasına göre; 

Kadınlar; 20 yıllık sigortalı süresini doldurmak koşuluyla, sigorta başlangıç tarihlerine göre, 5 bin ile 5 bin 975 gün arasında prim ödeyerek, 40-56 yaş arasında; 

Erkekler; 25 yıllık sigortalı süresini doldurmak koşuluyla, sigorta başlangıç tarihlerine göre, 5 bin ile 5 bin 975 gün arasında prim ödeyerek, 44-58 yaş arasında, 

SSK’dan emekli olabilecekler. 

b) 8 Eylül 1999 ve Sonrası SSK’lı Olanlar 

8 Eylül 1999 ile 31 Aralık 2006 arasında SSK’lı olan kadınlar 58, erkekler 60 yaşını doldurduklarında, 7 bin gün prim ödemiş olmak koşuluyla emekli olabilecekler. 

MEVCUT SİSTEME GÖRE BAĞ-KUR’LULAR 

a) 8 Eylül 1999 Öncesinde Bağ-Kur’lu Olanlar 

Kademeli emeklilik hükümlerine göre, kadınlar 20 tam yıl (7 bin 200 gün), prim ödeme koşulunu sağlayacakları tarihe göre 40-55 yaş arasında; erkekler ise 25 tam yıl (9 bin gün) prim ödemiş olma koşulunu sağlayacakları tarihe göre 44-58 yaş arasında, emekli olabilecekler. 

b) 8 Eylül 1999 ve Sonrası Bağ-Kur’lu Olanlar 

8 Eylül 1999 ile 31 Aralık 2006 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olan kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaş ve 25 tam yıl (9 bin gün) prim ödemiş olmak koşulu aranıyor. 

YENİ SİSTEME GÖRE EMEKLİLİK 

1 Ocak 2007’den İtibaren Sigortalı Olanlar: 

Yeni sistemde, tek çatı altında toplanan bir sosyal güvenlik uygulaması olacak. 1 Ocak 2007’den önce memur, SSK’lı ve Bağ-Kur’lu olanlar, yukarıdaki durumlarına göre emekli olacaklar. 

Yeni sisteme göre emeklilik için, kadınlarda 58, erkeklerde ise 60 yaşını doldurmaları ve en az 9 bin gün prim ödemiş olma koşulu aranacak. Şu anda kadınlarda 58, erkeklerde 60 olarak uygulanan emeklilik yaşı, ilk kez 1 Ocak 2007’den itibaren sigortalı olanlar da 2036’ya kadar değişmeyecek. 2036’dan itibaren emekli olacaklarda, kademeli olarak her iki yılda bir yaş artırılarak 2048’de kadın ve erkek için 65 yaşta eşitlenecek. 

9 bin prim ödeme günü, ilk kez 1 Ocak 2007’den itibaren sigortalı olacaklarda aranacak. Şu anda, prim ödeme gün sayısı, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur’da 9 bin gün olmasına karşın, SSK’da 7 bin gün olarak uygulanıyor. SSK’lılar için 9 bin güne, 20 yılda kademeli olarak geçilecek. 9 bin günlük prim ödeme gün sayısı, ilk kez 2007’de sigortalı olacaklar için 7 bin 100 gün olacak. 2008’den itibaren buna her yıl 100 gün eklenecek. 20 yıl sonra 9 bin güne ulaşarak, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı ile eşitlenecek. 

’Erken yaşlanana’ erken emeklilik de olacak 

İLK kez 31 Aralık 2006’dan sonra sigortalı olacak kadınlar 61, erkekler ise 63 yaşını doldurmak ve en az 5 bin 400 gün prim ödemiş olmak koşuluyla da yaşlılık aylığından yararlanabilecekler. Ancak 61 ve 63 yaşları, 2036’dan itibaren emekli olacaklarda, kademeli olarak her iki yılda bir yaş artırılacak. 2048’den itibaren ise kısmi yaşlılık aylığı için kadın ve erkek de 68 yaşını doldurmuş olma koşulu aranacak. 

50 yaşını dolduran ve erken yaşlandığı tespit edilenlere, yaş dışındaki diğer koşulları sağlamaları halinde yaşlılık aylığı bağlanacak. 

Emekliliğe hak kazanan çalışmaya devam etse de yasadan etkilenmez 

HÜRRİYET okurları, gönderdikleri mail ve fakslarda, en çok "Bu yıl emekli olmayı tavsiye eder misiniz?" diye soruyorlar. Yeni yasa nedeniyle, çok kişi telaşa kapılmış durumda. 

Bir yere gidiyoruz, yanımıza yaklaşıp "Yeni yasanın yürürlüğe gireceği 2007 yılından önce, emekli olmamızda fayda var mı?" diye soruyorlar. Üniversitede, öğrencilerin en çok sorduğu soru "Hocam, evdekiler şu soruyu size sormamızı istediler; 2006’da emekli olsunlar mı yoksa çalışmaya devam mı etsinler?" 

Özetle, herkes bu sorunun yanıtını arıyor. Yeni yasa ile birlikte işçi, memur, esnaf, sanatkar ve daha birçok kişi emeklilik yaşının uzayacağı ve gelecek yıllarda, emekli aylığının düşeceği endişesi içinde... 

Emekli olmaya hak kazanmış olanların, 2007 yılından önce, emekli olma telaşına düşmelerine gerek yok. Çünkü, emekliliğe hak kazananlar yasadan olumsuz etkilenmeyecekler. 

Yeni yasa yürürlüğe girmeden yani 1 Ocak 2007 tarihinden önce TC Emekli Sandığı, SSK ya da Bağ-Kur sigortalısı olup, emekliliğe hak kazananların, prim ödeme gün sayıları ve emekliye ayrılma yaşı değişmeyecek. 

Yeni yasa, geç emekliliğe teşvik ediyor. Emekliliğe hak kazanmış olanların, yasa yürürlüğe girdikten sonra çalışmaya devam etmeleri durumunda, eskisine oranla, daha yüksek aylık almaları söz konusu. 

Okurlarımızdan, "Emekliliğe hak kazandım. 2007’de çalışmaya devam edeceğim. Bu durumda, örneğin 2010’da emekli olduğumda, emekli aylığımın 4 yıllık bölümü yeni sisteme göre mi hesaplanacak?" sorusu gelmişti. 

Bu okurumuzun emekli aylığının 1 Ocak 2007’den önceki çalışma süresine ait kısmı yine mevcut yasa hükümlerine göre hesaplanacak. Hizmet sürenin 1 Ocak 2007’den sonraki kısmına ait aylık ise yeni yasa hükümlerine göre hesaplanacak. Emekli aylığı, 1 Ocak 2007 öncesi ve sonrasına ait hizmet süreleri dikkate alınarak hesaplanacak kısmi aylıkların toplamından oluşacak. 

Kaynak 



Dolarla emekliliğe son 



>> Şükran Kaban 

ANKARA- TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşmeleri devam eden Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı’na eklenen bir madde ile, gurbetçiler yurt dışında çalıştıkları süre zarfında borçlarını YTL üzerinden ödeyerek emekli olabilecek. Getirilen değişiklikle, gurbetçilerin borçlanmaları için her bir gün için halen ödenmesi gereken 3.5 dolar uygulamasından vazgeçiliyor ve bunun yerine yeni bir hesaplama yöntemi getiriliyor. Buna göre borçlanılacak her bir gün için tahakkuk ettirilecek borç tutarı, başvuru tarihindeki prime esas asgari ve azami günlük kazanç arasında seçilecek kazancın yüzde 32’si kadar olacak. Türkiye’de bulunan gurbetçiler borçlarını YTL üzerinden ödeyecek. Böylece mevcut uygulamada her türlü sigortalı için 3.5 dolar alınırken, yeni sistemde ödenecek prim miktarları da farklı olabilecek. Bu durumda isteyen kişi daha yüksek veya daha düşük prim hesabı üzerinden borçlanabilecek. 


Bir ay içinde ödenecek 
Yeni düzenlemeye göre, borçlanmayla ilgili olarak kurum tarafından tahakkuk ettirilen borç tutarı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenecek. Ödeme yapılan gün sayısı prim ödeme gün sayısına ve prime esas kazanca dahil edilecek. Tahakkuk ettirilen prim borcunu tebligat tarihinden itibaren bir ay içinde ödemeyenler için yeniden başvuru şartı aranacak. Borçlanmadan vazgeçenler ile yapılan borçlanma sonrasında aylık bağlanması için gerekli şartları yerine getiremeyenlere ise yaptıkları ödemeler faizsiz olarak iade edilecek.



9 bin gün prim ödeyen emekli olacak 

05 Nisan 2005 Salı 

ANKARA - Hükümetin hazırladığı ve sosyal güvenlik alanında yeni bir çok düzenlemeler içeren Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı TBMM’ye sunuldu. Tasarının yasalaşmasından sonra sigortalı olan kadınlar 58, erkekler ise 60 yaşını tamamlayıp 9 bin iş günü prim ödedikten sonra emekliliğe hak kazanabilecekler. 
Tasarıyla, kısa ve uzun vadeli sigortalar ile genel sağlık sigortası bakımından kişilerin sosyal sigorta riskleri karşısında güvence altına alınması, bu sigorta kollarından yararlanacak kişiler ile bunların yöntemleri tek tek düzenleniyor. Kısa vadeli sigorta kollarını, iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortası kolları; uzun vadeli sigorta kollarını ise malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası kolları oluşturuyor. Tasarıda kısa ve uzun vadeli sigorta kapsamı içinde bulunanlar ile sigorta kapsamında bulunmayanlar tek tek sıralanıyor. Sigorta kapsamındakilere iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde yardımlar sağlanacak. Sigortalı kadına veya sigortalı olmayan karısının doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe, çocuğun ölü doğmaması ve yaşamaya devam etmesi şartıyla doğumdan sonraki altı ay süresince her ay, doğum tarihinde geçerli asgari ücretin altıda biri tutarında emzirme yardımı verilecek. Genel sağlık sigortalısı olanlar koruyucu sağlık hizmetleri, ayakta veya yatarak tıbbi bakım ve tedaviler, analık sebebiyle ayakta ve yatarak tedavi hizmetlerinden yararlanabilecekler. Sigortalıdan ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi için 2 YTL, ayakta tedavide sağlanan ilaçlar, ortez, protez, iyileştirme araç ve gereçleri için yüzde 10 ile 20, ayaktan tedaviden sağlanan diğer sağlık hizmetleri için ise yüzde 3 ile yüzde 6 arasında katılım payı alınacak. > TBMM BÜROSU



SSK ve Emekli Sandığı aylıklarına tırpan geliyor 
Sosyal Güvenlik Reformu ile emekli aylığı hesaplamasındaki yüzde 65 ve 75`lik oranlar yüzde 54.5`e eşitlenecek. Böylece emeklinin eline daha az para geçecek

sigortalılar arasında, emeklilik şartlarından aylık bağlama oranlarına kadar bir çok konudaki farklılıkların ortadan kaldırılmasına ilişkin Sosyal Güvenlik Reformu`nun görüşülmesine Meclis`te başlandı. Her bölüm bir maddeymiş gibi kabul edilerek görüşüleceğinden, taşarının bu hafta yasalaşması söz konusu. Peki yeni sistemde neler olacak? 

Emeklilik yaşı artırılıyor 
Yeni kanuna göre emeklilik için kadınlarda 58, erkeklerde ise 60 yaşını doldurmuş olmaları ve en az 9 bin gün prim ödemiş olma şartı aranacak. Halen kadınlarda 58, erkeklerde 60 olarak uygulanan emeklilik yaşı 2036`ya kadar değişmeyecek 8 Eylül 1999`dan sonra ilk defa sigortalı olan kadınlar 58, erkekler 60 yaşını bitirdiklerinde emekli olabilecek. Bu tarihten önce sigortalı olanlar hak kazandıkları kademeli emeklilik hükümlerine göre daha önce emekli olabilecek. Emeklilik 2036`dan itibaren kademeli olarak 2 yılda 1 yaş artırılarak, kadın ve erkek için 2048`den itibaren 65 yaşında eşitlenecek

Prim 9 bin güne çıkıyor 
İlk defa l Ocak 2007`den itibaren sigortalı olacaklarda emeklilik için 9 bin prim ödeme günü aranacak. Prim ödeme gün sayısı Emekli Sandığı ve Bağ-Kur`da 9 bin gün olmasına karşın, SSK`da 7 bin gün olarak uygulanıyor. SSK`lılar için 9 bin güne, 20 yılda kademeli olarak geçilecek. 9 bin günlük prim ödeme gün sayısı, ilk defa 2007`de sigortalı olacaklar için 7 bin 100 gün olacak. 2008`den itibaren buna her yıl 100 gün eklenecek.

Aylık oranı eşitlenecek 
Aylık bağlama oranı her yıl için, halen SSK ve Bağ-Kur`da ortalama 2.6; Emekli Sandığı`nda ise yüzde 3 civarında uygulanıyor. Yeni düzenlemeye göre aylık bağlama oranı, 2015 sonuna kadar yüzde 2.5 olarak uygulanacak. Emekliliğe hak kazanacakların emekli aylıkları da mevcut sisteme göre daha düşük olacak. Mevcut düzenlemede 9 bin gün prim ödeyen SSK ve Bağ-Kur sigortalısına, emekli aylığı hesaplamasına esas ortalama yıllık kazananın yüzde 65`i, Emekli Sandığı`nda ise yüzde 75`i oranında emekli aylığı bağlanırken, ilk defa l Ocak 2007`de sigortalı olacaklara yüzde 54.5 oranında aylık bağlanacak.

Kaynak 



Mevcut haklar korunuyor 
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Tuncay Teksöz, merak edilen konuları aydınlattı. Teksöz, mevcut sistemde bir gün bile çalışılmış ise emekliliği hak ediş koşullarının değişmeyeceğini söyledi 

16/01/2006 

AHMET KIVANÇ 

Yeni sosyal güvenlik sisteminin anlatıldığı bu yazı dizisinin son bölümünde, reformun mimarlarından Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Tuncay Teksöz, herkesin merak ettiği sorulara yanıt verdi. Reformla 18 yaşın altındaki her Türk vatandaşının koşulsuz Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamında olacağını ve anne-babalarının prim borcu olup olmadığına bakılmaksızın sağlık hizmeti alacaklarını belirten Teksöz, mevcut çalışanların emekliliği hak ediş koşullarında değişiklik olmayacağını, 9 bin gün prim ödeyerek emekliliği hak edenlerin emekli olmayıp çalışmaya devam etmelerinin kendi yararlarına olduğuna dikkat çekti. 
Emekli aylığı alanların aylığı yeni sistemde düşecek mi? 
Hangi sosyal güvenlik kurumuna bağlı olursa olsun, mevcut aylıkta hiçbir düşme olmayacak. 
Ödeme gücü olmayanların durumu ne olacak? 
Amacımız toplumun tüm bireylerinin yanı sıra Türkiye'de bulunan yabancı sığınmacıları da GSS kapsamına almak. GSS'li olmak isteğe bağlı değil, zorunlu olacak. Şu anda sağlık sigortası kapsamında olmayan kesimleri ikiye ayırıyoruz; yoksul olanlar ki, onların primini devlet ödeyecek. Yoksul olmayanlar da kendileri prim ödeyerek sisteme katılacaklar. Daha önce parası olduğu halde sosyal güvenlik sistemine girerek sağlık sigortası yaptırmak isteseler de bu olanak yoktu. 
Prim ödeyip ödemeyeceği açısından, kişinin yoksul olup olmadığı nasıl belirlenecek? 
Sosyal Yardımlar ve Primsiz Ödemeler Kanunu tasarısında kimlerin yoksul kategorisine alınıp, primlerinin devlet tarafından ödeneceği düzenlenecek. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kişilerin ikamet ettiği bölgenin sosyoekonomik özellikleri, evli olup olmadıkları, çocuk sayılarını dikkate alarak yıllık veya altı aylık olarak 'eşik değer' belirleyecek. Bunun altında yaşayanların sağlık primini devlet ödeyecek. 
Yeşil kartlı vatandaşlar sağlık primi ödeyecek mi? 
Mevcut yeşil kartlıların, sistemin başladığı tarihten itibaren iki yıl boyunca sağlık primini devlet ödeyecek. Yeşil kartlar iki yılda bir vize edildiği için, vize edilme günü geldiğinde primleri yine devlet tarafından ödenecek. 
Memurlar sağlık primi ödemiyor. Yeni sistemde sağlık primi ödeyeceğime göre toplam prim yüküm artacak mı? 
Yeni sistemde sigortalıların toplam prim yükü yüzde 33.5 olacak. Bunun yüzde 20'si emeklilik, yüzde 12.5'i sağlık, yüzde 1'i de analık, meslek kazası gibi kısa süreli sigorta kolları için kesilecek. SSK'lıların mevcut prim ödemeleri halen bu oranda. Bağ-Kur'luların toplam primleri, prime esas kazançlarının yüzde 40'ı, memurlarda da yüzde 36'sı oranında olduğu için toplam prim yükünde artış değil, bazıları açısından düşüş söz konusu olacak. 
Yeni sistemde herkese emeklilik sigortası zorunlu mu? 
Yevmiyeli işlerde çalışanlar, tarımda kendi adına veya ev işlerinde süresiz olarak çalışıp aylık geliri asgari ücretin altında olanlar ile kendi nam ve hesabına çalışıp vergi mükellefi bulunmayan ve asgari ücretin altında kazananlara emeklilik sigortası zorunluluğu olmayacak. Çünkü söz konusu kesimin yeterince geliri yok. Bunlar için isteğe bağlı sigortalılık çok daha esnek tasarlandı. 
GSS herkes için zorunlu olduğuna göre, parası olmayan kişi sağlık hizmetlerinden yararlanamayacak mı? 
Ödeme gücü olmayanların sigorta primini devlet karşılayacak. Ödeme gücü olup da GSS'ye kayıtlarını yaptırmayanlar ya da prim borçlarını ödemeyenler sağlık hizmetlerinden yararlanamayacak. Ancak, 18 yaşın altındaki her Türk vatandaşı koşulsuz GSS kapsamında olacak ve anne babalarının prim borcu olup olmadığına bakılmaksızın sağlık hizmetlerinden yararlanacaklar. Ayrıca, bulaşıcı hastalığı bulunma, analık ve hamilelik, bakıma muhtaç olma, iş kazası ve meslek hastalığı geçirme, acil vakalardaki kişiler prim ödeme zorunluluğu dışında olacak ve sağlık hizmetlerinden yararlanacak. 
İşveren sağlık primini zamanında ödemezse ne olur? 
Primin ödenmemesi işverenle Genel Sağlık Sigortası Kurumu arasındaki bir sorun. İşverenin ödemediği primden işçi sorumlu olmayacak. Primini kendisi ödemekle yükümlü olan kişiler, örneğin şu anki Bağ-Kur'lular primlerini ödemezlerse sosyal güvenlik sisteminin faydalarından yararlanmaları kısıtlanıyor. Fakat sağlıkta acil durumlar, 18 yaşın altındaki çocukları, analık, hamilelik gibi durumlarda gibi nedenler açısından istisnalar getiriliyor. 
SSK'ya tabi ve şu anda emekliliği hak etmiş bir kişi emeklilik başvurusuna şimdi mi, yoksa yeni sistem yürürlüğe girdikten sonra mı yapsa avantajlı duruma geçer? 
Emekliliğini hak etmiş kişiler açısından sistemde kalarak daha uzun süre çalışmak, mevcut sisteme göre yeni sistemde daha avantajlı. Çünkü yeni sistemin temel felsefesi emekliliği değil çalışmayı özendirmek; daha uzun süre çalıştıkça daha yüksek emekli aylığı hak etmeyi sağlamak. 
O anlamda da mevcut emekliliği hak etmiş kişilerin panikle emekli olmalarına gerek yok. Başka nedeni olup da emekli olmak isteyenler varsa ayrı ama sırf bu yasa çıkacak, 'kötü etkileneceğiz' diye emekli olmak isteyenler yanlış yaparlar. Çünkü bu yasa onları olumlu etkileyecek. 
Memurların prime esas kazançlarına tavan getirilmemesi, daha fazla prim ödemesine neden olmayacak mı? 
Memurların kazancının tümü prime tabi değil, yeni sistemde prime tabi olacak ama bu da sonuçta emekli olduklarında aylıklarını yükseltecek. Doğacak matrah farkı ise yasanın ilk yılında devlet tarafından karşılanacak. 
Mevcut kazanılmış haklar yeni sistemde korunacak mı? 
Yasa yürürlüğe girmeden önce mevcut yasaya tabi olarak bir gün dahi çalışan herkes için emekli olma koşulları değişmeyecek. Çalışan hiç kimsenin emekliliği hak etme koşulları, yani hangi yaşta, hangi prim ödeme gün sayısında emekli olacağı konularında hiçbir değişiklik olmayacak. 
Yirmi yıllık SSK'lının on yıl daha çalıştığı takdirde emekli aylığı ne olacak? 
Bu durumdaki kişi için eski ve yeni sisteme göre 30 yıllık iki tane emekli aylığı hesaplayacağız. Yani eski sistemde 30 yıl çalışsaydı ne alacaktı, yeni sistemde 30 yıl çalışmış olsa ne alacak, bunu ayrı ayrı hesaplayacağız. Sonra 30 yıl üzerinden eski sisteme göre hesaplanan aylığın üçte ikisi (20 yıl için), yeni sisteme göre hesaplananın da üçte biri (10 yıl için) dikkate alınacak. İkisinin toplamı, aylığı oluşturacak. Dolayısıyla bu durumdaki bir kişi yeni sistemde geçirdiği süre kadar yeni sistemden etkilenecek. 
506 Sayılı SSK Kanunu'nda sakatlara uygulanan vergi avantajları ile erken yaşlanan sigortalıların emekli olabilmelerini düzenleyen hüküm neden kaldırıldı? 
Bu hükümler tasarının ilk halinde kaldırılmıştı. Ancak Ekonomik Sosyal Konsey ile görüşmeler sonrası yeniden tasarıya konulması kararlaştırıldı. 
Yurtdışındakilerin borçlanarak Türkiye'de emekli olabilmelerinde fark olacak mı? 
Önemli bir fark olacak. Mevcut sistemde günlük 3.5 dolarlık prim ödeme var. Yeni sistemde artık, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızdan bir matrah seçmelerini isteyeceğiz. Türkiye'de çalışan bir kişi nasıl asgari ücretle, asgari ücretin 6.5 katı arasındaki herhangi bir matrah üzerinden prim ödüyorsa kendisi de seçeceği bir matrah üzerinden prim ödeyecek ve emekli olacak. Türkiye'de çalışan bir kişi ne kadar ödüyorsa onlar da o kadar ödeyecek; ne daha az, ne daha fazla. 
Sağlık ocaklarından parasız hizmet alınabiliyor. Koruyucu sağlık hizmetleri yeni sistemde paralı mı olacak? 
Aksine, koruyucu hekimlik prim ödeme yükümlülüğü bile gerektirmeyecek. Nasıl 18 yaşın altındakilerde, bulaşıcı hastalıklarda, analık, gebelik hallerinde prim ödeyip ödemediğine bakmıyorsak, koruyucu sağlık hizmetlerinde de prim ödenip ödenmemesine bakmıyoruz. Prim ödemeyenlere de aşılama, tetkik, ön araştırma gibi kişisel koruyucu sağlık hizmeti verilecek. 
Sağlık hizmeti için katkı payı ödenecek mi? 
Eski sistemde olduğu gibi ortez, protezde yüzde 10 ile yüzde 20 arasında katılım payı olacak. Onun dışında sigortalılarımız ihtiyaçlarına bağlı olarak sağlık hizmetlerine erişebilecekler. 
Primi çok ödeyen, daha çok sağlık hizmeti mi alacak? 
Sağlık sigortası için herkes, prime esas kazançlarının yüzde 12.5'i oranında prim ödeyecek ve ihtiyacı kadar sağlık hizmeti alacak. Bunu doktorlar belirleyecek. 
Yeni sistemde her yıl tedavinin kapsamı düzenlenecek. Kurum bir yıl kapsama aldığı sağlık hizmetini ertesi yıl uygulamayabilir mi? 
Bu düzenlemenin amacı, hangi ilacın hangi koşullarda hangi sürelerde kullanılabileceği, hangi tıbbi malzemenin ödeneceği, hangi şekilde hastaların sevk zincirine uyacağı gibi kuralları belirlemektir. Bu kuralları belirleme yetkisini artık Genel Sağlık Sigortası Kurumu kullanacak. Üstelik bu yetkiyi kullanırken de birtakım kriterler verildi. Bu, hiçbir şekilde sağlık hizmetini kısıtlayıcı bir yetki değildir. Kanun sigortanın kapsamını belirliyor. 
Muayenede sigortalılardan 2 YTL katkı payı alınacak mı? 
Ekonomik Sosyal Konsey'deki tartışmalar sonucu söz konusu 2 YTL'lik katkı payının tasarıdan çıkarılması kararlaştırıldı. 

Sağlık karnesinin yerini yeni kimlik kartları alacak 
Sigortalıların sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesi için T.C. kimlik kartı yeterli olacak. İçişleri Bakanlığı'nca dizayn edilecek yeni kimlik kartlarında, sosyal güvenliğe ilişkin bilgiler de yer alacak. 

İsteyen farkını ödeyerek lüks hastaneye gidebilir 
Genel Sağlık Sigortası'ndan yararlananlar sosyal güvenlik kurumunun anlaşmalı olmadığı bir hastanede tedavi olabilecek mi? 
Kişiler farkını ödeyerek çok lüks hastanelerden sağlık hizmeti satın almak isterse buna engel yok. Sistem buna izin verecek. Sosyal güvenlik kurumu o hastaneyle fiyat sözleşmesi yapmayacak. Hasta da oraya giderken bedeli kendisinin ödeyeceğini bilecek. Ama bu durumda da biz hastamıza, anlaşmalı bir yere gitseydi ödeyeceğimiz rakamın yüzde 70'ini yine ödeyeceğiz. 

Kaynak 



Yurtdışı Hizmet Borçlanmasında Son Yasal Değişiklikler 
Dr. Vedat Laçiner

3201 sayılı Yurtdışı Hizmet Borçlanmasına İlişkin Kanun’a göre, yurtdışında çalışan Türk vatandaşları, yurtdışında geçen çalışma sürelerinin tamamını veya Türk yasalarınca emekli olmak için gerekli süre kadarını borçlanabilmekte ve böylece hizmet sürelerini arttırabilmektedirler. 

Mecliste yeni kabul edilen 5489 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ise, yurtdışı borçlanmasının esaslarını 1 Ocak 1997 tarihinden itibaren değiştirmektedir. 



Bilindiği gibi halen yürürlükte olan 3201 sayılı Yurtdışı Hizmet Borçlanmasına İlişkin Kanun, yurtdışında geçen sürelerini borçlanmak isteyenler için, belirli şartları sağlıyorlarsa, günlüğü 3,5 dolardan sosyal güvenlik kurumlarına borçlanarak hizmetlerini arttırma imkânları bulunuyordu. Yeni Kanun ile, günlüğü 3,5 dolar karşılığı Türk Lirası alınarak yurtdışı hizmet borçlanması yapılması uygulamasına son veriliyor. Bunun yerine yurtdışında çalışılarak geçirilen her gün için en az günlük asgari ücretin %32’si oranında ödeme yapılması uygulamasına geçilecek. Küçük bir hesaplama ile kıyaslama yapacak olursak: Halen yurtdışı borçlanmasının günlük tutarı olan 3,5 dolar = 4,725 YTL (1 $=1,35 YTL karşılığı olarak alınmıştır). Buna göre eski sistemde bir aylık hizmet borçlanması bedeli 4,725 YTL X 30 gün = 141,75 YTL’dir. 1 Ocak 2007’den itibaren geçerli olacak yeni sistemde ise, bu miktar en az (531 YTL asgari ücret X 0,32)= 169.92 YTL olacaktır. 



Mevcut sistemde, yurtdışı borçlanması için süre olmadığı gibi, ödeme için de süre yoktur; yani, yurtdışı sürelerini borçlanmak için müracaat eden kişi, tarafına çıkarılan borcu dilediği zaman ödeme hakkına sahiptir. Oysa ki, 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren borcu ödemek için süre getiriliyor, yeni uygulamaya göre, “...Borçlanmaya ilişkin kurumca tahakkuk ettirilen borç tutarı, tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde ödenir. Ödeme yapılan gün sayısı prim ödeme gün sayısına ve prime esas kazanca dahil edilir. Tahakkuk ettirilen prim borcunu tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde ödemeyenler için yeniden başvuru şartı aranır.” 


3201 Sayılı Kanun’un 1. maddesinin, 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren geçerli değişik şekli şöyledir: “Türk vatandaşlarının yurt dışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanun’da belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilir.” Madde metnindeki Türk vatandaşlığı ibaresi, özellikle Bulgaristan’dan gelen soydaşlarımız gibi Türk vatandaşlığına geçmeden evvel yabancı ülkelerde yapılan çalışmaların borçlanılmasını engellemektedir. 



Yurtdışı borçlanmasından sonradan vazgeçenler ile yapılan borçlanma sonrasında aylık bağlanması için gerekli şartları yerine getiremeyenlere ve bunların hak sahiplerine talepleri üzerine yaptıkları ödemeler iade edilecektir, ancak iade edilecek tutara faiz uygulanmayacaktır. 



Türkiye ile aralarında ikili sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülkelerdeki hizmetlerini borçlananların, sözleşme yapılan ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınmaz. Yurtdışına gitmeden önce Türkiye’de sigortası yok ise ilk defa sigortalı olduğu tarihten borçlanma tutarı kadar geriye götürülür. 



Yeni bir düzenleme ile, sosyal güvenliğin amacına ve sosyal güvenlik sisteminin finansal açıdan dengede tutulması ilkelerine uygun olarak aynı zamanda her iki ülkeden yardım alınmasının önüne geçilmeye çalışılmaktadır. Yurtdışı borçlanmasından yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurtdışında yabancı ülke mevzuatına tabi çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta veya sosyal yardım ödeneği alanlar ile Türkiye’de sigortalı çalışmaya başlayanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir. Ancak, yurtiçinde veya yurtdışında çalışması sona erenlerin veya ikamete dayalı bir ödenek alanlardan ödenekleri sona erenlerin, aylıklarının tekrar ödenmesi için yazılı talepte bulunmaları halinde, talep tarihini izleyen aybaşından itibaren aylıkları tekrar ödenmeye başlanır. 



Bir sosyal güvenlik kurumundan emekli olanlar, emekli olduktan sonra hem emekli aylıkları alıp hem de sosyal güvenlik destek primi ödemek şartıyla iş piyasasında çalışmaya devam edebilmektedirler. Ancak, yurtdışı borçlanması yaparak emekli olanlar, diğer emekliler gibi hem emekli aylıklarını alıp hem de Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primi hakkındaki hükümleri gereğince sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışamazlar. 

Kaynak 



İşsizlerin ve ev hanımlarının emekli olması kolaylaşıyor 

29.04.2006 

YENİ sosyal güvenlik sisteminin yürürlüğe girmesi ile birlikte, çalışmadan emekli olmak kolaylaşacak. 

MEVCUT SİSTEM NEYDİ? 

Mevcut sistemde; SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı sigortalısı olarak, çalışmadan emekli olabilmenin belli koşulları vardı. 

- İşsiz bir vatandaş ya da ev hanımı; SSK’ya daha önce 1.080 gün prim ödemişse, "isteğe bağlı SSK sigortalısı" olup, prim ödeyerek emekliliğe hak kazanabiliyordu. 

- Bağ-Kur’da ise, 18 yaşını dolduran işsiz bir vatandaş ya da ev hanımı "İsteğe Bağlı Bağ-Kur sigortalısı" olup, prim ödemek suretiyle, emekliliğe hak kazanabiliyordu. 

- T.C. Emekli Sandığı’nda ise, 21 Eylül 2004 tarihinden itibaren, görevden ayrılan ve en az 10 yıl görev yapan memurlara, "isteğe bağlı sigortalılık" avantajı sağlanabiliyordu. 

YENİ SİSTEM NASIL OLACAK? 

Yeni sistemde işsiz vatandaşlar ve ev hanımları, yine "isteğe bağlı sigortalı" olabiliyorlar. Buna göre, isteğe bağlı sigortalılar, prime esas kazancın alt ve üst sınırları (günlük asgari ücret ile günlük asgari ücretin 6,5 katı) arasında olmak üzere, prim ödeyecekleri kazançları ile prim ödeme gün sayısını kendileri belirleyecekler. 

Mevcut düzenlemelerde, her ay 30 gün üzerinden prim ödenmesi gerekiyordu. Yeni sistemde, sigortalı, kendi belirleyeceği günlük kazanç ve prim gün sayısına göre bulunacak kazanç üzerinden, yüzde 20’si emeklilik, yüzde 12’si genel sağlık sigortası primi olmak üzere toplam yüzde 32 oranında prim ödeyecek. Ödenecek günlük prim tutarı bugünkü asgari ücrete göre 5,66 YTL ila 36,82 YTL arasında değişecek. Asgari ücret arttığında, buna bağlı olarak ödenecek günlük prim tutarı da artacak. 

İSTEĞE BAĞLI SİGORTA KOLAYLAŞIYOR 

1 Ocak 2007’den itibaren isteğe bağlı sigortalılık daha kolay olacak. Ayrıca kapsamı genişleyecek. Türkiye’de yasal olarak ikamet eden ve zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmayan veya sigortalı olarak çalışmakla birlikte, ay içerisinde 30 günden, son bir yıl içinde 360 günden az çalışan veya tam gün çalışmayıp günün belli saatlerinde çalışan herkes isteğe bağlı sigortalı olabilecek. 

Daha önce sigortalı olma şartı aranmayacak, ancak 18 yaşını doldurmuş olmak gerekecek. 

İŞSİZE VE EVHANIMINA SAĞLIK YARDIMI GELİYOR 

Mevcut sistemde, işsiz vatandaşlar ve evhanımları, isteğe bağlı sigortalı olduklarında, sağlık yardımı alamıyorlardı. Örneğin, hastanede sigortalı olarak tedavi olamıyorlardı. 

Yeni sosyal güvenlik sisteminde, genel sağlık sigortası primi ödemek zorunlu olduğundan, isteğe bağlı sigortalı olanlar da sağlık yardımından yararlanabilecekler. 

İŞSİZ ANNE-BABANIN ÇOCUĞUNA ÜCRETSİZ TEDAVİ 

Yeni yasa ile herkes zorunlu Genel Sağlık Sigortası kapsamına alınıyor. Gücü olmayanın primini ise Devletin karşılaması öngörülüyor. Buna göre; anne ve babası prim ödemese bile 18 yaşından küçüklere ücretsiz sağlık hizmeti verilecek. Ayakta tedavide 2 YTL katılım payı alınacak. 

İŞSİZ KALANIN PRİMİNİ DEVLET ÖDEYECEK

Çalışırken işsiz kalanlar, hem işsizlik yardımı alacak hem de bu süre içinde sigortalılığı devam edecek. Böyle olunca, işsizlikte geçen süre de emekliliğe sayılacak. İşsizlik sigortasından aylık alanların, sigorta primlerini asgari ücret üzerinden, Türkiye İş Kurumu yatıracak. Böylece işsiz kalanlar için prim boşluğu da olmayacak. 

1 OCAK 2007’DEN ÖNCE BİR GÜN SİGORTALI OLMA AVANTAJI 

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun, yılbaşında yürürlüğe girmesinden önce "1 gün dahi" sigortası bulunanlar için emeklilik yaşı veya prim ödeme gün sayısı değişmiyor. Halen, SSK; Bağ-Kur ve Emekli Sandığı kanunlarına göre emeklilik yaşı kadın için 58, erkek için 60 olarak uygulanıyor. 2006 yılı sonuna kadar 1 gün dahi sigortalı olanlar için emeklilik yaşı veya prim ödeme gün sayısında değişiklik olmayacak. 

Emekli olabilmek için 2006 yılı içinde işe başlayanlarda 7.000 gün olan süre, 1 Ocak 2007’den itibaren sigortalı olanlarda, kademeli olarak 9.000 güne kadar çıkacak. Ayrıca emeklilik yaşı da yine kademeli olarak 65’e çıkacak. 

İş kazası geçiren esnafa sürekli gelir 

Yeni sosyal güvenlik sisteminde, esnafın, iş kazası geçirip, çalışamaz duruma gelmesi halinde, esnafa aylık bağlanacak mı? 

- Esnafın, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve arızalar nedeniyle alacakları raporlarda meslekte kazanma gücü en az yüzde 10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilirse kendilerine sürekli iş göremezlik geliri bağlanacak. Sürekli iş göremezlik geliri, sigortalının mesleğinde kazanma gücünün kaybı oranına göre hesaplanacak. 

Sürekli iş göremezlik durumunda aylık kazancının yüzde 70’i gelir olarak veriliyor. Sigortalı sürekli bakıma muhtaç ise, gelir bağlama oranı yüzde 100 olarak uygulanır. Ancak esnaf, tüccar, serbest çalışan sürekli iş göremezlik aylığı için prim ve her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunlu kılınıyor. 

Geriye doğru borçlanıp emekli olmak 

Geçmiş yıllarda, uzun süre sigortasız olarak çalıştım. Yeni sosyal güvenlik sistemi yürürlüğe girince, geriye dönük borçlanıp, prim ödemek suretiyle emekli olabilir miyim? 

- Hayır borçlanamazsınız. Şu anda mevcut olan ya da 1 Ocak 2007 tarihinde yürürlüğe girecek olan yeni düzenleme, geçmişte sigortasız olan sürelerle ilgili, borçlanıp prim ödeme olanağı sunmuyor. 

Cinsiyet değiştirenlerin durumu ne olacak 

Daha önce bir yazınızda, ölen babasından aylık bağlatmak isteyen 22 yaşındaki erkek çocuğun, kız çocuklara aylık bağlandığını öğrenince, cinsiyet değiştirip aylık bağlattırdığını açıklamıştınız. Peki... Yeni yasa çıkınca, sigortalı bir erkek cinsiyet değiştirip, kadın olursa ne olur? 

- Kadınlarda emeklilik yaşı daha düşük olduğu için, iki yıl önce emekli olur. Ancak başka özel bir neden yoksa, iki yıl için bu operasyona değmez.


ÖM ile soru cevaplamiyoruz! Forum'a yazın cevaplardan herkes yararlansın!

 
  • 0 Oy - 0 Ortalama
Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar):
 1 Ziyaretçi
Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar):
 1 Ziyaretçi