SAĞLIK KÖŞESİ CİNSEL SAĞLIK ÇOCUKLARDA CİNSEL GELİŞİM VE CİNSEL EĞİTİM

ÇOCUKLARDA CİNSEL GELİŞİM VE CİNSEL EĞİTİM

ÇOCUKLARDA CİNSEL GELİŞİM VE CİNSEL EĞİTİM

 
  • 0 Oy - 0 Ortalama
 
fikriye
Çalışkan Üye
101
03-05-2014:17:51
#1
ÇOCUKLARDA CİNSELLİK VE CİNSEL EĞİTİM

[Resim: erken_cocukluk_ogretmen.jpg]

Çocuklar, birbirleriyle paralel gelişen bazı gelişim boyutlarıyla bir bütündür.
Bedensel, ruhsal, sosyal, zihinsel ve cinsel gelişim bu boyutları oluşturur. Bu gelişim
alanları içinde, cinsel gelişim dışındaki diğer boyutlar ve yapılması gerekenler belli iken,
cinsel gelişim göz ardı edilmekte ve yok sayılmaktadır. Genel anlamda cinsel eğitim;
çocukların ve ergenin bedensel, duygusal, sosyal, zihinsel ve cinsel gelişimlerini takip
etmek, kız ve erkek rollerini kabul etmesine, kendi cinsinin özellikleri ve karşı cinsin
özellikleri ile bir bütün içinde yaşamasına yardımcı olmak amacıyla verilen bilgilendirme
ve bilinçlendirme çalışmalarıdır. İnsanların toplumsal rollerinin incelenmesi yoluyla
karşılıklı sevgi ve güven içinde sorumluluk bilinci geliştirmelerine yardımcı olmaktır.
Ailenin cinsel eğitim konusunda gösterdiği duyarlılık çocukların cinsel gelişiminde
olumlu etkiler yapmaktadır. Gerek anne, gerek baba tarafından verilecek cinsel eğitim,
çocukların ve ergenin başka kaynaklara yönelmesini engelleyecektir. Cinsel eğitim
doğumdan başlayan ergenlik dönemini de içine alan uzunca bir süreçtir. Cinsel eğitime
başlamak için belli bir yaş bulunmamasına rağmen, anne babalar, çocukları okul öncesi
dönemdeyken (3-4 yaş dolaylarında) ilk sorularla karşılaşırlar.
Açıklamalar sade bir dille ve bilimsel kaynaklardan yararlanarak
yapıldığı takdirde gelecekte karşılaşılabilecek olası zorluklar
yaşanmayacaktır. Cinsellik sadece fizyolojik gelişimle ilgili
olmayıp duygusal ve zihinsel gelişimle de yakından ilgilidir.

[Resim: cocuklarda-cinsel-egitim1.jpg]

ÇOCUĞUNUZUN PSİKOSEKSÜEL GELİŞİM DÖNEMLERİ
1-Oral Dönem:
➢ Doğumdan 18. aya kadar olan dönemi kapsar.
➢ Verilen bakımın niteliği bağımlılık ve güven düzeyini belirler.
2-Anal Dönem:
➢ 18 ay-3 yaş arasını kapsar.
➢ Çocuk tuvalet kontrolünü öğrenir.
➢ Baskıcı ve katı bir anlayış ya da tamamen başıboş bırakma bağımsızlık duygularının
gelişmesini engeller.
3-Fallik Dönem:
➢ 3-7 yaş arasını kapsar.
➢ Cinsel kimlik gelişimi başlar.
➢ Çocuk cinsiyet farklarını keşfeder ve sorular başlar.
➢ Kınama ve cezalandırma cinsel kimliğin kabulünde zorluk yaratır.
4-Latans Dönem:
➢ Kişilik üzerine etkisi fazladır.
➢ İlkokul dönemini kapsar.
➢ Önceki dönemlerin özümsenmesi yapılarak kazanılan özellikler
pekiştirilir.
5-Genital Dönem:
➢ Erinlik, ergenlik ve sonrasını kapsar.
➢ Çocuk kişiliğinden yetişkin kişiliğine geçiş dönemidir.
➢ Fallik dönem bu dönemi en fazla etkileyen dönemdir.
➢ Ergenlik dönemindeki kişilik gelişiminin niteliğini belirler.
➢ Kişilik üzerindeki etkisi oldukça fazladır.

Çocuklarda Cinsel Gelişme
3 – 4 yaşlarındaki çocuk kendisini ve etrafını keşfetmeye başlar. Böylece çocuk tuvalet
eğitimiyle beraber cinsiyetinin farkına varır. Cinsel organların birbirinden farklı olduğunu
ayırt eder. Çocuk 4 yaşına geldiğinde kendisinin bir kız ya da erkek olduğunu tam olarak
anlar. Eğer 3 yaşındaki bir çocuğa “Onun erkek olduğunu nereden biliyorsun? Saçından
mı? Kıyafetlerinden mi?” diye sorulursa utanarak “Pipisinden.” diye yanıt verir. Cinsel
konulardaki sorular ve merak da işte bu genel keşfetme çabasının bir parçasıdır.
Çocukların 6-7 yaşlarında cinsellikle ilgili merakları giderek azalmaya başlar ve ergenlik
dönemiyle beraber bu tür sorular tekrar ortaya çıkar.
Mahremiyet
5 – 11 yaş arasında çocuğa mahremiyet duygusu öğretilerek, çıplaklığın diğer insanların
yanında uygun olmadığı anlatılmalıdır. (okul, park vb.) Çocuğa cinsel organların
BİYOLOJİK isimleri ve işlevleri anlatılmalıdır.

Çocuklarda Mastürbasyon
Erkek çocuklar penisleriyle oynayarak kız çocukları ise sürtünerek mastürbasyon yaparlar.
Yargılanıp cezalandırılan çocuk cinsel kimliğinden utanır, bu da ilerideki cinsel hayatını
büyük oranda etkileyecektir.
Latent / Son Çocukluk Dönemi (İlköğretim I.Kademe / 7-11 yaş)
Çocukta cinsel ilgi okul öncesi çağda en yoğundur, okula başlamayla birlikte ilgi ve
merakta bir azalma gözlenir. Bu dönemde çocuk, önceki yılların cinsel dürtü ve
fantezilerini unutur; düşüncelerini okuldaki etkinliklere çevirir ve aynı cinsten çocuklarla
oynar. Çocuksu hayal kurmalar, fantastik oyunlar bırakılır, çocuk daha gerçekçi, gözlemci,
meraklı bir öğrenici olur. Ancak cinsel ilgi ve duygular azalmakla beraber hala vardır.
Bu yaş dönemindeki çcocuklar, evcilik oynamak, anne ve babanın bütün rollerini
canlandırmak, zaman zaman “pis şakalar” duymak ve yapmaktan hoşlanmak, çıplak
resimlerle ilgilenmek, aynı yaştaki çocuklarla cinsiyet ya da cinsellikle ilgili oyunlar
oynamak, kadınlar ve erkekler arasındaki farkları merak etmek ve bu konuda sorular sormak, çıplak çocuk ya da yetişkine bakma fırsatını değerlendirmek, karşı cinsi taklit
etmek gibi davranışlar sergileyebilirler.
Okul yaşı çocukları memelere dokunmazlar veya cinsel organlarını göstermezler
fakat buna karşın resim çizimlerinde insan figürleri üzerine meme veya cinsel organ çizme
gibi, kendi cinsel organlarına dokunma ve cinsel organlarını arkadaşlarıyla kıyas etme,
cinsel fıkralar anlatma ve hayvanların yavrulamalarını seyretme gibi cinsel aktiviteler
gösteririler. “Cinsellik kirli veya kötüdür” kavramının yerini “cinsellik hoştur” alır. Latent
dönemde karşı cinsteki ebeveyne olan ilgi, sevgi dolu sevecen bir bağlılığa dönüşür.

[Resim: cocuklar-sirlar-610x225-500x184.jpg]

Erinlik ve Ergenlik Dönemi (Kızlarda 9-14 yaş, Erkeklerde 10 – 15 yaş)
Erinlik dönemi, insanın cinsiyet yeteneklerini kazandığı gelişim dönemidir. Erinlik
gelişimin tek ve farklı özellikleri olan bir dönemdir. Bu özellikler yaşam boyunca
görünmezler. Erinlik çakışan bir dönemdir. Çocukluk ve ergenlik dönemi ile çakışır. Kısa
bir dönemdir. 2-4 yıl sürer. Çabuk değişme dönemidir. Gerek fiziksel gerekse bedensel
değişimlerin çok hızlı olduğu bir dönemdir. Çocuk davranışı yerini olgun davranışa
bırakırken bu hızlı değişim karmaşa, yetersizlik ve güvensizlik duygularının
yaşanmasıyla istenmeyen davranış biçimlerinin ortaya çıkmasına neden olur. Bir
olumsuzluk evresidir. Olumsuzluk karşıtlık anlamındadır. Olumsuzluk bireyin yaşama
ilişkin karşı bir tavır almasını ifade eder. Özellikle erinliğin başlarında bu karşıt tutum pek
belirli ve yoğundur. Cinsel olgunlukla bu durum düzelir.
İç salgı bezleri, kalıtım, genel sağlık ve zekâya bağlı olarak olgunlaşma yaşı
değişmektedir. Olgunlaşma yaşı yetişkinlikteki beden ve organ yapısını etkilemektedir.
Erken olgunlaşanlar kısa bir çocukluk fakat uzun bir ergenlik yaşar ve yetişkinliğe daha
hazır girerler. Geç olgunlaşanlar ise uzun bir çocukluk ve kısa bir ergenlik dönemi yaşar
ve yetişkin yaşlara uymak için gereken güçleri kazanamadan bu yaşlara girerler. Çabuk
olgunlaşan ve büyüyenlerde şaşkınlık ve uyumsuzluk fazla, yavaş büyüyenlerde ise bu
şaşkınlık ve uyumsuzluk az görülür.

İLK CİNSEL EĞİTİM AİLEDE BAŞLAR
Cinsel eğitim ailede başlar, okulda devam eder. Her ailenin en önemli hedefi;
çocuklarını her anlamda sağlıklı yetiştirmek, sonraki yaşamında kendisi ve çevresiyle
barışık, başarılı ve mutlu yaşamasını sağlamaktır. Devamında ise, ileride kuracakları
kendi aile yaşamlarında da aynı anlayışı devam ettirmeleridir.
Çocuğun her alandaki gelişiminde olduğu gibi, cinsel eğitiminde de aileye oldukça
büyük görevler düşmektedir. Çocuğun kişiliğine temel oluşturacak özelliklerin çoğu ailede
oluşmaktadır. Bu da ancak çocukların yaşına uygun bir şekilde, gerektiği kadar
bilgilendirilmeleri ile mümkündür.
Demokratik aile ortamında yetişen çocukların, cinsel gelişim sürecinde sorun
yaşama olasılıkları azdır. Merak ettiklerini rahatlıkla sorabilir ve uygun yanıtlar alabilirler.
Kendilerine olan güvenleri nedeniyle ve ne isteyip ne istemediklerini rahatlıkla ifade
edebildikleri için cinsel tacize uğrama olasılıkları çok azdır. Çünkü bunu önleyebilirler.
Herhangi bir duygusal açlık yaşamadıkları için, bu anlamda kendilerini
kullandırmaları söz konusu değildir. Sağlıklı kız/erkek arkadaş iletişimini rahatlıkla
kurabilirler. Aile dışında yaşadıkları olayları (okulda, arkadaşlar arasında vb.) rahatlıkla
aile üyeleriyle paylaştıklarından, sorun çıktığında sağlıklı yönlendirme yapmak daha
kolaydır ve hatalı davranışları zamanında önlenebilir.

ÇOCUKLRLA CİNSELLİK KONUŞMADA ANNE BABALARA ÖNERİLER
➢ Çocuğun duyduğu, gördüğü şeyler, aile içindeki olaylar önemli rol oynar. Salt merak
uyandırmaz, yönlendirir de.
➢ Çocuğun gelişim dönemine uygun bilgilendirme yapılmalıdır.
➢ Ana-babalar, cinsellikle ilgili sorulara verdikleri yanıtların çocuk tarafından
anlaşılamayacağını düşünürler. Kısa, gerçek ve net cevaplar bu tehlikeye yol açmaz.
➢ Yetişkinin beden dili, konuşulanların içeriğinden ve kullanılan dilden daha önemlidir.
➢ Gebelik ve doğumla ilgili bilgilendirmede acılar ve sıkıntılar değil anne olmanın
güzelliği anlatılmalıdır.
➢ Bilgi veren yetişkinle özdeşim, duygusal olgunluğu kolaylaştırdığı için kız çocuğuna
annenin, erkek çocuğuna ise babanın bilgi vermesi daha doğaldır. Ancak çocuk kendisi
soru sormayı ve bilgi almayı tercih ederse ilk hangi ebeveyne gittiyse ondan bilgi alması,
daha sonra hemcinsi ebeveynden detaylı bilgi edinmesi daha uygundur.
➢ Kardeşlerle yaşama cinsler arasındaki farklılığın doğal bir biçimde keşfedilmesini
sağlar.
➢ Anatomik farklılıklar doğal olarak küçük yaştan itibaren açıkça belli olursa sorun
yaratmaz ve özel bir bilgilendirme ihtiyacı da doğmaz. Doğrudan gözlem çocuğun kafasını
karıştırmaz.
➢ Kız çocuk, penis yokluğu nedeniyle kaygı duyar ve bunu açığa vurur. Bundan rahatsız
olmadan “kadınların anne olabilmeleri için böyle bir yapıya sahip olmaları gerektiği”
anlatılmalıdır. Erkek çocuğa, penise sahip olmanın bir üstünlük olmadığı yetişkinlerin bu
organa odaklanmayıp doğal olarak algılamalarıyla öğretilebilir.
➢ Eğer eğitici anlayışlı görünmüyorsa, çocuk yeni bilgileri benimseme gücünü
hissedememe tehlikesi içine girer. Suçluluk ve utanç duygusu cinsel yaşamı kaplar.
Aşağılık duygusu ile bilgileri kabul etmez.
➢ Sorulara sağlıklı cevaplar almak çocuğun ana-babasına olan güvenini destekler. Bu
sağlıklı iletişim için gereklidir.
➢ Hayvan yetiştirme bazı cinsel bilgilerin öğrenimini kolaylaştırır ama ebeveynin sözel
desteği şarttır.
➢ Büyükler genellikle kendi aralarında konuşurken söz cinselliğe gelince, etrafta çocuklar
varsa hemen konuyu değiştirirler. Hâlbuki bu durumlar çocukları bilgilendirmek için iyi
bir fırsattır. Onu ortamdan uzaklaştırmadan, büyükleri dinlediğini unutmadan konuşma
belli kurallar dâhilinde sürdürülebilir ve ona istenilen bilgiler ulaştırabilir.

Psikolog Ceyda KIYAK

Kaynakça
Tahtalı, S., Sezer, S. 2010. “Çocuk ve Ergenlerde Cinsel Gelişim ve Eğitimin Önemi”
Heiman et al., 1998. “Sexuality in Childhood”
fikriye
03-05-2014:17:51 #1

ÇOCUKLARDA CİNSELLİK VE CİNSEL EĞİTİM

[Resim: erken_cocukluk_ogretmen.jpg]

Çocuklar, birbirleriyle paralel gelişen bazı gelişim boyutlarıyla bir bütündür.
Bedensel, ruhsal, sosyal, zihinsel ve cinsel gelişim bu boyutları oluşturur. Bu gelişim
alanları içinde, cinsel gelişim dışındaki diğer boyutlar ve yapılması gerekenler belli iken,
cinsel gelişim göz ardı edilmekte ve yok sayılmaktadır. Genel anlamda cinsel eğitim;
çocukların ve ergenin bedensel, duygusal, sosyal, zihinsel ve cinsel gelişimlerini takip
etmek, kız ve erkek rollerini kabul etmesine, kendi cinsinin özellikleri ve karşı cinsin
özellikleri ile bir bütün içinde yaşamasına yardımcı olmak amacıyla verilen bilgilendirme
ve bilinçlendirme çalışmalarıdır. İnsanların toplumsal rollerinin incelenmesi yoluyla
karşılıklı sevgi ve güven içinde sorumluluk bilinci geliştirmelerine yardımcı olmaktır.
Ailenin cinsel eğitim konusunda gösterdiği duyarlılık çocukların cinsel gelişiminde
olumlu etkiler yapmaktadır. Gerek anne, gerek baba tarafından verilecek cinsel eğitim,
çocukların ve ergenin başka kaynaklara yönelmesini engelleyecektir. Cinsel eğitim
doğumdan başlayan ergenlik dönemini de içine alan uzunca bir süreçtir. Cinsel eğitime
başlamak için belli bir yaş bulunmamasına rağmen, anne babalar, çocukları okul öncesi
dönemdeyken (3-4 yaş dolaylarında) ilk sorularla karşılaşırlar.
Açıklamalar sade bir dille ve bilimsel kaynaklardan yararlanarak
yapıldığı takdirde gelecekte karşılaşılabilecek olası zorluklar
yaşanmayacaktır. Cinsellik sadece fizyolojik gelişimle ilgili
olmayıp duygusal ve zihinsel gelişimle de yakından ilgilidir.

[Resim: cocuklarda-cinsel-egitim1.jpg]

ÇOCUĞUNUZUN PSİKOSEKSÜEL GELİŞİM DÖNEMLERİ
1-Oral Dönem:
➢ Doğumdan 18. aya kadar olan dönemi kapsar.
➢ Verilen bakımın niteliği bağımlılık ve güven düzeyini belirler.
2-Anal Dönem:
➢ 18 ay-3 yaş arasını kapsar.
➢ Çocuk tuvalet kontrolünü öğrenir.
➢ Baskıcı ve katı bir anlayış ya da tamamen başıboş bırakma bağımsızlık duygularının
gelişmesini engeller.
3-Fallik Dönem:
➢ 3-7 yaş arasını kapsar.
➢ Cinsel kimlik gelişimi başlar.
➢ Çocuk cinsiyet farklarını keşfeder ve sorular başlar.
➢ Kınama ve cezalandırma cinsel kimliğin kabulünde zorluk yaratır.
4-Latans Dönem:
➢ Kişilik üzerine etkisi fazladır.
➢ İlkokul dönemini kapsar.
➢ Önceki dönemlerin özümsenmesi yapılarak kazanılan özellikler
pekiştirilir.
5-Genital Dönem:
➢ Erinlik, ergenlik ve sonrasını kapsar.
➢ Çocuk kişiliğinden yetişkin kişiliğine geçiş dönemidir.
➢ Fallik dönem bu dönemi en fazla etkileyen dönemdir.
➢ Ergenlik dönemindeki kişilik gelişiminin niteliğini belirler.
➢ Kişilik üzerindeki etkisi oldukça fazladır.

Çocuklarda Cinsel Gelişme
3 – 4 yaşlarındaki çocuk kendisini ve etrafını keşfetmeye başlar. Böylece çocuk tuvalet
eğitimiyle beraber cinsiyetinin farkına varır. Cinsel organların birbirinden farklı olduğunu
ayırt eder. Çocuk 4 yaşına geldiğinde kendisinin bir kız ya da erkek olduğunu tam olarak
anlar. Eğer 3 yaşındaki bir çocuğa “Onun erkek olduğunu nereden biliyorsun? Saçından
mı? Kıyafetlerinden mi?” diye sorulursa utanarak “Pipisinden.” diye yanıt verir. Cinsel
konulardaki sorular ve merak da işte bu genel keşfetme çabasının bir parçasıdır.
Çocukların 6-7 yaşlarında cinsellikle ilgili merakları giderek azalmaya başlar ve ergenlik
dönemiyle beraber bu tür sorular tekrar ortaya çıkar.
Mahremiyet
5 – 11 yaş arasında çocuğa mahremiyet duygusu öğretilerek, çıplaklığın diğer insanların
yanında uygun olmadığı anlatılmalıdır. (okul, park vb.) Çocuğa cinsel organların
BİYOLOJİK isimleri ve işlevleri anlatılmalıdır.

Çocuklarda Mastürbasyon
Erkek çocuklar penisleriyle oynayarak kız çocukları ise sürtünerek mastürbasyon yaparlar.
Yargılanıp cezalandırılan çocuk cinsel kimliğinden utanır, bu da ilerideki cinsel hayatını
büyük oranda etkileyecektir.
Latent / Son Çocukluk Dönemi (İlköğretim I.Kademe / 7-11 yaş)
Çocukta cinsel ilgi okul öncesi çağda en yoğundur, okula başlamayla birlikte ilgi ve
merakta bir azalma gözlenir. Bu dönemde çocuk, önceki yılların cinsel dürtü ve
fantezilerini unutur; düşüncelerini okuldaki etkinliklere çevirir ve aynı cinsten çocuklarla
oynar. Çocuksu hayal kurmalar, fantastik oyunlar bırakılır, çocuk daha gerçekçi, gözlemci,
meraklı bir öğrenici olur. Ancak cinsel ilgi ve duygular azalmakla beraber hala vardır.
Bu yaş dönemindeki çcocuklar, evcilik oynamak, anne ve babanın bütün rollerini
canlandırmak, zaman zaman “pis şakalar” duymak ve yapmaktan hoşlanmak, çıplak
resimlerle ilgilenmek, aynı yaştaki çocuklarla cinsiyet ya da cinsellikle ilgili oyunlar
oynamak, kadınlar ve erkekler arasındaki farkları merak etmek ve bu konuda sorular sormak, çıplak çocuk ya da yetişkine bakma fırsatını değerlendirmek, karşı cinsi taklit
etmek gibi davranışlar sergileyebilirler.
Okul yaşı çocukları memelere dokunmazlar veya cinsel organlarını göstermezler
fakat buna karşın resim çizimlerinde insan figürleri üzerine meme veya cinsel organ çizme
gibi, kendi cinsel organlarına dokunma ve cinsel organlarını arkadaşlarıyla kıyas etme,
cinsel fıkralar anlatma ve hayvanların yavrulamalarını seyretme gibi cinsel aktiviteler
gösteririler. “Cinsellik kirli veya kötüdür” kavramının yerini “cinsellik hoştur” alır. Latent
dönemde karşı cinsteki ebeveyne olan ilgi, sevgi dolu sevecen bir bağlılığa dönüşür.

[Resim: cocuklar-sirlar-610x225-500x184.jpg]

Erinlik ve Ergenlik Dönemi (Kızlarda 9-14 yaş, Erkeklerde 10 – 15 yaş)
Erinlik dönemi, insanın cinsiyet yeteneklerini kazandığı gelişim dönemidir. Erinlik
gelişimin tek ve farklı özellikleri olan bir dönemdir. Bu özellikler yaşam boyunca
görünmezler. Erinlik çakışan bir dönemdir. Çocukluk ve ergenlik dönemi ile çakışır. Kısa
bir dönemdir. 2-4 yıl sürer. Çabuk değişme dönemidir. Gerek fiziksel gerekse bedensel
değişimlerin çok hızlı olduğu bir dönemdir. Çocuk davranışı yerini olgun davranışa
bırakırken bu hızlı değişim karmaşa, yetersizlik ve güvensizlik duygularının
yaşanmasıyla istenmeyen davranış biçimlerinin ortaya çıkmasına neden olur. Bir
olumsuzluk evresidir. Olumsuzluk karşıtlık anlamındadır. Olumsuzluk bireyin yaşama
ilişkin karşı bir tavır almasını ifade eder. Özellikle erinliğin başlarında bu karşıt tutum pek
belirli ve yoğundur. Cinsel olgunlukla bu durum düzelir.
İç salgı bezleri, kalıtım, genel sağlık ve zekâya bağlı olarak olgunlaşma yaşı
değişmektedir. Olgunlaşma yaşı yetişkinlikteki beden ve organ yapısını etkilemektedir.
Erken olgunlaşanlar kısa bir çocukluk fakat uzun bir ergenlik yaşar ve yetişkinliğe daha
hazır girerler. Geç olgunlaşanlar ise uzun bir çocukluk ve kısa bir ergenlik dönemi yaşar
ve yetişkin yaşlara uymak için gereken güçleri kazanamadan bu yaşlara girerler. Çabuk
olgunlaşan ve büyüyenlerde şaşkınlık ve uyumsuzluk fazla, yavaş büyüyenlerde ise bu
şaşkınlık ve uyumsuzluk az görülür.

İLK CİNSEL EĞİTİM AİLEDE BAŞLAR
Cinsel eğitim ailede başlar, okulda devam eder. Her ailenin en önemli hedefi;
çocuklarını her anlamda sağlıklı yetiştirmek, sonraki yaşamında kendisi ve çevresiyle
barışık, başarılı ve mutlu yaşamasını sağlamaktır. Devamında ise, ileride kuracakları
kendi aile yaşamlarında da aynı anlayışı devam ettirmeleridir.
Çocuğun her alandaki gelişiminde olduğu gibi, cinsel eğitiminde de aileye oldukça
büyük görevler düşmektedir. Çocuğun kişiliğine temel oluşturacak özelliklerin çoğu ailede
oluşmaktadır. Bu da ancak çocukların yaşına uygun bir şekilde, gerektiği kadar
bilgilendirilmeleri ile mümkündür.
Demokratik aile ortamında yetişen çocukların, cinsel gelişim sürecinde sorun
yaşama olasılıkları azdır. Merak ettiklerini rahatlıkla sorabilir ve uygun yanıtlar alabilirler.
Kendilerine olan güvenleri nedeniyle ve ne isteyip ne istemediklerini rahatlıkla ifade
edebildikleri için cinsel tacize uğrama olasılıkları çok azdır. Çünkü bunu önleyebilirler.
Herhangi bir duygusal açlık yaşamadıkları için, bu anlamda kendilerini
kullandırmaları söz konusu değildir. Sağlıklı kız/erkek arkadaş iletişimini rahatlıkla
kurabilirler. Aile dışında yaşadıkları olayları (okulda, arkadaşlar arasında vb.) rahatlıkla
aile üyeleriyle paylaştıklarından, sorun çıktığında sağlıklı yönlendirme yapmak daha
kolaydır ve hatalı davranışları zamanında önlenebilir.

ÇOCUKLRLA CİNSELLİK KONUŞMADA ANNE BABALARA ÖNERİLER
➢ Çocuğun duyduğu, gördüğü şeyler, aile içindeki olaylar önemli rol oynar. Salt merak
uyandırmaz, yönlendirir de.
➢ Çocuğun gelişim dönemine uygun bilgilendirme yapılmalıdır.
➢ Ana-babalar, cinsellikle ilgili sorulara verdikleri yanıtların çocuk tarafından
anlaşılamayacağını düşünürler. Kısa, gerçek ve net cevaplar bu tehlikeye yol açmaz.
➢ Yetişkinin beden dili, konuşulanların içeriğinden ve kullanılan dilden daha önemlidir.
➢ Gebelik ve doğumla ilgili bilgilendirmede acılar ve sıkıntılar değil anne olmanın
güzelliği anlatılmalıdır.
➢ Bilgi veren yetişkinle özdeşim, duygusal olgunluğu kolaylaştırdığı için kız çocuğuna
annenin, erkek çocuğuna ise babanın bilgi vermesi daha doğaldır. Ancak çocuk kendisi
soru sormayı ve bilgi almayı tercih ederse ilk hangi ebeveyne gittiyse ondan bilgi alması,
daha sonra hemcinsi ebeveynden detaylı bilgi edinmesi daha uygundur.
➢ Kardeşlerle yaşama cinsler arasındaki farklılığın doğal bir biçimde keşfedilmesini
sağlar.
➢ Anatomik farklılıklar doğal olarak küçük yaştan itibaren açıkça belli olursa sorun
yaratmaz ve özel bir bilgilendirme ihtiyacı da doğmaz. Doğrudan gözlem çocuğun kafasını
karıştırmaz.
➢ Kız çocuk, penis yokluğu nedeniyle kaygı duyar ve bunu açığa vurur. Bundan rahatsız
olmadan “kadınların anne olabilmeleri için böyle bir yapıya sahip olmaları gerektiği”
anlatılmalıdır. Erkek çocuğa, penise sahip olmanın bir üstünlük olmadığı yetişkinlerin bu
organa odaklanmayıp doğal olarak algılamalarıyla öğretilebilir.
➢ Eğer eğitici anlayışlı görünmüyorsa, çocuk yeni bilgileri benimseme gücünü
hissedememe tehlikesi içine girer. Suçluluk ve utanç duygusu cinsel yaşamı kaplar.
Aşağılık duygusu ile bilgileri kabul etmez.
➢ Sorulara sağlıklı cevaplar almak çocuğun ana-babasına olan güvenini destekler. Bu
sağlıklı iletişim için gereklidir.
➢ Hayvan yetiştirme bazı cinsel bilgilerin öğrenimini kolaylaştırır ama ebeveynin sözel
desteği şarttır.
➢ Büyükler genellikle kendi aralarında konuşurken söz cinselliğe gelince, etrafta çocuklar
varsa hemen konuyu değiştirirler. Hâlbuki bu durumlar çocukları bilgilendirmek için iyi
bir fırsattır. Onu ortamdan uzaklaştırmadan, büyükleri dinlediğini unutmadan konuşma
belli kurallar dâhilinde sürdürülebilir ve ona istenilen bilgiler ulaştırabilir.

Psikolog Ceyda KIYAK

Kaynakça
Tahtalı, S., Sezer, S. 2010. “Çocuk ve Ergenlerde Cinsel Gelişim ve Eğitimin Önemi”
Heiman et al., 1998. “Sexuality in Childhood”

 
  • 0 Oy - 0 Ortalama
Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar):
 1 Ziyaretçi
Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar):
 1 Ziyaretçi
Benzer Konular...
Cevaplar: 0
Gösterim: 2,690
03-05-2014:19:20
Son Mesaj tarafından fikriye
Cevaplar: 0
Gösterim: 2,284
03-05-2014:18:49
Son Mesaj tarafından fikriye
Cevaplar: 0
Gösterim: 3,081
03-05-2014:18:20
Son Mesaj tarafından fikriye
Cevaplar: 0
Gösterim: 2,242
03-05-2014:15:20
Son Mesaj tarafından fikriye
Cevaplar: 0
Gösterim: 3,110
03-05-2014:14:38
Son Mesaj tarafından fikriye
Cevaplar: 0
Gösterim: 1,833
01-05-2014:20:36
Son Mesaj tarafından editor
Cevaplar: 0
Gösterim: 2,234
01-05-2014:20:27
Son Mesaj tarafından editor
Cevaplar: 0
Gösterim: 1,778
24-04-2014:15:08
Son Mesaj tarafından efsane76